Otuz Altı ☣

28.9K 1K 144
                                    

Multimedia; Bi dostum, instagram da gezinirken multimedia'daki sahneyle karşılaşmış ve instagramım olmadığı için fotoğrafını çekip bana yolladı. Daha önce böyle bi durumla karşılaşmadığım için hoşuma gitti ve bende paylaşmak istedim. Hikayeyi beğenen ve destek veren bütün okurkuşlara teşekkür ederim. Muhtimedia'daki sahneyi yaşatan yumuduk okuruma da ayrıca eyvallah. :) Hikayenin beğenildiğini, sevildiğini bilmek gurur verici. ^^ 


36.Bölüm


Burnumun direğine dayatılan kolonya kokusuyla adeta içim dışıma çıkacakken yaşlıca bir kadın atılıp "Please!" diye ikaz etti, kolonyayı burnuma dayayan kişiyi. Gözlerimi araladığımda bir koltukta kendimden geçmiş bir halde uzanmış olduğumu fark ettiğimde etmiştim. Tepemdeki iki üç insanı rahatlatıp ayaklanmam gerekiyordu belki ama kocamın kapının önünde öfkeli bir İngilizceyle ona buna çıkıştığını duyunca pertim çıkmış numarasına devam ettim. Bu sinir anında ayıldığımı anlarsa, ağzıma sıçardı!

Tahminimce ve kimse beni fark etmeden kestiğim kadarıyla peşimden koşturan güvenliklere eliyle koluyla bir şeyler anlatıyor, evrensel 'telefon' işaretini yapıp beden dilini kullanıyordu. Muhtemel ki neden aramadınız, haber vermediniz falan diyor -halbuki akıcı ve süt gibi İngilizcesinden tek kelime anlayamamıştım, telaffuzu mükemmeldi- güvenlikte yazık garibim emir kulu sadece dinlemekle yetiniyordu. Hayır adamları kurtarsam benim götüm yanacak, en iyisi biraz daha kestiyor numarasına devam etmek!

Tepemdeki adamlardan biri İngilizce bir şeyler söyledi ve başımda bana destek olan yaşlıca kadın -Emre'nin sekreteri olmalıydı- aniden atılıp "She is pregnant!" dedi. Tamam abi dakika da bir öyle demeyin hoşuma gidiyor, ego kasıyorum, kutsal bir varlıkmışçasına muamele görmem mükemmel ancak kocamla beni yalnız bırakın iki dakikacık. Adamın tavrından ölesiye korkuyorum ama baba olacağını öğrendikten sonra ki tepkisini de merak ediyorum.

Birinin ayak sesleri yaklaştı ve tam üzerime birinin eğildiğini hissettim. Gözlerimi kırpıştırmamaya çalışıp usta bir oyunculuk sergilemeye çalışırken "Ayıldığını biliyorum lan" diyen kocamla tüm dizi-film başrol tekliflerim ve oyunculuk kariyerim dibe düştü.

Gözlerimi aniden açıp bana bakan kocama baktım ve diğerlerinin şaşkınlıkla bize baktığını gördüm. 'Evet yumuduklar hepinizi kekledim, şimdi dışarı' bakışı atmaya çalışsam da kimse anlamadı ve en son kocama dönüp mırıldandım.

"Yalnızken konuşsak?"

"Mâkul" dedi sert sesiyle. Hayret kocam ilk defa bana 'akla uygun, mantıklı' anlamına gelen bir kelime kullanmıştı. Halbuki yaptığım bütün olayların ona saçma, çocukça ve salakça geldiğine yemin edebilirdim. Kafamı gömçürmek gibi olmasın...

Odadaki herkese hitaben konuştu -bu konuda sıkıntıyı çekmediği zaten hâl ve tavırlarından belliydi-. Epi topu 3-4 kişi 'geçmiş olsun, tebrikler' dileklerini iletirken gülümsedim ancak Emre sadece baş selamı vermekle yetindi. Millet de daha fazla uzatmak istemeyerek çıktı.

Kocam bana döndüğünde oturduğum koltuktaki dikişleri inceleyip katiyen ondan yana bakmadım. Kenardaki kolonyaya uzanmaya çalıştığımda benden önce davranıp aldı ve bana uzakta kalan masasının üzerine koydu. Sonunda ona baktığımdaysa yüzünde çok hafif bir gevşeme oluştu.

"Koklayıp koklayıp kafayı bulacaksın."

"Midem bulanıyor" dedim çekinerek. Yani hayır ondan çekinmiyorum ama hani kızgın ya mızmız gibi görünmek veya kaçtığımı sanmasını istemiyordum.

KıroMan (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin