İyi okumalar 💗💗
Saat beş olmuştu ama ben hala kayalıklarda oturuyordum. Sera'nın dedikleri aklımdan gitmiyordu. Negatif düşünceleri aklından çıkar demişti ama ben nedense buraya geldiğimden beri aklımdan gitmiyorlardı. Hala anlamamıştım. Bir anda nasıl olmuştu da beynimi böyle değişik düşünceler ele geçirebilmişti? Anlam vermek mümkün değildi.
Sanırım üzüntümü saatler sonrasında anlamıştım. Onun her dakika hayatımda olmasını istiyordum. Böyle bir gün değil. Her dakika onu göreyim, sesini duyayım istiyordum.
Biliyorum, bu istediğim imkansızdı ama aklımdan da çıkartamıyordum. Yıllardır aşık olduğum adamın maçına gitmiş, yüzüme top yemiş, bunun telafisi olarak da imzalı bir forma ve yemek kazanmıştım. Ah Kerem'im...
Telefonuma gelen mesaj ile irkildim ve düşüncelerimden sıyrıldım. Mesaja bakmak yerine direkt aradım.
"Nasılmış benim güzel kızım? Kerem ile yemek için mi hazırlanıyormuş?"
Sera'nın neşeli sesini duyduğumda yüzümde bir tebessüm oluştu."Keşke hazırlanmaya başlasaydım." dedim üzgün bir sesle.
"Defne! Bir şey mi oldu yoksa? Gitmeyecek misiniz? Kerem bir şey mi dedi sana?"
Sorularını hızlı bir şekilde sıraladığında bu duruma güldüm ve yavaşça ayağa kalkıp kayalıklardan indim."Öyle değil. Aklımdaki düşünceleri uzaklaştıramıyorum Sera. Ne yapacağımı bilmiyorum. Saatlerdir kayalıklardayım ve düşüncelerimi sorgulayarak denizi izliyorum. Gerçekten içim çok daraldı Sera. Ne yapacağım ben? Onu bugün son kez göreceğim. Son kez konuşacağım. Son kez yüzüme bakacak. Belki de beni hatırlamayacak. Sadece takipte kalacak. Belki de takipten de çıkacak. Ne yapacağım ben?"
Bir yandan da pansiyonun yolunu tutmuştum. Hazırlanmam gereken bir telafi yemeği vardı.
"Kuzum, sakin ol. Ben senin böyle düşüncelere kapılacağını bildiğim için seni buradan göndermeden önce negatif düşünceleri aklından çıkar demiştim, değil mi güzel kızım? Şimdi bunları unut.
Sadece aklın Kerem ile çıkacağın yemekte olsun. Güzelce hazırlan ve anın tadını çıkar. Belki de konuşmaya devam edersiniz. Bunu unutma, olur mu?Çünkü hiçbir şey belli değil. Tek yapacağın şey, oraya gitmek ve Kerem ile güzel bir akşam yemeği yemek. Onunla güzel ve akılda kalıcı bir gece geçirmek. Şimdi biraz yanlış anlaşılıyor ama sen benim dediğimi anladın. Yani aklında kal onun. Güzelliğinle, cümlelerinle, ve bakışlarınla adamın kalbine dokun."
Sera'nın cümleleri kalbimi o kadar derinden etkilemişti ki adımlarımı hızlandırdım.
"Sera'm çok teşekkür ederim. Gerçekten sen olmasan ben ne yapardım bilmiyorum. İyi ki varsın.""Sende iyi ki varsın Defne'm. Unutma, anın tadını çıkar. Seni seviyorum."
Birkaç cümle sonunda telefonu kapattığımda koşmaya başladım. O kadar gaza gelmiştim ki depar atıyordum resmen.Yaklaşık yirmi dakika sonunda pansiyona vardığımda koşar adımlarla odamın bulunduğu kata çıktım. Saat altı olmuştu.
Hemen kendimi duşa attım. Hayatımdaki en hızlı duşu almıştım. 10 Dakika!Hızlı bir şekilde saçımı yapmak için masaya oturdum. O gömleğin üstüne saçlarımı salık bırakmanın iyi olacağını düşündüm ve hızlı bir şekilde kıvırcıklarımı halletmeye başladım. Gerekli kremleri sürüp buklelerimi düzelttikten sonra saçlarımı kuruttum. Gayet güzel olmuştu. Kıyafetlerimi de giydikten sonra altına ayakkabı seçtim.
Beyaz bir spor ayakkabı ile kombine biraz spor havası kattım. Beyaz gömlek ve siyah kumaş pantolona topuklu giyseydim çok resmi olurdu. Ama öyle yapmamıştım ve spor ayakkabı mükemmel bir seçenek olmuştu. Doğal bir makyaj yaptım ve takılarımı taktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DAKİKA • Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Son dakikada yetiştin." Son dakika... Biraz daha geç kalsaydım yetişemeyecektim. Onu son kez göremeyecektim. Ama son dakikada yetişmiştim! Kalbim deli gibi çarpıyordu. Gözlerim, gözlerinin derinine indiğinde bakışlarındaki o güzel şefkati ve huzu...