İyi okumalar dilerim küçükler...
________
•Doruk•
Emre kadehini kaldırarak, "Dostluğumuza." dediğinde kahdehlerimizi tokuşturduk. Ben ise kadehimin altını bir de masaya vurarak, "Neşe'me..." dedim. Kimin ne düşündüğü umrumda değildi. Benim olduğum her ortamda kızım da vardı. O benim en değerli parçamdı.
"Şov yapma Doruk." dedi Emre, Leyla'yı işaret ederek. "Sonra Leyla herkesi senin gibi manyak sanıyor." diye devam ettiğinde Leyla itiraz etti, "Adam karısına aşık, sana ne? Bırak ne yaparsa yapsın. Herkes senin gibi değil." dedi. Emre derin bir nefes vererek kollarını Leyla'ya sardı,
"Aşığım sana güzel karım." dedi ve alnından öptü. "Hepiniz şov yapıyorsunuz, sırf beni kıskandırmak için." dedi Şeyda kollarını kovuşturarak. "Bütün erkeklerin anasını belliyorsun sonra da beni kıskandırmak için yapıyorsunuz diyorsun." dedi Emre, Şeyda'yı sinir etmek için.
Şeyda öfleyerek bana doğru döndüğünde gülerek onlara bakıyordum. "Ee Doruk, senin kuyruğun, pardon, karın nerede?" dedi Şeyda gözlerini kısarak. "Seni dövmesin diye getirmedim Şeyda." dediğimde Şeyda yüzünü buruşturarak taklidimi yaptı.
"30'undan sonra aşık olunca böyle deliriyor demek ki insan." dedi Emre benim hakkımda analiz yaparcasına. Gözlerimi devirip kadehte kalan son yudumu da kafama diktim. "Kızımı özledim." dediğimde hepsi bir ağızdan öflemişti.
"Bir daha şunu bir yere çağırmayın." dedi Şeyda sinirle. "Ne var aşıksam? Aşık olmak da mı suç?" dedim ona doğru eğilerek. "Görmemişin karısı olmuş tutmuş şeyini koparmış." dedi Şeyda alayla. Gülerek arkama yasladım. Gerçekten birkaç saat içinde Neşe'ye dokunmayı özlemiştim. Bebeğimin sıcaklığına ihtiyacım vardı.
"Neyse bugünlük bu kadar yeter, ben sizi gibi izinde değilim. Yarın sabah işe gitmem gerek." dedi Şeyda ve çantasını alıp masadan kalktı. Onunla vedalaştıktan sonra bir kadeh daha söyledim. "Saat 12 olmuş Neşe iyi dayandı bu saate kadar partide." dedim saatime bakarak.
"Kızı kendine benzetmişsin 20 yaşında bunak teyzeler gibi davranıyor. Neymiş efendim partiye gitmeyecekmiş. Beni çağırsalar koşarak giderim de çağıran yok." dedi Emre. Onun bu sözlerine gülerken en yakın adamlarımdan Yavuz'un telaşla geldiğini gördüm. Oturduğum yerde dikleşirken bana kötü bir haber vereceğinden emindim. Yoksa bu saatte asla rahatsız etmezdi.
"Abi, Leyla abla merhaba." diyerek Emre'yle Leyla'ya selam verdi. "N'oldu Yavuz? Önemli bir şey olmasa gelmezsin sen." dedi Leyla telaşla. "Şey," dedi Yavuz bana bakarak. "Oğlum söylesene!" dedim sinirle.
"Kuzey abinin gece kulübünü basmışlar. Çatışma olmuş, 5 yaralımız var." dedi yere bakarak. "Hangi it canına susadı yine?" dedim ve saldalyemi devirecek hızda ayağa kalktım. "Asıl sorun bu değil ama..." dediğinde ona döndüm,
"Yavuz ağzında gevelemeden söyle ne söyleyeceksen, sana patlamayayım!" dedim.
"Abi, yenge de mekandaymış. Kardeşinin doğum günü için."
Başımdan aşağı kaynar sular dökülürken birkaç saniye kendime gelmekte ve konuşmakta güçlük çekmiştim. "Yengenin peşine taktığın adamları da daha yolda indirmişler." elimi yeter dercesine kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Romance"Saçlarının okşanması iyi geliyorsa neden her seferinde kendini çekiyorsun?" dedim sitemle. Doruk, buruk bir şekilde gülümsedi. "Eğer sürekli saçlarımı okşarsan ben buna alışırım ve sen gidince kimse gelip benim saçımı okşamayacağı için eksik hissed...
