Merhabalar attığım bölümleri hemen yazıp atmıyorum şu ana kadar 19 bölümü bitirdim bölümler stoktan 'haftada 1 bölüm' olarak geliyor, yani okul araya girse bile 3,5 ay daha bölüm atmaya yetecek stoğum var.İyi okumalar...
________
Dün geceki konuşmamızdan sonra gelen yemekleri yiyip uyumuştuk. Daha doğrusu Doruk uyumuştu. Ben bütün gece yatakta ağlayıp durmuştum. Doruk'un sesimi duymaması imkansızdı ama gelip de ne olduğunu sormaya lütfetmemişti. Bir ara annemi aramayı da düşünmüştüm ama sonra onu daha da üzmenin bana bir fayda getirmeyeceğini anlamıştım.
Neredeyse gün aydınlanırken ağlamaktan yorgun düşüp uyakalmıştım ve fazla uyuyamadan saat on gibi kalkmıştım. Bugünden sonra sadece 243 gün kalacaktı. Kendimi bununla avutuyordum. 12 Nisan 2021 hayatımın en kara ikinci günü olarak tescillenmişti ama önümüzdeki 12 Nisan aydınlık olacaktı. Hiç olmadığı kadar aydınlık...
Özerlerin benim için aldığı giysilerden oluşan dolabı açtım ve onca süslü kıyafetten bir kotla tişörtü seçip giydim. Artık toparlanma zamanıydı ve benim toparlanma şeklim de makyaj yapmaktı. Saçlarımı düzelttikten sonra ağladığımı belli etmeyecek bir makyaj yaptım.
Yatağımı toplayıp çantamı aldım ve odadan çıktım. Tam merdivenlerden inmek üzereyken yan odamda yatan Doruk da odasından çıkmıştı. Beni süzüp kaşlarını çattı.
"Nereye?"
"Gidiyorum."
"Nereye?"
"Biraz dolaşacağım."
Bu kısa konuşmadan sonra kabanımı giyip dışarı çıktım. Yağmur yağıyordu. Artistlik yapıp evden çıkmıştım ama nereye gidecektim ki sabah sabah? Garajdan bana tahsis edilen arabayı aldım ve Yahya'ya evdeysen geliyorum temalı bir mesaj attım. Gidecek başka kimsem yoktu çünkü. Cevabı beklemeden telefonu kapatıp sürmeye başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra gelmiştim. Kapıyı çaldım. Hemen açtı.
"Oo ablacığım bu ne sürpriz!" dedi bana sarılırken.
"Canım sıkıldı geldim, suç mu?" dedim ve üstümü çıkardım. Salona geçtik, bu sırada konuşmaya devam ediyorduk;
"Ee abla nasıl geçti ilk geceniz? Yani, anlatmak istemezsen anlarım." dedi imayla. Evliliğin formalite olduğunu biliyordu, işi gücü beni sinir etmekti.
"Tahammül edemiyorum Yahya. Bu adama tahammül edemiyorum. Allah'ın andropozlusunu bana kakaladılar. Kafasına esince kızım diyip anlayışlı bir şekilde benimle konuşuyor siniri bozulunca bağırıp çağırıyor manyak."
Yahya yanıma oturup elimi tuttu. "Abla sen ağladın değil mi? Gözlerin kocaman olmuş yine." gözlerimi kaçırdım. "Hiç uyuyamadım dün gece, hatta bir ara annemi arayacaktım da kadının iyice tansiyonu fırlamasın diye arayamadım. Hem annem niye fenalaştı dün?"
"Sen imzayı atarken baya beklemişsin galiba, teyzem de 'kızım gelip benim kurtarmamı bekledi ama ben bir şey yapamadım' diye ağlayınca içeri götürdüm." acıyla gülümsedim. Sadece ben acı çekmiyordum ki, annemin de canını yakıyordum ve en çok beni üzen şey de buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Romance"Saçlarının okşanması iyi geliyorsa neden her seferinde kendini çekiyorsun?" dedim sitemle. Doruk, buruk bir şekilde gülümsedi. "Eğer sürekli saçlarımı okşarsan ben buna alışırım ve sen gidince kimse gelip benim saçımı okşamayacağı için eksik hissed...