Bu bölümü ilk yazmaya başladığım tarih 30 Temmuz 2020'ymiş ama o tarihten sonra yarım bırakıp mart 2021'de baştan aşağı düzenlemeye başladım. Arada bu kadar zaman olduğunu ben de bilmiyorum. Her neyse iyi okumalar.
______
"Leyla, Emre'ye hiçbir şey belli etmeden beni dinle çok önemli." diye konuya girdiğimde kardeşim kapının pervazında durmuş kimse gelmesin diye nöbet tutuyordu.
"Söyle canım dinliyorum." dedi Leyla, iki saniye içinde kızı da germiştim. "Arabayı bir yerde durdurup gebelik testi alman gerek, çok acil." dedim sesimi kısmaya çalışarak ama Leyla 'ne?' demekten kendini alamamıştı.
"Leyla ne oldu?" arkadan gelen bu ses Emre'ye aitti. "Hiç, her zamanki şeyler. Doruk yine bir haltlar yemiş gidince anlatır sana." diyerek lafı çevirmeye çalıştı. "Tamam Neşe ben halledeceğim, gelince konuşuruz." dedi ve kapattı.
"Abla öyle pat diye gebelik testi al denir mi? Aklını mı kaçırdın sen?" dedi sinirle. "Yoldalar Gül, gelmek üzereler lafı dolandıracak zaman yok. Jinekologu arayacağına hâlâ car car bana laf yetiştirmeye çalışıyorsun."
Bu aramızda geçen son konuşmaydı. Bir süre sükunet ikimize de düşünmek için vakit verecekti. Birkaç dakika sonra Leyla geldiğinde zor bela Gül'ü tuvalete göndermeyi başarmıştık. "Ben, kendin için istediğini sandım. Gül hiç aklıma gelmedi." dedi Leyla.
Biz salonda erkekler ise bahçede oturuyolardı. Bizi duymaları mümkün değildi.
"Benden çok uzun bir süre bebek haberi beklemeyin. İçinizde en ufak bir kuşku bile olmasın. Gül ve Kuzey konusuna gelince, ikisini de ellerimle boğacağım."
"Neşe, bunları söylerken Doruk'un kaç yaşında olduğunun farkındasın değil mi?" diye sordu. "Farkındayım ama o da benim kaç yaşında olduğumun farkında olmalı." diyerek savundum kendimi. "Seni de anlıyorum Neşe. Sadece bunu çok dile getirme Doruk üzülmesin." dediğinde kafamı salladım.
Haklıydı Doruk her ne kadar üzülmüyormuş gibi davransa da içten içe kırılıyordu.
O sırada Doruk hızlı adımlarla, ağzı kulaklarında bir vaziyette salona girdi. Arkasından Kuzey ve Emre de geliyordu. "Benim güzel kızım, bebeğim. Biliyordum böyle olacağını..." dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım ki o beni kaldırıp sarıldı.
"Saklamaya çalıştığını anladım ama dayanamadım Neşe ne yapayım? Kızma lütfen." diyen Emre'ye de saf saf baktım. "Ne geveleyip duruyorsunuz siz? Emre ne yaptın sen?" dedi Leyla sinirle. "Leyla, bu sefer kızma Emre'ye. Sadece dayanamayıp baba olacağımı Neşe'den önce söyledi."
Doruk'un sözleri beynimde akustik yankı yaparken çok büyük faka bastığımı anlamam uzun sürmemişti.
"Emre! Nerenden çıkarıyorsun böyle şeyleri!" diye bağırdı Leyla ama faydası yoktu Doruk bana o kadar güzel bakıyordu ki birazdan gözlerindeki o parıltıyı yok edeceğim için kendimden nefret ettim. "Ne demek nerenden çıkarıyorsun? Neşe'ye verdiğin poşetin içinde ne olduğuna bakmadığımı mı sanıyordun?" diyen Emre'yi öldürmek istesem de bir şey yapamadım.
"Emre seni var ya lime lime edeceğim!"
"Leyla, yeter. Neden bu kadar kızdın ki? Abim eninde sonunda öğrenecekti Neşe'nin hamile olduğunu. Tek fark Emre'den öğrenmiş olması." dedi Kuzey, birazdan başına gelecekleri bilmeden. "Yaa öyle tabii..." dedi Leyla ve koltuğuna geri oturdu. Bunlara laf anlatılmayacağını geç de olsa anlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/92957929-288-k420799.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Romance"Saçlarının okşanması iyi geliyorsa neden her seferinde kendini çekiyorsun?" dedim sitemle. Doruk, buruk bir şekilde gülümsedi. "Eğer sürekli saçlarımı okşarsan ben buna alışırım ve sen gidince kimse gelip benim saçımı okşamayacağı için eksik hissed...