29 ~ Divane

159 0 0
                                        

Merhabalar, ben bu bölümü yazalı çok oldu ama sınav haftasında yayınlıyorum. Sınavlar bitince okula gitmeyi bırakacağım için yazmaya vaktim olacak. İkinci dönem her açıdan berbat geçtiği için yazacak gücü kendimde bulamadım. Çok şükür kurtuluyorum bu Allah'ın cezalarından. Hayat neşem yerine geliyor.

İyi okumalar...

______

• Doruk •

Kızımın ağzından duyduklarım beni ona iyice bağlamıştı. Kıskanıyordu ama bir o kadar da yüksek tepkiler vermekten çekiniyordu. Buna rağmen trip atmaktan da geri durmuyordu. Benim küçük bebeğim çok nazlıydı.

Ertesi sabah koynumda uyuyan meleği izlemekle meşguldüm. Yaralarını sarmış mıydım bilmiyorum ama her geçen gün daha iyi olduğunu görebiliyordum. Bunca şeyin üstüne artık biraz gevşemenin zamanı gelmişti. Bu yüzden onu daha önce de bahsettiğim tatile götürecektim.

Fakat bundan önce halletmemiz gereken bazı pürüzler vardı ve kızıma vermem gereken birkaç şey. Onu yavaşça uyandırdım. Hâlâ uykuya dalmakta güçlük çekiyordu. Geceleri en az üç kere sıçrayarak uyanıyor, sürekli ter döküyordu.

Ona bunu yapanlarsa bedelini çoktan ödemişti.

Kızıma onu kahvaltıya götüreceğimi söyledim. Muhtemelen dışarıda bir yerde yiyeceğimizi düşünüyordu ama annesine gidecektik. Hâlâ Gül'ü affetmemişti. Ben de tatile gitmeden önce iki kardeşi barıştırmak istiyordum. Çünkü zaman geçtikçe Neşe iyice kin tutacaktı. Bu uzun vadede herkese zarar verebilirdi.

Annesinin evinin önünde durduğumuzda sinirle bana baktı, "Neden böyle bir şey yaptın ki Doruk?" dedi sinirle. "Çünkü bu işi çok uzattın Deniz Neşe." dedim kemerimi çıkartırken. "Neyi uzatıp neyi uzatmayacağımı sana mı soracağım? Sen o adamlar beni tutup götürürken nasıl korktuğumu bilmiyorsun Doruk! O herifin iğrenç sesiyle ettiği tehditleri dinlerken ne hissettiğimi de bilemezsin!"

"Kızım..."

"Benim orada ecel terleri dökmemin tek sebebinin kardeşim ve Kuzey'in emelleri olduğunu düşündükçe çileden çıkıyorum. Onlar yüzünden gözüme uyku girmiyor!" daha fazla dayanamayıp ona sarıldım. "Senin için çok zor olduğunu biliyorum canımın neşesi ama onlar nereden bilebilirlerdi böyle olacağını?" dedim onu sakinleştirmeye çalışırken.

"Yaptıkları şey baştan yanlış Doruk! Sen de kızman gereken yerde nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun anlamıyorum. Onur'la gitseydim de bu kadar sakin kalabilecek miydin acaba?" dedi. O an kan beynime sıçradı. "Ne diyorsun sen çocuk? Ne gitmesi?" diye çıkıştım.

"Onur o gece bana kimse yokken gel kaçalım dedi, ya kabul edip gitseydim? O zaman da, nereden bilebilirlerdi böyle olacağını diyebilir miydin, söyle!" dedi gözlerimin içine bakarak. Artık onu çözmüştüm. Beni sinirledirip buradan gitmemizi sağlamak istiyordu ama ona istediğini vermeyecektim.

Yüzünü avuçlarım arasına aldım, "Sen, ne istediğini bilmeyen hırçın deniz. Ben yapayalnız doruk. Sen yerin dibindesin, ben göğün deliğinde. Asırlardır birbirimize uzaktan bakıyoruz. Söylesene, bizim kavuşmamız mümkün mü?"

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin