25. Bölüm: Belki De Son Defa...

827 43 18
                                    

İyi okumalarr 🩷

🪄
Bugün antrenmanım saat on civarı başlayacaktı ve ben yetişemeyebilirdim.
Her ne kadar 8'de uyansam da bir yerlerden eksik çıkıyordu.

Bir de bugün antrenmandan sonra Kerem ile birlikte Ankara'ya uçacaktık. Evet, o gün sonunda gelmişti!

Günlerdir deli gibi heyecanlıydık ve sonunda o gün gelip çatmıştı! Dün benim maçım vardı ve 2 gol atmıştım. Kerem'in ise 2 gün önceydi. O yüzden bugün 5'te Ankara'ya gidecektik.

Öncesinde bize geçip yemek yiyecek, -Kerem'in bundan haberi yok- ardından konser alanına geçecektik. Annemlerle tanışması gerekiyordu. Yani gerekmiyordu ama kardeşim tam bir fanatik Galatasaraylı olduğu için -ablası gibi- bize geçecektik.

Hem biraz da aç olurduk. Annem bizi güzelce doyururdu. Zaten haber vermiştim onu da getireceğimi. Büyük ihtimalle şu andan itibaren yemek yapmaya başlamıştır.
Bütün masayı donatacağına emindim.

Spor çantamı hazır ettikten sonra koşarak evden çıktım. Ev diyorum çünkü bu altı gün içinde çok güzel kiralık bir daire buldum. Hemen kaptım tabi ki de. Fiyatı her ne kadar uçuk olsa da artık iyi bir maaşım olduğu için çok sıkıntı olmayacaktı.

Sahaya ise beş dakikalık bir yürüme mesafesi bulunuyordu. Biraz yüksek ve yeni yapılmış bir bina olduğu için hem kirası hem de aidatı sıkıntılı derecede pahalıydı ama olsundu. Aldığım para başımın çaresine bakabilmem için yeter de artar bile.

İstanbul'da zaten her yer pahalı olduğu için bir şey de diyemiyordum.

Sahaya ulaştığımda koşarak soyunma odasına girip üzerimi değiştirdim.
En sonunda oradan çıkıp da sahaya girdiğimde derin bir nefes aldım. Isınmak için koşuya katıldım.

En sonunda antrenmanımız tam anlamıyla başladığında çok yorulmamak adına kendimi zorlamıyordum. Çünkü akşam olan konserde epey yorulacaktım. Fatma Turgut'un bütün şarkılarını bildiğim için Kerem'in elini tutup tüm gece onun gözlerinin içine bakarak söyleyecektim şarkıları.

Bizim için mükemmel bir anı olacaktı. Hissediyordum!

Antrenmanın ekipmanlı kısmı bittiğinde aldığım nefesi verip maç yapmak için bizimkilerin yanına geçtim. Şimdi iki takım için ayrılacaktık.

Maç başladığında derin bir nefes alıp ileriye koştum. Takımın göz bebeği haline gelmiştim resmen. Birazcık da olsa şımarıyordum. Çok çaba sarf etmiştim bu zamana kadar ve hala da ediyordum.

Ve maç sonu... Sahaya uzanıp nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım. Her ne kadar kendimi zorlamayacağım desem de uçmuştum. Özellikle top bana geldiğinde türlü türlü çalımlar atıp ayrı bir boyuta geçmiştim. Anlayacağınız deli gibi yorulmuştum.

Ebru gelip de beni kaldırdığında gülerek soyunma odasına geçip üzerimizi değiştirdik. Bugün spor salonuna geçmeyecektim. Eğer geçersem geç kalabilirdim.

Çalan telefonumla irkildim ve çantamın ön cebinden çıkardım.

"Güzelim? Çıktın mı antrenmandan?"
Onun sesi de yorgun geliyordu.

"Evet canım, şimdi bitti." dedim odadan çıkarken. Çantamı omzuma takıp ayaklarımı yere sürerek eve doğru ilerlemeye başladım.

"Tam olarak üç saatimiz var. İki saat kala almaya gelirim seni."

"Anlaştık!" dedim heyecanlı bir ses tonu ile.
Ellerim titremeye başlamıştı yine. Kerem'i ailemle tanıştıracaktım ve onun bundan haberi yoktu! Haber vermem lazımdı. Şimdi!

SON DAKİKA • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin