12. Bölüm: Hayal Kırıklığı.

1K 49 14
                                    

Telefonumun durmak bilmeyen zil sesiyle uyandığımda elime aldım ve kim olduğuna bakmadan açtım.

"Kızım, nasılsın annem?"
Hemen doğruldum ve gözlerimi ovaladım.

"İyiyim annecim, sen nasılsın?"

"Bende iyiyim kızım. Şimdi evleri süpürüyordum da arayayım dedim. Nasıl geçiyor tatilin? Gezdin mi İstanbul'u?"

"Dün biraz dolaştım. Sahile inip yürüyüş yaptım. Bugün de müzelere gitmeyi düşünüyorum ama tam emin değilim." dememle telefonuma art arda bildirim gelmeye başladı.

Kaşlarımı çatarak telefonu kulağımdan indirip hoparlöre verdim. Annem bir şeyler diyordu ama anlamıyordum.
"Annecim ben seni sonra arayacağım."
Aramayı sonlandırıp bildirimlere tıkladım.

"Galatasaray'ın genç yıldızı Kerem Aktürkoğlu, Ankaragücü maçında formasını verdiği kız ile İstanbul'da birlikte görüntülendi."
Gördüğüm haber ile ellerim titremeye başlamıştı bile. Hemen Kerem ile olan konuşmamıza girip haberi attım. Fotoğrafımızı bile çekmişlerdi!

Yaklaşık on dakika sonra gördüğünde beklemeye başladım. Büyük ihtimalle haberi okuyordu şu an.

Saygısızlar!

Yazdığı şeye ne cevap vereceğimi düşünmeye başladım.

Hiçbir şeye saygıları kalmamış gerçekten!

Yazıp ayağa kalktım. Annemler görmemeliydi bu haberi. Karşılarına çıkabilirdi. Çıkmamalıydı. Olmamalıydı.

Defne kusura bakma. Çok özür dilerim.

Suçu hala kendisinde görmesi beni daha da üzerken tebessüm edip yazmaya başladım.

Sorun yok Kerem. Çok iyi bir futbolcusun ve ünlüsün. Onlar da merak etmişler işte. Hakları olmamalarına rağmen özel hayatına burunlarını sokmaları saygısızca.
Ama ben rahatsız olmadım. Sadece saygısızlık.

Ondan gelecek olan mesajı beklerken birkaç bildirim daha aldım. Bu sefer haberi yapan Aspor'du. Evet, şimdi bitmiştim.
Babam sabah akşam bu kanalı izliyordu. Görmemesine imkan yoktu.

Onlar hep böyle.

Yazdığı şeyi beğenip sohbetten çıktım. Annemi arayıp transfer işini de anlatmam gerekiyordu. Derin bir nefes alıp arama tuşuna bastım.

"Kızım, bir şey mi oldu?"
Çok şey oldu diyemedim...

"Anne seninle konuşmam gereken bir konu var."

"Dinliyorum kuzum."

"Geçen hafta antrenmanda ünlü bir spor sayfası bizim ziyaretimize geldi. En güzel golleri atanı paylaşacaklardı. Bende çok güzel iki tane gol attım ve benim videomu sayfalarında paylaştılar. Bu gollerimi gören klüpler beni transfer etmek istiyorlar. Fatih Hoca dün beni aradı. Büyük takımlar beni istiyor anne. Özellikle de Galatasaray."

Hiç konuşmadı. Aradaki sessizlik uzayıp giderken ellerim titremeye başlamıştı bile.
İzin vermeyecekti. İstediğim şeyi yapmama izin vermeyecekti. Küçüklükten bu yana futbol oynamama ve izlememe hep kızmıştı. Klüpte oynamama bile zor izin vermişti ama buna...

Okulu dondurup farklı bir şehre taşınıp futbol oynamak... İhtimali bile yoktu.

"Hayır."
Tek kelime... Hayatımı yerle bir eden o tek kelime... Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında çatallaşan sesimle konuşmayı denedim.

"Anne lütfen izin ver! Lütfen! Sonrasında okuluma devam edeceğim. Sadece şu anlık donduracağım. Transfer parası da alacağım. Kirada otururum biraz. Hallederim bir şekilde. Lütfen izin ver anne. Buna izin ver. Hayatım boyunca hep kısıtladın beni bu konuda. Ben artık buradan yürümek istiyorum."

SON DAKİKA • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin