On İki ☣

18.6K 1K 78
                                    

12.Bölüm 

"Hayır sen arabada kalıyorsun!" dedim çileden çıkmış bir şekilde Dilşah'a bakarak. Evde böyle anlaşmamıza rağmen kalkmış gelmiş 'ben olmadan kavga olur mu ya?' diye sızlanıp duruyordu. Ulan yakında çocuğu pörtletecek olan bendim sanki! Bunlardaki cesaret götümde yok lan. 

Neyse zor bela Cemre'yle Dilşah'ı arabaya sokuşturup eline telefonlarımızı tutuşturduk. Şimdi herhangi bir olasılık da ne olacağını bilemeyiz değil mi? Cemre kadınları yolda aramış ve tarif ettiğimiz yere gelmelerini istemişti. Gittiğimiz yer işkembecinin bi alt sokağıydı. 

Arabadan inip yan yana ileride duran üç kadına doğru ilerlerken biraz acele edip Cemre'nin önüne geçtim ki herhangi bir darbe anında ilk ben dayak yiyeyim. Evet biliyorum dayak yemek uğruna dostumun önüne atılabilecek kadar dostlarımı seviyorum. Kız kalkmış hamile başıyla buralara gelmiş, kan çıkmadan gitmek istiyordum esasen. 

Sarışın bayan yaslandığı kendi pahalı arabasından bize doğru topuklu ayakkabılarıyla yürürken karşılıklı durduk ve ikimizde öfkeli bakışlar attık. Söze onun başlamasını beklerken bir yandan da götüm tutuşmadı değil, yalan söyleyemem. 

"Bi adam kestik diye sahipleri mi kesildiniz lan başımıza?" diyen kadınla beraber gülümsedim. Sokak ağzı konuşmasına bakarsak biz bu kadınla gayet iyi anlaşacaktık. Öte yandan böyle sürtüklerin nereden zengin olduklarını tahmin bile etmek istemiyordum. 

"Ya siz? Kızışmış mart kedileri gibi niye erkeklere bakıp ağzınızı yüzünüzü yalıyorsunuz? Boynum kalınlığında parmaklarında yüzük var, gözünüzü pörtletirim ulan sizin!" 

Sarışın kadın benden böyle bir atak beklemediğinden olsa gerek -ne de üçe karşı ikiydik, sinmeliydik- şaşırdı. Ardından çok masum bir şekilde gülümseyip "Siz ciddi misiniz?" dedi hayretle. 

"Şaka yapar gibi bi tipim mi var? Ne lan bu kaltak tavırlarınız. Yanında kadın olan erkeğe bakmak delikanlı kız kuralına uyar mı?" deyip diklendiğimde -özgüven patlaması yaşıyorum öyle böyle değil- Cemre kolunu elime koyup beni sakinleştirmeye çalıştı. 

Hatırlar mısınız bilmem yeri geldiğinde delikanlı olmamdan bahsetmiştim, hıh şimdi de tam o delikanlı havamdaydım. Yoksa sokak ağzıyla 'delikanlı kız' kelimesi bana bile bi an başka şeyler düşündürttü. Bknz; delikanlı genelde erkeklere dendiği için yanına gelen kız kelimesiyle akıllara gelen hermafroditlik* kavramı beni bile dehşete düşürdü. Neyse ki o anın öfkesiyle kimsenin bunu düşünecek fırsatı olmadığını gördüm ve biraz olsun rahatladım. Sarışın kadın ve diğer yanındaki iki şıllık 'delikanlı kız' kelimemden sonra biraz durup garipçe Cemre'yle beni süzdüler. Ulan bunların aklından başka şeyler mi geçiyor falan derken en öndeki kadın "Gelin sizinle birşeyler içelim" demesin mi? 

Neyin kafası lan bu? 

■■■■■ 

"Ne çeneymiş be arkadaşım" diyen Ulaş geriye doğru kafasını çevirip mutfağa baktı. Bu zamana kadar kahvelerin gelmemesini kızların çene çalmalarına yoruyordu. Aslında bende öyle düşünüyordum ama kıl herifin tekiyim abi, sevgilimin hönküre höküre konuşmasını benden başka kimse iyi bilemez. Şimdi bu sessizlik bana biraz sakat gibi geliyordu. 

Neyse Akın ve Ulaş'la sohbetimize uzun uzun devam ederken ben iyice kıl oldum. Hayır göbek bağları bir kesilmiş gibi birbirinden ayrılmayan Akın ve Dilşah bile hala bir araya gelmediklerine göre bu iş de bi mevzu var. Su içme bahanesiyle kalktım mutfağa gittim. İçeri girip de kimseyi göremeyince durumu anlayıp "Ananı sikiyim!" diye küfür savurdum. 

KıroMan (3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin