23.Bölüm
Oturduğum yerde kafam havluya sarılı bir halde ters ters karşımdaki adama bakarken Emre yayık ağzıyla konuşmaya çalışıyor ve bu beni çok daha öfkelendiriyordu. Cemre'nin yaptığı aşırı acı kahve bile bu nişanlım olacak insan müsveddesini pek ayıltamamıştı.
"Çiğdem erkekler kızlara evlenme teklifi eder, bilmem farkında mısın?" deyip sarhoş haliyle kıkırdayınca içimden onu tekmeleme isteği geçti. Hatta hiç üşenmedim ayağımla vurdum da. Sadece kıkırdadı.
Her olayda olduğu gibi bu olayda da kendini aklamaya çalışıyor, bu bende cinayet işleme isteğini daha çok arttırıyordu. Gitmiş adama en şirin (!) halimle evlenme teklifi etmiştim adamdaki savunmaya bak! Sen gel üstüme sıç, sonrada vay efendim 'kızlar erkeklere evlenme teklifi eder mi?'.
"Senin şu halini gören hiçbir kız etmez, bu da bana ders oldu merak etme!" dedim asabım bozuk, feci moralim sıfırlanmış bir halde. Üzerimde Dilşah'ın kıyafetleri olmasına rağmen hala o anı tekrar tekrar yaşıyor gibiydim. Herif kusmasına kusmuş, ardından üzerime yığılmıştı!
Demek ki şişede durduğu gibi durulmuyormuş, bunu da öğrenmiş oldu.
"Yavrum sen bana bıraksana hık" deyip hıçkırdı ve kıkır kıkır gülmeye devam etti. Ulan gavurun tohumu, dangalaksın malsın ama sarhoşken bile sevimlisin lan. Sarışın, bayık bayık gözlerle tam İngiliz kraliyet ailesinin içmiş içmiş kafayı bulmuş kayıp prensi gibisin!
"Sana ne bıraksam ya beni hastanelik ediyor, ya da beni utançtan yerin dibine sokuyorsun! Emre, yol yakınken vazmıgeçsek?" deyip şaka yaparken onun bu süt haliyle ciddiye alacağını hiç düşünmemiştim. Aksi halde bu moron birden dikelmiş sağa sola savrularak bana doğru atılırken diğerlerinin konuşmamız için bizi tek bırakmasından büyük korku duymuştum. Herif sarhoştu ne me lazım!
Neyse ki sadece omuzlarımı aygır kuvvetiyle sıkmış ve puslu gözleriyle gözlerime bakıp "Beni terk edersen deli olur, başına musallat olurum!" dedi ciddi ciddi.
"Nasıl yani deli?" dediğimde hevesle gözlerimi ona dikmiştim. Lan kendiminde ağzına sıçayım, romantikliğin sırası mı sen bu adama şu an ayarlısın iki dakika kırıtma lan! Hemen ciddi moduma geçtim. "Sen zaten delisin! Ayyaş! Herşeyi mahvettin!" diye çıkıştım.
"Sende benimkini mahvetmiştin hık" deyip tatlı tatlı güldüğünde bende azcıcık gülümsedim.
"Ne olacak peki? Ben boğuldum, sen kustun. Yakında ikimizden birinin cenazesi çıkarsa şaşırmam vesselam."
"Ölecek olan biri varsa o da-,"
"Çok tatlısın!"
"...sensin."
"NE!?"
Tam bir şok halinde nişanlımın yüzüne bakarken o ciddiyetle devam etti.
"Çiğdem ben öldükten sonra hık kimseye yar olmana gönlüm el vermez, sen sadece hık benim olmalısın. Zaten sen hık ölürsen bende peşinden gelirim. Ama ilk sen hık gitmelisin, bu karı milletine güven olmaz hık!"
"Bir insan sevdiği kişinin ölüsünü görmek istemez ama emin ol benim için daha iyi, senin ölmene dayanamazdım."
"Bende hık dayanamam gelirim diyorum ya hık. Mezarlarımızı bile yan yana hık yaptırdıktan sonra geleceğim hık!"
"Malsın!"
"Hık."
"Şizofren!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KıroMan (3)
Humor2015* (Başka Bir Lise Hikayesi ve Sev Yeter hikayelerinin üçüncü serisidir)