1. Bölüm: Unut Artık.

5.1K 86 89
                                    

Başlama tarihinizi bırakabilir misiniz? 🩷
İyi okumalar. <3

"Unut artık!"

En yakın arkadaşım olan Ahu'nun bağırmasıyla mesaj kısmından çıkıp kendime gelmeye çalıştım.

Ben birisine aşıktım. Bir futbolcuya...
24 yaşında olan ve Galatasaray'da-çocukluk aşkım olan takımda- oynayan bir futbolcuya aşıktım. Biliyordum, beni asla görmeyecekti. Varlığımdan haberdar bile olmayacaktı ama bir gün onu yakından izleyebilmek için elimden geleni yapıyordum. Ama Ankara'da yaşıyordum işte! O ise İstanbul'daydı. Ben ise daha öncesinde hiç gitmemiştim bile.

"Sen beni dinliyor musun? Artık bu Kerem mevzusu çok uzamaya başladı! Başlarda hayran olduğunu düşünmüştüm ama sen adamı iyice takıntı haline getirdin! Ne bu halin kızım? Seni görmeyecek bir adam için bu kadar üzülüp ağlaman sence akıl işi mi?"
Ahu'nun lafları beni daha da incitirken koltuğa oturup kendime gelmeye çalıştım.

Bir senedir ona yazıyordum. Maç sabahlarında, maç bitişlerinde...
Eğer yenildiysek küçük bir teselli mesajı, kazandıysak ise uzun bir tebrikler mesajı yazıyordum... Bütün maçları takip ediyor, poster ve sticker alıp odamı daha güzel bir hale getiriyordum.
Her şeyin farkındaydım.
Beni görmeyecekti ama ben onu görmeye bile razıydım. En azından o güzel gözlerini bir kez olsun görebileyim.

"Kızın üstüne gitmesene Ahu! Aşık olmuş işte." dedi Sera bana destek çıkarak.
"Bu arada 2 hafta sonrasında Ankaragücü ile oynayacakmışız. Belki biletler tükenmeden yetişebilirsek gidebiliriz."

Sera'nın bunu demesiyle hızla ona sarıldım.
Beni anlayan bir o vardı zaten. Kendisi de önceden böyle bir şey yaşayıp vazgeçmek zorunda kalmıştı. Şimdi ise benim kazanmam için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

"Biletlerin çıkacağı zaman hemen alalım. Biraz sıkıntı olabilir ama önlerden almak istiyorum. Zaten biz ev sahibi olmadığımız için bize küçük bir yer ayrılacak. O kısmın en önüne bilet almalıyız." dedim gözlerimi üçünde de gezdirerek. Öndeki koltukların ne kadar pahalı olduğunu ikisi de biliyordu.

"Ben babamdan biraz alırım. Kenarda birikmiş param var. Üstüne katarım," dedi Sera mutlulukla.

"Bir maç biletine o kadar vermek istemezdim ama bende hepsini görmeyi çok istiyorum."
Ahu da kabul ettiğinde mutlulukla gülümsedim.

Ben Defne. Yirmi yaşımdayım ve Gazi Üniversitesi'nde iç mimarlık bölümünde okuyorum ve bu benim ikinci yılım. Doğduğumdan beri Ankara'da yaşıyorum.
Hem sporla hemde sanatla uğraşıyordum. Bir yandan futbol oynarken, diğer yandan da boş zamanlarımda resim çiziyordum.
Ben ilk başta yurt ortamını çok merak ettiğimi söyleyip yurtta kalmayı istemiştim ama babam ise boşa masraf olacağını söylemişti. Üniversiteyi aile evinde okuduğum yetmiyormuş gibi bir de yurtta kalamıyordum. Yurtta kalsam en azından birazcık olsa da rahatlardım.

Zaten annemin bizi maça yollayacağına inanmıyordum çünkü bu durumda hep katı birisi olmuştu. Bende futbol oynuyordum okulda evet ama buna hala ısınamamıştı.
Bir maç biletine o kadar para vereceğimi duysa sanırım beni okulumdaki klubümden de aldırırdı. O yüzden benim yurda geçmem gerekiyordu bu 2 hafta içinde. Yurda giriş saatleri vardı tabi ki ama onu bir şekilde hallederdik. Teyzem yurtta çalışıyordu. Annem beni teyzeme emanet edebilirdi.
Bir de işbirliği yaparsak hiçbir sorun kalmayacaktı. Şu an tek sıkıntı paraydı.

O kadar parayı nereden bulacaktım bilmiyordum. Biraz dedemden alsam, biraz da babamın okul için verdiklerini harcamasam olabilirdi. Ama hayır, olmazdı. Bir haftada yine toplayamazdım. Acaba part time işe mi girsem? Aslında çok mantıklı. Birazcık da oradan para gelirdi. Halletmiş olurdum.

SON DAKİKA • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin