İyi okumalar...
_________
Oturmuş Doruk'un işten gelmesini bekliyordum. Biraz huzursuzdum. Çünkü beni Burak'la sarılırken görmesine rağmen hiçbir şey sormamıştı. Sinirini evde çıkarmak üzere yatıştırdığını düşündüğüm için ona en sevdiği yemeklerden yapmıştım.
Zil çaldığında koşarak kapıyı açtım. Tam da tahmin ettiğim gibi çatık kaşlarıyla karşımda duruyordu. "Hoşgeldin." diyip boynuna sarıldım. Bir karşılık vermedi. Hatta kollarımı boynundan çekti ve beni boş verip eve girdi. Kapıyı kapatıp arkasından yürümeye başladım. O önde ben arkada yatak odasına çıktık.
Hışımla ceketini çıkardığında yanına gidip kollarını tuttum. "Sakin ol ve kendini bana bırak." dedim kısık bir sesle. Derin bir nefes aldı. Yavaşça kravatını çıkardım. Ardından gömleğinin düğmelerini teker teker açmaya başladım.
"Kimdi o lavuk?"
İşte beklediğim soru gelmişti.
"Üniversiteden arkadaşım." dedim gözlerine bakmadan.
"Ne samimi arkadaşmış bu? Konuşurken bir an olsun ellerini belinden çekmedi." dediğinde gömleğini kollarından sıyırıp yatağın üstüne atmıştım. Suyuna mı gitmeliydim yoksa kendimi mi savunmalıydım bir türlü karar veremiyordum.
"Burak samimi bir çocuktur. Herkese karşı öyle davranır. Bana özel bir durum yok."
"O çocuğu öldürebilirim biliyorsun değil mi?"
İlk birkaç saniye sözlerini idrak edememiştim. Sanırım şaka yapıyordu. "Bakma öyle. Gerçekten yaparım." dediğinde sinirle bağırdım, "Doruk psikopat mısın sen? Ne biçim konuşuyorsun öyle? Öldürmek ne biçim bir kelime? Kimden alıyorsun bu cüreti?"
"Ne biçim anlarsan o biçim konuşuyorum Deniz Neşe Akçay! Evli bir kadın olarak karşındaki erkeğe sana o kadar yakın temasta bulunacak cesareti vermemelisin!" diye bağırarak karşılık verdi.
"Ben kime nasıl davranacağımı gayet iyi biliyorum Doruk Özer! Senin nasihatlerinle gelmedim bugünlere! Çocukcağız okula gelmediğim için merak etmiş senin düşündüklerine bak! Etrafındaki bütün erkeklere potansiyel tehdit gözüyle bakmayı bırak!"
"Sen siklemiyor olabilirsin ama etrafındaki bütün arkadaş sandığın erkekler bir tehdit benim için!"
"Kendi zihninin kirliliğine başkalarını alet etmeyi bırak Doruk Özer! Ve eğer bir daha böyle saçma sapan bir sebep yüzünden bana bağrırsan gerçekten bu evlilik biter. Arkama bile bakmadan defolur giderim bu evden! Ben senin oyuncağın değilim!" avazım çıktığı kadar bağırmıştım fakat Doruk'un yüzüne muzip bir gülümseme yerleşmişti.
"Bunu söyleyeceğini biliyordum. Sürekli beni boşanmakla tehdit ediyorsun. Çünkü küçük bir kızsın sen. Ne istediğini bilmeyen küçük bir kız... Önemli kararları sinir anında verecek kadar da tecrübesiz bir çocuksun. Bunu bildiğim için uzun süredir yapmam gereken şeyi yaptım ve sözleşmeyi de boşanma protokolünü de feshettim." dedi.
O an dünya başıma yıkılmıştı.
"Benim iznim olmadan bunu yapamazsın." dedim kısık bir sesle. Gözlerim çoktan dolmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Romance"Saçlarının okşanması iyi geliyorsa neden her seferinde kendini çekiyorsun?" dedim sitemle. Doruk, buruk bir şekilde gülümsedi. "Eğer sürekli saçlarımı okşarsan ben buna alışırım ve sen gidince kimse gelip benim saçımı okşamayacağı için eksik hissed...