İyi okumalarr 💗
🪄
(Defne'nin Anlatımından)
"Görüşürüz annecim. Çok iyi bakın kendinize." dedim sıkıca sarılırken.Saat şu an sekizdi ve biz çıkmaya karar vermiştik çünkü Metin Hoca arayıp yarın kesin olarak gelmemi belirtmişti. Normalde bir gün kalacaktık ama olmadı işte. Nasip değilmiş. Bir dahakine olur inşallah.
"Kendine çok iyi bak güzel kızım. Annenlere bolca selam söyle." dedi babacım sarılırken. O kadar samimilerdi ki ağlayacaktım resmen!
Samimi olacaklarını tahmin ediyordum ama bu kadar olacağını düşünmemiştim.El sallayarak evden çıktık ve arabaya atladık. Şu an o kadar mutluydum ki hiçbir şey moralimi bozamazdı.
Sessiz bir yolculuğun ardından evime ulaştımızda ona döndüm.
"Sende çok yorgunsun. Gel bende kal." dedim tebessüm ederek. Gözleri o kadar yorgun bakıyordu ki, bu halde onu hiçbir yere gönderemezdim.Birlikte içeri girdik ve asansörle yukarı çıktık. Anahtarı çantamdan alıp kapıyı açtım. İçerden ses gelmiyordu. Demek ki Sera uyumuştu. Kerem ayakkabısını çıkarıp oturma odasına geçtiği sırada, bende kapıyı kilitledim.
"Defne! Buraya gel çabuk!"
Kerem gülerek bunları dediğinde hızla içeri girdim. Bir dakika!Burada tam olarak ne oluyor?! Birisi bana açıklayabilir mi acaba?
Sera, baṣını Barış Alper'in omzuna yaslamıştı. Barış Alper ise onu sıkıca sarmıştı. Ve evet, uyuyorlardı. Kerem, onların bu halini kayda alırken gülümsedim. Demek ki affetmişti Sera. Güzel kızım benim. Umarım hep mutlu olurdu.Onları rahatsız etmemek adına odadan çıktık. Odaya geldiğimizde kıyafetlerine baktım. Bunlarla rahat edemezdi ki. Dolabıma ilerleyip bana büyük gelen bir eşofman, üstüne de bol bir tişört verdim.
Odadan çıktım ve giyinmesini bekledim."Güzelim, gelebilirsin."
İçeri girdiğimde baştan aşağı süzdüm onu.
O kadar tatlı olmuştu ki o tişörtle...
Tişörtün üstünde bugs bunny vardı.
Kerem'i aşırı tatlı gösteriyordu. Zaten tatlıydı. Ama böyle daha bir tatlı olmuştu!"Sen burada uyu. Ben misafir odasında kalacağım," dedim yanağına öpücük kondurduktan sonra.
"Hayır bebeğim. Sen kendi yatağında yat rahatça. Ben geçerim o odaya."
Yatağın etrafından dolaşacağı sırada hızla yanına gittim ve yatağa ittim onu. Dengesini kaybettiği için sırt üstü düşmüştü. Bu haline tebessüm edip yanına gittim ve yüzüne doğru eğildim. Yanağına hızlı bir öpücük kondurdum."İyi geceler bebeğim." dedim ve kapıya yöneldim. Hızlıca odadan çıkıp salona geçtim. Bizimkiler hala uyuyordu. O kadar güzel görünüyorlardı ki anlatamam! Acaba sabah bu şekilde uyandıklarında ne tepki vereceklerdi? Merak etmiyor değildim.
Misafir odasına geçip yatağa yerleştikten sonra gözlerimi kapattım.
---
"O kaşığı alırım var ya senin bir tarafı-""Ayıp be! Hiç yakışıyor mu öyle şeyler ağzına?"
"Yakışıyor ya da yakışmıyor, sana ne?! Sana mı sorcam ya? Allah'ım sabır ver."
İçeriden gelen bağırışlarla gözlerimi araladım. Ne oluyordu yine ya? Bunlar yine mi tartışıyorlardı? Dün ne güzel uyuyorlardı!
Acaba ilk önce hangisi uyanmıştı?Yataktan kalkıp odama, Kerem'e bakmaya gittim. Telefonuyla uğraşıyordu. Benim geldiğimi görünce gülümseyerek bıraktı.
Yanına oturup yanağına minik bir öpücük bıraktım. Saçları dağılmış, gözleri ise yorgun bakıyordu. Bu halde nasıl antrenmana gidecekti çok merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DAKİKA • Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Son dakikada yetiştin." Son dakika... Biraz daha geç kalsaydım yetişemeyecektim. Onu son kez göremeyecektim. Ama son dakikada yetişmiştim! Kalbim deli gibi çarpıyordu. Gözlerim, gözlerinin derinine indiğinde bakışlarındaki o güzel şefkati ve huzu...