İyi okumalarr ✨️
🪄
*1.5 Ay Sonra*
Aradan sadece bir buçuk ay geçti ama bana sanki bir yıl gibi gelmişti. Bu geçen süre zarfında annemlerin yanında kalmış, bebek gibi bakılmıştım. Doktor bıçağın karnıma fazla girmediğini ve iyileşme sürecimin kolay geçeceğini belirtmişti başta.Evet, iyileşme sürecimi mükemmel bir şekilde tamamlamıştım ama halledemediğim bir konu vardı. Yataktan çok çıkmadığım için Ahu olayını halledememiştim daha. Bir plan bulmuştum ama emin değildim.
Kerem bir hafta daha yanımda kalıp ardından İstanbul'a dönmüştü. Her ne kadar daha uzun süre kalmak istese de antrenmanları kaçırdığı için göndermiştim onu.
Ocak ayının sonlarındaydık ve havalar da soğuduğundan evden çıkamıyordum. Arada Sera yanıma uğruyor, küçük bir yürüyüş yapıp geri dönüyorduk.
İstanbul'a bir hafta sonra dönüp küçük antrenmanlara başlayacaktım. Gerçekten çok geride kalmıştım ve toparlanmam uzun sürecekti. Bu süreç içinde Metin Hoca ve takım arkadaşlarım beni ziyarete gelmiş, durmadan bir eksiğimin olup olmadığını sormuşlardı.
Anlayacağınız üzere, biraz normale dönmüştüm. Oynayabilmem için gerekli olan tek şey bir hafta daha dinlenmekti. Ardından İstanbula dönecek, küçük antrenmanlarla oynamaya başlayacaktım.
Dediğim gibi, annemler tarafından bir ay boyunca bebekler gibi bakılmıştım.
Hem kendime gelmiştim hem de kendimi daha dinç hissediyordum.Ahu olayı her ne kadar aklımda olsa da aklıma mantıklı bir plan gelmiyordu. Bir tane vardı. Bunu yapmam için Sera'yı da işin içine dahil etmem gerekiyordu. Sera kesin yapardı böyle bir şeyi. Zaten o da benim gibi intikam almak istiyordu.
Bu işi bir an önce halletmeliydik. Biraz ergence olacaktı ama onu ancak bu şekilde deli edebilirdik.
Sera'yı aradım hemen.
"Planı uygulamanın zamanı geldi.""Bunu demeni bekliyordum."
---
Saat şu an iki olmuştu ve Ahu okuldan çıkıp yurda yakın olan kafeye gidip ders çalışacaktı. Peki ne mi yapacaktık? Oynat bakalım.
Ahu'nun bir zamanlar takıntılı olup asla elde edemediği kişiyi kafeye davet etmiştik.
Sera ile birlikte, o çocukla buluşmak için odada hazırlanıyorduk."Bu bordo ruj nasıl görünüyor?" dedi Sera sürmeye devam ederken.
"Elbisenle çok uyumlu oldu!" dedim saçlarımı yaptığım sırada.
Sera'nın fiziğine oturan siyah bir elbise seçmiştim. Kombini spor tutmak için altına topuklu yerine, beyaz bir spor ayakkabı seçmiştim. Uzun siyah saçlarını düzleştirmiş, hafif ama güzel bir makyaj yapmıştık. Bordo ruj hafifliği biraz bozsa da tam uymuştu.
Ben ise günlük kıyafetlerimi giymiştim.
Siyah bir pantolon, üzerime aynı renkte bir bluz giyip durumu ne kadar takmadığımı belli eden bir kombin yapmıştım. Saçlarımın buklelerini düzeltip hafif bir makyajla kapatmıştım.En sonunda çıkıp da kafeye girdiğimizde çocuğu aramaya başladık. Cam kenarı bir masada telefonuyla uğraşıyordu. Derin bir nefes alıp planın tutması için dua ettik ve ilerledik.
Sera burada olduğumuzu belli etmek için çantasını masaya bıraktı. Çıkan sesle çocuk buraya döndü. Sera'yı baştan aşağı süzüp bir anda ayağa kalktı. Otuz iki diş sırıtarak elini uzattı çocuk. Ben o sırada etrafa bakınıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DAKİKA • Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Son dakikada yetiştin." Son dakika... Biraz daha geç kalsaydım yetişemeyecektim. Onu son kez göremeyecektim. Ama son dakikada yetişmiştim! Kalbim deli gibi çarpıyordu. Gözlerim, gözlerinin derinine indiğinde bakışlarındaki o güzel şefkati ve huzu...