Bir ☣

63.3K 1.7K 193
                                    

1.Bölüm


"Sen bana gelmiş, ayak ayak üstüne atmış bir vaziyette bir süre yurt dışında yaşaman gerektiğini söylüyorsun bilmem farkında mısın?" dedi genç kız sinirli solumalar eşliğinde dişlerinin arasından tıslayarak.

Omuzlarına kadar gelen kumral saçlarını bugün tam da karşısındaki adamın sevdiği biçimde açık bırakmış, onun 'konuşacağımız şeyler var' sözlerinin altında çok daha farklı birşeyler duymayı beklemişti. Yurt dışında yaşayacak olmasının haberini değil hayır, evlilik teklifi olabilirdi mesela.

"Çiğdem hayatımı daha yeni yeni kuruyorum görmüyor musun? Bu işe ihtiyacım var ve uçak biletim alındı bile. 1 hafta sonra Londra'dayım" dedi sarışın genç adam önündeki menü listesine ilgisizce bakmaya çalışarak. Halbuki bütün ilgisi çaktırmadan karşısında sinirden köpürmek üzere olan sevgilisindeydi.

İlk defa bir kızla bu kadar uzun süren bir ilişkisi oluyordu. Genelde kafa yapıları pek uyuşmadığı için lise zamanlarında pek çok kızla bir süre takılmış haftası bitmeden de ilişkisini kesmişti. Karşısındaki kız mı? Ah hayır kesinlikle, hayır. Onunla kafa yapısı hiç ama hiç uyuşmuyordu. Yine de Emre kendisini çeken aynı zamanda çekerken de yoran bu kızı ne kadar sevdiğini kelimelerle dahi anlatamazdı.

"Herşeyi ayarlamışsın zaten. Bana sadece haber vermen kalmış Emre. Evet beni düşünmeden gidebilirsin, bende seni beklerim ya." dedi genç kız tek kaşını kaldırıp arkasına yaslanarak. Masanın üzerindeki eline uzanıp tutan adama engel olmadı ama morali aşırı bozuk olduğu için tepki de vermedi.

"Sevgilim olman için peşinde koşarken bile pes etmemiştim Çiğdem. Şimdide vazgeçmiyorum bizden. Ama oradaki iş imkanları inan bana çok daha iyi. Firmamız orada çok daha büyük atılımlar gerçekleştirecek. İşimi büyütmeliyim. Benim Ulaş veya Akın gibi servetim yok. Annem emekli, babam ise ben küçükken ölmüş. Annem ve ablam üzerinde sorumluluklarım var. Ama ben? Onlara bunu yapamam, onları daha iyi şartlar altında yaşatmalıyım. Biliyorum ayrı kalmak bende istemiyorum inan ama bu geçici." dedi elini güven vermek istercesine sıkarak.

"Geçici öyle mi?" dedi genç kız birden alevlenerek. "1 yıl gerçekten de hiçbir şeymiş gibi konuşuyorsun Emre. Ben oraya gelemeyeceğim, sen fırsat bulup gelemeyeceksin. Söylesene ne anlamı kaldı ilişkimizin?"

"Hişşt!" diyip uyarıcı bir ses tonuyla araya giren sevgilisiyle beraber susmak zorunda kaldı. Ona destek olmalıydı. Gerçekten birşeyleri başarabilmesi için ona destek olmalı, gitmesi için teşvik etmeliydi. Bencil olmamalıydı. O da haklıydı biliyordu ama Çiğdem'i korkutan araya giren mesafelerdi. Aralarındaki ilişki bunca seneye rağmen hala sevgili konumundan ileriye gidememişken, en yakın arkadaşları bile evlenmişken aralarındaki bu belirsizlik genç kızı korkutuyordu. Emre'nin odun, laf söz dinlemeyen, kafasına eseni yapan bir adam olduğunu biliyor ve onun kendisiyle ilgili gelecekten bahsetmemesi sinirlerini bozuyordu. Sevgilisine güvenmediğinden değil ama... onun da bazı konularda sözleriyle güven vermesi gerekiyordu. Halbuki saksı beyinli Emre bunu anlamamakta direniyordu.

"Çiğdem tüm bu konuştuklarımızın boşuna olduğunu söylemek istiyorum. Ben kararımı verdim" dedi genç adam artık bezmiş bir tavırla geriye yaslanarak. Emre'nin diğer bir gıcık olduğu huyuysa bazı konuları acayip basite indirgemesiydi.

"Kararı 'sen' verdin öyle mi? Pekala gerçekten haklısın, sana destek olmalıyım" dedi genç kız başını düşünceli bir şekilde ağır ağır sallayarak. "Sen nasıl ki bu kararı verirken tek başınaysan, gerçekten artık rahat rahat tek başına takılabilirsin" dedi ayağa kalkıp sandalyesinin koluna taktığı çantasını çıkarırken. Bir yandan da sevdiği adamın gözlerine bakmaya cesaret edemeyerek ve sesinin titrememesine gayret ederek konuşmaya devam etti. "Ne de olsa bir sevgilin var, yok; ne düşünür, ne düşünmez diye hiç düşünme bile, gerçekten. Ben şuradan bir otobüse biner giderim." Ardından başka bir söz söylemeden arkasını dönüp AVM'nin dışına doğru seri adımlarla yürümeye başladı. Arkasından seslenen adamı umursamamaya çalışıyordu. Belki uzun uzun tartışıp konuşsalar ve tatmin olabilse bu şekilde ayrılmazlardı ama Emre'nin 'kendi' kararlarının sonuçlarını Çiğdem çekemezdi.

KıroMan (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin