PATLAMA
Hiçbir acı hissetmeden gözlerimi açarak kendimi betonun üzerine bıraktım. Daha önce hiç vurulmamıştım, bunun dışında bir keresinde Rios bana ateş etmişti ve kurşunun cildimi cehennem gibi acıtmasına neden olmuştu. Yani vücudunuza giren bir kurşunun bin kat daha kötü olduğunu varsayıyorum, değil mi? Vücudumu taradım, herhangi bir kan izi göremiyorum. Hemen başımı kaldırıp, odağını benden uzaklaştırıp silahını Nina'ya doğrultmuş olan Jungkook'a baktım. Nina'nın yerde yatan cesedini görünce gözlerim ondan kaçtı. Yanında bir kan gölü.
"Hayır!" diye acıyla çığlık atıyorum, ciğerlerim deli gibi patlıyor. Betonun üzerinden ayağa kalkıp yanına doğru koştum ama ona ulaşamadan saçlarımın beni durdurduğunu hissettim.
Jungkook göz açıp kapayıncaya kadar öfkeyle "Rossi!" diye bağırıyor. Başımın arkasında beni tamamen yere seren güçlü bir darbe hissettim.
----------------------------------
Başımın zonkladığını hissederek gözlerimi araladım. Görüşüm düzeldikten sonra Jungkook'un beni omzunun üzerinden taşıdığını ve sırtını gördüğünü fark ettim. Ve tıpkı bir ağaca çarpan yıldırım gibi. Jungkook'ub Nina'yı öldürdüğünü hatırlıyorum.
"Bırak beni," diye talep ediyorum. Jungkook odama ulaşıp kapıyı açarak içeri giriyor ve beni sert bir şekilde yatağa fırlatıyor. Hızla yataktan kalkıp ona baktım.
"Nina'yı öldürdün!!!" diye çiğlik attim, Nina'nın betonun üzerinde yatan cansız bedenini hatırladıkça görüşüm bulanıklaşıyor. Etrafını saran bir kan gölü.
Jungkook boş bir ifadeyle "Onun ölümüne sebep oldun" diye yanıt verdi.
"Özgürlüğümü istedim!"
"Bana itaatsizlik etmeye nasıl cesaret edersin?" Bana dik dik bakarken yumruklarını sıkarak dişlerini gıcırdatıyor.
"Lütfen bırak beni. Söz veriyorum kimseye bir şey söylemeyeceğim." Gözyaşlarım yanaklarımdan yavaşça süzüldü ve ondan uzaklaştim.
"Daha önce açıkça belirtmemiş miydim? Buradan asla kaçamayacaksın."
Kalbim mideme kadar iniyor. Hızla yükselen öfke, yakında pişman olacağım iki kelimeyi söylememe neden oldu.
"Siktir git," diye azarladım.
"Az önce ne dedin?" diye homurdandı kara gözleri üç ton daha koyu oldu. Onun bana yaklaşmasını izlerken sırtım duvara çarptığında nefesim kesildi. Yana doğru eğilmeye çalışıyorum ama o her iki kolunu da uzatarak beni anında kapatıyor. Elleri sıkıca duvara yaslanmıştı. Ne bekleyeceğimi bilmeden ona endişeyle bakarken korkuyla kıvranıyorum.
"Bana söylediğini tekrar et Jimin," diye mırıldandı, gözleri benimkilere kilitlenmişti.
"Jungkook lütfen" diye mırıldandım.
"Bana itaat etmeyi öğreneceksin," dedi zehirli bir şekilde, sıcak nefesi kulağımın yanındaki tenime çarpıyor. Aniden büyük eli boynumu kavradı ve beni sıkıca boğdu. Her iki elim de onun eline tutunarak kendimi onun elinden kurtarmaya çalışıyorum.
Nefes almaya çalışırken "L-lü," demekte zorlanıyorum. İçimdeki hayatın yavaş yavaş kaybolduğunu hissedebiliyorum. Görüşüm bulanıklaşmaya ve odak dışına çıkmaya başlıyor. Jungkook aniden boynumu bıraktı ve ben çaresizce yere düştüm ve bir balığın su için nefes alması gibi nefes nefese kaldım. Hayatımın bu katilin elinde sona erebileceğini fark ettiğimde gözyaşlarımın yanaklarımdan aşağı süzüldüğünü hissedebiliyorum.
"Kiminle konuştuğunuzun farkına var. Hiç kimse, yani hiç kimse Kızıl Kartallar'ın lideri Jeon Jungkook'a saygısızlık edemez," diyor soğuk gözlerini bana dikerek. Tamamen suskun kalıyorum. Saf korkudan titreyen bedenim onu tekrar üzebilecek bir şey söylemekten korkuyordu. Jungkook arkasını dönerek odadan dışarı çıktı ve kapıyı dışarıdan kilitledi, az önce olanlar karşısında beni şok içinde bıraktı.
"Ben kendimi neyin içine soktum?" diye mırıldandım kendi kendime, tüm bunlara şaşkındım. Jungkook daha önce beni hiç boğmamıştı ve onun bu gece hayatımı ikinci kez bağışlayacağı düşüncesi beni rahatlatmak yerine korkutuyordu. Jungkook'un benim için korkunç işkence dolu şeyleri hazırlamış olmalı, özellikle de ben ona beni vurması için bağırdığım halde hayatımı sona erdirmemeye karar verdi ama bunun yerine Nina'yı vurdu.
Yoluma çıkacak şeyleri düşünmek beni titretiyor. Hala burada canlı olarak yavaş yavaş işkence görmek yerine betonun üzerine yatırılan bendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bir katilden hamile / JIKOOK
Action"Bana itaatsizlik etmeye nasıl cesaret edersin?" "Lütfen bırak beni, kimseye bir şey söylemeyeceğime söz veriyorum," "Daha önce açıkça belirtmemiş miydim? Buradan asla kaçamayacaksın." Siktir git!" . "Az önce ne dedin?"
