Hikayelerim arasındaki en uzun bölüm unvanı. ★ ☆
Multimedia; Bu tatlışları yapan okuyucum, yumulurum lan sana. :) ^^
# Yazar lezbiyen çıktı diyen okuyucu emojisi yapmayın. -,- Yoh öyle birşey, biz sefgimizi böyle belli ederik. ;)
Buraları kimse okumayacak gene de yazdım. Hehehe. :))
42.Bölüm
İçime dolan sıkıntıyla kaç saat olmasına rağmen mesajıma gelmeyen cevapla, daha bir gece öncesinde karımla koyun koyuna uyuduğum yatağımızda sızıp kalmıştım ki beni uykumdan çekip alan gecenin bilmem kaçında gelen çağrıydı. Normalde anneme fatura gelmesin diye çağrılarını reddeder ve kendim dönerdim veya annem kısaca çaldırır bırakırdı ancak uzun uzun çaldırması beni şaşırttı. Yatakta doğrulup çağrısına cevap verdim.
"Anne?"
"Emre! Ablacım ben Emsal!" diyen ablamın telaşlı sesiyle yatakta aniden dikeldim. Etrafın karanlık olmasına aldırmadan giysi dolabımızdaki aynadan kendi karartıma bakıyordum.
"Emsal? Hayırdır gece gece?" dediğimde ablamın aniden hıçkırıklara boğulmasıyla göğsümden gelen sıkışmayla ve telaşla ayaklandım. Odadan hızlı adımlarla çıkarken nereye gittiğimi bilmeden ilerliyordum.
"Ne oldu?"
Hıçkırıklar devam eder, açıklama gelmezken evin içinde aniden kendi yankılanan sesimi duydum.
"ZIRLAMA, NE OLDU!?"
"E-Emre" diyen ablam tekrar hıçkırıklara boğulunca ne yaptığımı anlamaz ve bilmeksizin kapıdan sadece evimizin ve arabamın anahtarlarını alıp çıktım. Hem içimdeki sıkıntı, hem de az önce ne kadar ertelemeye çalışmak istesem de duyacağım haber yüzünden kendimi dışarı atmak istiyordum. İçimden bir ses... hiç hiç güzel şeyler söylemiyordu.
"ULAN VER TELEFONU BAŞKASINA!" deyip hayatım boyunca ablama bağırmadığım bir şekilde gürledim. Apartmanda sesim yankılandı ve asansörü çağırma tuşuna bastım.
Telefon el değiştirdi ve nihayet soğukkanlı birinin karşıma geçtiğini düşündüm.
"Emre kardeşim, ben Ulaş."
"Ulaş? Ne oluyor lan orada! Gecenin bir vakti-,"
"Bak sakin ol abicim tamam mı?"
"ULAN NE SİKİME SAKİN OLAYIM!? NE OLUYOR KONUŞSANIZ!" diya bağırdığımda gelen asansöre amaçsızca binmiştim. Artık ne yaptığımın farkında bile değildim ki evimden çıkıp gitmemi mantıksız bulamıyordum. Çağrının en başından beri söylemekten korktuğum şeyi söyledim. "Çiğdem..."
"Abi bak Çiğdem..."
"KONUŞ!"
"Darp etmişler, hastanedeyiz"
Darp etmişler, hastanedeyiz.
ANASINA AVRADINA SÖVEYİM NE DARPI, NE HASTANESİ? BU KIZ BENİMLE MESAJLAŞIYORDU!
Asansörün aynasında kendi suretimde gördüğüm ifade tarif edilemezdi. Gözlerim kan çanağı içinde, saçlarım darmadağınık bir halde, kirli sakalım sanki sadece 2 saniyede kırlaşmış bir şekilde ellerim iki yanımda ifadesizce boş boş bakındım.
Sadece 2 saniye...
Sonrası koskoca kırılan bir cam ve kolumdan oluk oluk akıp giden kanlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KıroMan (3)
Humor2015* (Başka Bir Lise Hikayesi ve Sev Yeter hikayelerinin üçüncü serisidir)