Bölüm kısa olduğu için hemen atmak istedim. İyi okumalar. 💗
Bugün İstanbul'da son günümü geçirecektim. O gün babamla konuştuktan sonra yemeğimi bitirmiş, ardından pansiyona nasıl geri döneceğimi umursamadan kafama göre dolanmıştım etrafta. Şimdi ise aklımdaki yere gidecektim. Nef stadyumu.
(Yazardan küçük bir not: Şu an stadın adı Rams Park ama ben Nef Stadyumunu daha çok sevdiğim için bunu kullanacağım.
Bu arada öncesinde Defne Avrupa yakasında'ydı, şimdi ise Anadolu'dan Avrupa'ya geçecek olarak yazmışım. Kafam karıştı. Kusura bakmayın.
İyi okumalar. 🫶🏻)Kerem'in verdiği formayı üzerime giydim. Altıma da siyah bir eşofman giydim. Montumu ve atkımı da aldığımda hızla odadan çıktım. Koridorda montumu giymiş, çıkarken de atkıyı boynuma dolamıştım.
Atkım gerçekten çok güzeldi.Otobüse atlayıp vapura bineceğim kıyıya geldim. Bileti aldıktan sonra kıyıya yaklaşan vapuru izledim. En sonunda durduğunda inen yolculardan fırsat bulabildiğimde binip üst kata çıktım. Kenara oturup telefonumu çıkardım ve video çekmeye başladım. Altına da ekledim. Rota: Nef Stadyumu.
Atar atmaz gören kişilerle birlikte mesaj kutum çıldırmaya başladı. Takipçi sayım uçmuştu bile. Sayamıyordum artık.
Telefonu cebime koyup dalgaları izlemeye koyuldum. Ah İstanbul... Yeniden gelebilecek miyim acaba?İstanbul'un sonbaharı bir başka oluyordu. Söylemiş miydim bunu? Ankara başka, İstanbul bambaşka oluyordu sonbaharda.
Vapurdan indiğimde etrafıma bakındım. Nasıl gideceğimi bilmiyordum. Yoldan birkaç kişiye sorduğumda cevabımı almıştım. Metro ile gidecekmişim.
Etraftaki insanlardan yardım alarak bir metro noktası bulduğumda merdivenlerden indim ve beklemeye başladım. Metro geldiğinde atlayıp içindeki insanları incelemeye başladım.Sonunda gelebildiğimde heyecanla atladım. Koşarak merdivenlerden çıktığımda büyülenmiş bir şekilde bakakaldım. İşte oradaydı! Bütün ihtişamıyla gözümün önündeydi Nef Stadyumu.
Önünde durdum ve selfie çektim. Hikayeye atmadan önce sarı kırmızı kalp koydum. Ve gitti!
Önceden internetten bilet aldığım için şu an sadece girip müzeyi gezecektim. Öyle de oldu. Bir sürü hikaye paylaştıktan ve bol bol bilgi edindikten sonra turumu bitirip dışarı çıktım. Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Evimdeydim şu an. Benim evim burasıydı.
Telefonuma gelen bildirim sesiyle cebimden çıkardım. Kerem'den mesaj vardı!
Kimden: Kerem Aktürkoğlu
Beğendin mi kupaları? Hepsini ben kaldırdım. 😎Bu yazdığına gülerek cevap yazdım.
Hepsi mükemmeller. Bu kupaların kazanılma zamanlarını okudum da, çoğunda doğmamıştın bile! 🫢
Metroya inerken deliler gibi kahkaha atıyordum. Nedense çok eğlenmiştim.
Kimden: Kerem Aktürkoğlu
Küçük bir yanlış anlaşılma olmuş. 🫢Küçük? 🤔
Yazıp yolladım hemen arkasından. Onun da güldüğüne emindim ama kanıtlayamam.
Çaktırma işte. 🥹 Bu arada, o günden sonra seni rahatsız ettiler mi?
Hala muhabirlerin yaptıklarında kalmıştı aklı. Güzel kalbini ve düşüncelerini seveyim Kerem'im...
Etmediler aslında. Düşünüp sorduğun için teşekkür ederim.
Kafamı kaldırıp da metroya doğru baktığımda kaçırmış olduğumu gördüm.
Kerem ile konuşmaya öylesine dalmıştım ki önümden hızla geçen metronun sesini duymamıştım! Hatta bir süre yolcuların binmesini beklemişti. Bir sonrakini beklemek zorundaydım. Umarım en kısa zamanda ve kaybolmadan geçerdim karşı tarafa.Pansiyona geldiğimde odama girip kendimi yatağa attım. Uçağıma üç saat kalmıştı.
Buradan gitmeyi her ne kadar istemesem de mecburdum. Maalesef... Gönül isterdi ki hep burada kalayım. Annemin sayesinde o da olmayacaktı.Kariyerim ellerimden kayıp giderken ben ise oturup izliyordum. Çünkü izlemekten başka çarem yoktu. Ben elimden geleni yapmıştım. Hatta fazlasını bile yapmıştım ama olmamıştı. Olmayınca olmuyordu.
Gelen mesaj sesiyle irkilip düşüncelerimden sıyrıldım. Sera'dan gelmişti. Ona yanıt verip ayağa kalktım ve bir müzik açıp eşyalarımı toplamaya başladım. Bir yandan da şarkıya eşlik ediyordum.
'Bir iskambil falında çıkmıştık birbirimize
O güzel kupa kızıydı, sinek valesiydim bense
Gece yarısı, o perşembe rastladım köprü üstünde
"Ağlama" dedim, o ağladı trabzanlardan indiğinde'🪄
Geliyor gelmekte olan! 🫢
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DAKİKA • Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Son dakikada yetiştin." Son dakika... Biraz daha geç kalsaydım yetişemeyecektim. Onu son kez göremeyecektim. Ama son dakikada yetişmiştim! Kalbim deli gibi çarpıyordu. Gözlerim, gözlerinin derinine indiğinde bakışlarındaki o güzel şefkati ve huzu...