Kehribar Rengi

4.5K 277 152
                                    

Bu da 4. Bölüm diğer kitapta bu bölümü okumadınız. Umarım kafanız karışmaz, seviyorum sizi...

Medya Yula'mın gözleri :))

İyi okumalar delilerim 🩶

"ASKER!"

Yanımdan gelen sesle, yerimden tam olarak 5 santimetre zıplamıştım. Böyle bir bağırma, ben hayatım boyunca duymamıştım. Korkudan ellerim ayaklarım titremeye başlamıştı.

Bu sesle, o kadar bağırılır mı? Kalbim hâlâ sakinleşmemişti. Bu şekilde bana bağırsaydı, ben net korkudan ölürdüm. Onların da öldüğünü hissediyordum.

"Emredersiniz komutanım!" hepsi bir ağzından bağırdı. Tek bir ses bile yoktu, bir anda tüm sesler kesilmişti. Bu hükmetme çok başkaydı. Hayatım boyunca böyle baskın bir karakter ve ses görmemiştim.

"Rahatta dinleyin! Siz böyle mi ülkemizi, halkımızı, milletimizi koruyacaksınız! Yanınızdan ayrıldığımda böyle laklak yaparak mı! Üsteğmen'im ben size böyle mi emir verdim!" konuşurken bile bağırıyordu.

Nefes sesi bile duyulmuyordu. Yüzbaşı Kılıç'ın ise, kızgın nefes sesleri herkesi korkutuyordu. Galiba kırmızı çizgisini anlamıştım ve kızgın tarafına gelmek istemezdim.

"Hepiniz cezalısınız! Eğer bir ses daha duyarsam, hepinizin askerliğini yakarım!"

Ben sessiz sessiz arkada bekliyordum. Ben bile konuşsam, sırf ceza vermek için bile, beni askerliğe başlatabilirdi. En iyisi susmak, sus Balamir sus...

"Sizin cezanız daha ağır olacak Üsteğmen'im!" karşında ki adama bakarak konuştu.

"ANLAŞILDI MI!"

"Anlaşıldı komutanım!" hepsi bir ağızdan bağırdı. Bazılarının çoktan ecel terleri akıttığını görüyordum.
Yarı önümde ki bedenini, yana çekti ve beni açığa çıkardı.

"Kendisi yeni stajyer doktorumuz. Hepinizin zaten saygılı olacağını düşünüyorum. Kendi bölüğümü tanıtmak için getirmiştim ama bölüğüm, ben yokken kaytarma peşinde. Bugün bir yeriniz kırılsa bile hiç birinize doktor ya da tedavi yok! Hepiniz şimdi başlangıç olarak 100 tur koşun!"

"Emredersiniz komutanım!"

Hepsi, üsteğmen'de dahil, koşmaya başlayınca şok oldum. Tamam ses yapmışlardı ama bu kadar abartacak kadar değildi. Şok ile yanımda ki adama baktım. Dilim tutulmuştu ve ne diyeceğimi bilemedim.

"Öyle bakmayın, hepsi hak etti. Eğer ben ses çıkarmazsam, kim disiplini öğretecek. Su uyur düşman uyumaz, eğitim sırasında ki tek hata, bir can kaybı demektir. Ben bu bölüğün komutanı isem, buna izin vermem." dedi ve gözlerimin içine baktı.

Bu konuda oldukça ciddiydi ve hiç bir şey diyemiyordum. Onlar için her şey çok önemliydi ve bizler ise, her gün bu insanlar sayesinde nefes alıyorduk. Bizler uyurduk, su uyurdu hatta düşman bile uyurdu ama onlar uyuyamazdı.

"Bir şey demiyorum, haklısınız."

Bende gözlerinin içine baktım. Gözleri çok güzeldi, kehribar rengindeydi. Saçları kumral ve teni esmerdi. Çok çekiciydi ve istemsizce, etkisi altına giriyordum.

"Size soru sormak istiyorum ama cevap verecek gibi durmuyorsunuz." sonunda gözlerimi gözlerinden çektim ve konuştum. Daha fazla bakmak istemiyordum.

"Sorduğunuz sorulara bağlı. Ayrıca emirler dışında pek konuşmayı sevmem." ilerlemeye başladığında onu takip ettim. Tam soru sormak için ağzımı açmıştım ki, arkadan gelen sesle sustum.

Sevgilim Asker Bey •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin