Ölümüne Gitmek

1.2K 118 168
                                    

İyi okumalar delilerimm🖤

Yula'nın ağzından ~

Bana sorulan soru o kadar saçmaydı ki? Ne mi yapacaktım? Tabiki canımı kurtaracaktım. Asıl Balamir'e bir şey olursa ben ölürdüm. Bunu anlayan anlamıştı ve bu, umrumda bile değildi. Onun için her şeyi yapmaya hazırdım.

"Binbaşım benim bir planım var." dedikten sonra aklımda ki her şeyi anlatmaya başlamıştım.

Beni mi almak istiyorlardı. Peki kabul beni alsınlar ama ecellerini de getirmeyi unutmayacaktım. Benim adım Yula Kılıç'tı, Yüzbaşı Kılıç ve Ruh Tim'inin Hayaleti. Kim bana ne yapabilirdi ki?

Aklıma dolan o görüntüler ile yeniden gözlerim dolmaya başladı. Aklımda ki tüm planı anlatmıştım ama korkuyordum. Ben korkuyordum, Balamir'e daha fazla şey olmasından korkuyordum. Ona bunu yapan şerefsizlere, ölmeyi isteyecek dereceye getirecektim ama öldürmeyecek, süründürecektim.

"Komutanım." Yusuf'un sesini duymam ile gözlerimi kapattım. Gelen şeyleri arka plana attım.

"Buyur." gözlerimi şehir manzarasına çevirdim. Gündüzleri de en az geceleri kadar soğuktu. Bir anda herkes mi ıssız olmuştu yoksa ben mi?

"Nasılsın?" Yusuf'un ilgi dolu sesi ile ona baktım.

"Sence nasıl olmalıyım Üsteğmenim?" soğuk gözlerim ile ona baktım.

"Doktor Balamir, senin için bu kadar değerli mi?" sesinde anlamadığım bir ton vardı. Gülerek gözlerinin içine baktım.

"Bunu burada ki hiç kimse anlayamaz Üsteğmen, sen bile." gözlerimi ondan çektim ve şehrin manzarasını çevirdim.

Balamir olmadan nefes aldığım on ikinci saate giriyordum ve ben, artık nefessiz kalmak üzereydim. Bu yükseklikte ki oksijen bile ciğerlerime yeterli gelmiyordu.

"Biz anladık Yüzbaşı Kılıç korkma." Selim'in sesi ile dişlerimi sıktım. En çok ona kızgındım, en çok onu mahvetmek istiyordum.

"Senin hiç bir bok anladığın yok Selim, beni en çok hayal kırıklığına uğratan sensin." konuşurken yüzüne bile bakmak istemiyordum. Dostumdu o benim ve ben en çok dostuma kırgındım.

Herkes susmuştu sadece rüzgarın uğultulu sesi vardı. Güldüm hatta kocaman bir kahkaha attım. Artık cidden delirmenin eşiğindeydim. Tek istediğim onun sağ salim olmasıydı.

"Ne zamandan beri?" Selim'in yumuşak sesi ile gözlerimi sıkı sıkı kapattım. Balamir'le ilk anılarımız aklıma gelmişti. Onu ilk mezarlıkta görüşüm ve askeriyeye gelmesi. Her şey ne kadar hızlı ama bir o kadar da güzeldi.

"Neyi bilmek istiyorsun Üsteğmen? Açık açık sor, buna yüreğin yoksa defol git. Seni gözüm bile görmesin." o kadar soğuk bir ses ile konuşmuştum ki rüzgar bile daha sert esmişti. Sanki beni desteklemek istercesine esiyordu.

Ortamda yeniden bir sessizlik oldu. Hiç birine yüzümü dönmek istemiyordum. Görürsem yıkardım ve ben onlara zarar vermek istemiyordum. En sevdiğim ve yıllarımı geçirdiğim insanları kırmak istemiyordum. Beni anlamak bile istemiyorlardı.

"Balamir ve senin, ne zamandır ilişkiniz var?" bu soru Yusuf'tan geldiğinde güldüm. Selim'in bu soruyu sormaya cesareti bile yoktu. Peki neden? Benden mi iğrenmeye başlamıştı? Düşüncelerim ile yeniden kahkaha attım. Şimdi gerçekten delirmiştim iste.

Sevgilim Asker Bey •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin