15 ~ Buluşma

231 7 8
                                    


İyi okumalar küçükler...

_________

"Sensiz de denizi seyredebiliyorum.
Hem dalgaların dili seninkinden açık.
Ne kadar hatırlatsan kendini boş.
Sensiz de seni sevebiliyorum.

Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula,
Karşılaştığımız zamanlarda.
Sen sevgiden şımaran çocuk,
Ben şaşıran budala." Özdemir Asaf

🌊

Tahminim kadar zor geçmeyen ama uykusuz geçen bir gecenin ardından sonunda güneş doğmuş ve denizin üstündeki yakamozun yerini güneşin yansımalarından doğan pırıltılar almıştı.

Ben her ne kadar hareket etmeden, ona arkam dönük yatsam da, benim gibi bütün gece uyumadığını biliyordum. Bölük pörçük uykumu sabah 7 gibi sardırabilmiş, Doruk sayesinde de 10'da uyanmıştım. O ebeveyn banyosundayken yatağı toplayıp hızla üstümdeki pijamaları çıkardım ve günlük bir şeyler giydim.

Gül'ün yanında bir çift gibi, onun yakınında da iyi anlaşıyormuş gibi davranıyorduk ama başbaşa kalınca hâlâ bir şeyleri halledememenin verdiği sessizlik aramıza yıkılmayacak duvarlar örmeye devam ediyordu.

Beline sardığı havluyla duştan çıktığında arsızca ona baktım. Saç havlusunu hoyratça saçlarına sürtüyordü. Gözlerimiz birbirine değdiğinde yüzünde hiçbir duygu ifadesi yoktu. Oysa Gül gelmeden önce beni güldürmeye çalışan o değil miydi? Şimdi bu suratsızlığın sebebi neydi?

Hiçbir şey söylemeden elindeki saç havlusunu yatağın üstüne bıraktı ve giyinme odasına girdi. İçten içe onun bu davranışlarına sinir olduğumu fark edince daha fazla bu odada kalmamak gerektiğini anlayıp çıkmak için hareket ettim ama o konuşmasıyla beni durdurdu.

"Bugün haftalık temizliği yapmaya gelecekler, istiyorsan kardeşinle dışarı çık gez. İstiyorsan da kadınların başında bekle." diye seslendi.

"Sen bugün izinli misin?" diye sorduğumda çoktan giyinip çıkmıştı bile. "Öğleden sonra 2'de bir toplantı var sadece, ona gitmem gerek. En geç 4 gibi de gelirim... Bir de kendini açıklayacak kadar iyi hissediyorsan bu akşam bizim çocukları davet edeceğim." başımla onayladım. "Herkesin haberi var mı gittiğimden?" diye sordum alyansımı çevirirken.

"Sen gidince ilk Nefes'i aramıştım. Sonra bir şekilde Emre öğrendi Ama annen boşanmanın sevincini yaşarken seni düşünmesin diye haber vermedim." dedi saçlarını geriye doğru tararken.

"Anneme söylememekle iyi yapmışsın. Kadın 50'sine gelmeden tansiyon hastası oldu zaten. Bir de benim için endişelenmesin." dedim aynadaki yansımasına bakarak. Tarama işini bitirip bana döndü,

"Kardeşin Amerika'dan temelli mi dönmüş?" diye sordu. Sıkıntıyla nefes verdim. "Evet, üniversiteyi kazanamayınca 1 sene boş boş takılmış. Annemin boşanma olayı çıkınca da dönmeye karar vermiş."

"İyi, annen koca evde yalnız kalmaz. Akçay kadınlarının kendilerine zarar verme potansiyellerinden korkuyorum." dediği şeye güldüm. "Aslında Gül'ün gamsızlığı anneme çekmiş. Annem daha rahat, dertsiz, tasasız biridir. Yani o olaylar olana dek öyleydi. Benim yıkılıp onun güçlü durmasının sebebi de bu."

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin