32. BÖLÜM / Av

2.7K 128 45
                                    

Dünyada başarı kazanmanın iki yolu vardır: Ya kendi aklından faydalanmak, yahut da başkalarının akılsızlığından faydalanmaktır.
La Bruyere

Bakışlarım arabanın camından büyük konağın üzerinde geziniyordu. Buraya geldiğim ilk gün mutsuzdum. Şimdi içine ufak mutluluklar sığdırdığım bu bir kaç ayın sonunda, ben tekrar ve tekrar yine mutsuzdum.

Bu konaktan çıkınca yine mutsuz olacaktım.

Mutsuzluk belki yakamı hiçbir zaman bırakmayacaktı.

Olsun.

Gururumu çiğneyerek mutlu olmaktansa, aşkımı çiğneyerek mutsuz olmayı yeğlerdim. Herkes seçimleriyle sınanırdı ve bu benim seçimimdi.

Arabanın kapısı kapıda duran adamlar tarafından açıldığında, bir saniye bile beklemeyip indim Aras'ın arabasından. Dönüp arkama bakmadım, sadece hızlı adımlarla konağa girip merdivenlere taraf yöneldim. Şuan ağlamıyordum. Bundan sonrada ağlamayacaktım. Bu sondu. Adımlarım taş zemini döverken gözlerimi bir saniye bile olsun avluda gezdirmedim. Göreceğim hiçbir yüze tahamülüm yoktu.

"Hayırdır Gelin Hanım, nereye gittiniz?"

Hatice Hanım'ın sesi kulağıma geldiğinde, adımlarım bir an olsun duraksamamıştı. Söylediği şeyleri duymamazlıktan gelip merdivenleri çıkmaya başladığımda arkamdan söylediği hiçbir şeye aldırış etmiyordum.

Şimdilik keyfine baksındı.

Nasıl olsa onunda sırası gelecekti.

Öfkeli adımlarım beni odamın önüne kadar getirdiğinde, kaşınan ellerime aldırış etmeden kapıyı sertçe açtım ve içeri girip büyük bir gürültüyle kapıyı çarparak kapattım. Derin bir nefesi ciğerlerime bahşettiğimde, odanın içinde bir oraya bir buraya yürüyüp dolaşmaya başlamıştım.

"Boşanacak," diye mırıldandığımda sesime akan gerginlikle beraber derin bir nefes daha alıp elimi saçlarıma geçirdim. "Boşanacak... Kendi isteğiyle boşanacak."

Kafamı geriye doğru yatırıp bir müddet gözlerimi yumdum ve sakinleşmeyi bekledim. Bu sırada odanın kapısı açılmış ve biri iceri girmişti. Duruşumu düzeltip gelen kişiye yani Merve'ye baktım. Onun gözlerinde ufak bir parıltı vardı.

Hafifçe gülümsedi. Dışarıyı kontrol ederek kimsenin bizi dinlemedigine emin olduktan sonra kapıyı kapattı ve yanıma yaklaştı. Giydiği bol bluzun altından mavi bir dosya çıkartıp elinde salladığında kaşlarımı kaldırarak Merve'ye baktım. Merve ise genişçe gülümsedi. "Bak burada ne var..."

Gözlerim kocaman açıldı. "İnanamıyorum buldun mu?" diye sorduğumda sesim şaşkın çıkmıştı.

Merve heyecanla kafasını salladı. "Tabi ki..." dedi övünerek. "Amcamla beraber çıktığınızı görünce bu firsatı kaçırmak istemedim, şu kilitli bir kasa varya çalışma odasında olan hani... İşte oradaydı baksana üzerinde ki numaralar Baran'ın dedikleriyle aynı."

Dosyayı Merve'den aldım ve incelemeye başladım. "O kasa kilitli değil miydi ya?" diye sordum dosyayı incelemeye devam ederken. "Nasıl açtın."

Merve'nin yuzüne ufak bir üzüntü oturdu. "Şifre Zeynep halamın öldüğü günün tarihiymiş," dedi durgun bir sesle. "Babam anneme söylerken duymuştum bende."

NİGÂHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin