İyi okumalar küçükler.
Bu bölümde Doruk'tan devam ediyoruz ama bölüm ortasında Deniz Neşe'ye geçiş yapabiliriz daha emin değilim.
______
'Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum kapama gözlerini...'
-Ahmet Arif🌊
Sol yanımda bir boşluk hissederek gözlerimi açtım. Hava hâlâ aydınlanmamıştı. Gözlerim hafif aralık, elimi yatakta gezdirdim. Kızım yoktu. Farkına vardığım anda uykudan eser kalmamıştı. Hemen oturur pozisyona gelip seslendim,
"Kızım!" buralarda bir yerde olmalıydı. Bensizlikten korkarken çok uzağa gidemezdi. "Neşe!" dedim son bir kez ve ayağa kalktım. O sırada kalın perdelerin arkasından kızım başını uzattı. "Buradayım Doruk."
Gece lambasını açıp telefonumdan saate baktım, beşi çeyrek geçiyordu. "N'apıyorsun bu saatte cam tepesinde? Seni yanımda göremeyince aklım çıktı." dedim ve arkasından sarıldım. "Sessizliği dinliyordum, Doruk. Baksana hava ne güzel. Etraf çok huzurlu." dedi iç çekerek.
"Haklısın, bu vakitler insana huzur veriyor." dedim ve boynuna bir öpücük kondurdum. "Ben aslında gün doğumu izlemeye sahile inecektim ama tek gitmeye korktum." dedi beline sardığım ellerimi kavrarken. "Hâlâ gidebiliriz kızım. Vaktimiz var."
"Gerçekten mi?" dedi çocuksu sesiyle. Onun mutluluğu beni havalara uçurmaya yetmişti. "Tabii ki Neşe'm. Hadi gel hemen çıkalım." dedim. "Telefonunu alma, kimse bize ulaşamasın." diye tembihledi beni. Gülümsedim, "Sadece anahtar alacağım. Gelince evdekileri uyandırmayalım." dedim.
Yavaş adımlarla aşağı inip evden çıktık. Kızım sağ koluma yapışmış bir şekilde yürüyordu. Bahçeden de çıkıp aheste adımlarla sahile yürümeye başladık. "Doruk, bu Yavuz kim? Neden sürekli senin yanında?" dedi Neşe gözlerini gözlerime dikerek.
"Yavuz benim en güvendiğim adamlarımdan biri, hatta en güvendiğim adamım. Böyle bir olağanüstü hâlde yanımızda olması da gayet normal." diye açıkladım. "Her yerde bir sürü adam var. Bahçeye çıkınca bile beni dikizliyorlar. Ben bu koruma işinden hiç hoşlanmadım." dedi memnuniyetsizce.
Kolumu omzuna atıp saçını öptüm, "Güzel kızım benim, çok kısa bir süre daha idare edeceğiz. Sonra eski hayatımıza döneceğiz merak etme. Sadece biraz sabır." dedim. Bebeğim fazla sabırsızdı. Alıştığı hayatın bozulmasından hiç haz etmemişti.
"Bir an önce bitsin bugünler. Hem seninle hiç yalnız kalamıyoruz. Sürekli evde birileri var." diye sitem etti. "Ne güzel işte, bebeğim. Benim dışarı çıkmam gerektiğinde senin yanında duracak insanlar var." ben bunları söylerken çoktan sahile gelmiştik. Banklardan birine oturduk.
"Ben kocamla yalnız kalmak istiyorum." dedi kaşlarını çatarak. "Kocanla yalnız kalıp yapacağız çok önemli bir şey var galiba." dedim gülerek. "Evet var, sevişeceğiz." dedi çok ciddi bir şekilde.
"Ne?"
"Duydun işte, kocamla sevişeceğiz. Herkes evdeyken yapamayız herhalde."
Kendime daha fazla hâkim olamadım ve dudaklarına yapıştım. Günlerdir ilk kez dudaklarının tadını alıyordum. Çok özlemiştim. Kendini hazır hissetmediğini düşünerek ona cinsel açıdan yaklaşmayı kesmeye karar vermiştim ama kızım her fırsatta beni istediğini söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Lãng mạn"Saçlarının okşanması iyi geliyorsa neden her seferinde kendini çekiyorsun?" dedim sitemle. Doruk, buruk bir şekilde gülümsedi. "Eğer sürekli saçlarımı okşarsan ben buna alışırım ve sen gidince kimse gelip benim saçımı okşamayacağı için eksik hissed...