İyi okumalar delilerim🖤
Sabah telefonumun sesiyle uyanmıştım. Altımda ki çıplak göğüse gücümü verdim ve ayağa kalktım. Komidinin üstünde duran telefonu aldım. Ekranda gördüğüm isim ile gülümsedim.
"Alo." diye açarak kulağıma götürdüm.
"Alooooo, canım arkadaşım!!!"
Kulağımı yerinden çıkarmıştı. Altımda ki beden ise hareket etmeye başladı.
"Efendim Feryat!"
"Yıllar geçti bana hâlâ Feryat diyorsun, kalbimi kırıyorsun." üzgün bir sesle konuşmaya başladı.
"Hadi Feryat boş yapma da neden aradın? Sabahın bilmem kaçı lan! Rüyanda mı gördün beni?" sesimi hafif kızgın çıkardım.
Altımda ki bedenin elleri hareket etmeye başladı. Belimi okşuyordu ve şuan, yeniden uyuyabilirdim.
"Diyorum ki bugün birlikte dışarıya çıkalım. Hem hafta sonu zaten, çok özledim len seni! Aylardır benimle görüşmüyorsun. Kalbimi kırıldı."
"Feryat boş yapma kurban olayım. Ayrıca salak senin derslerin yüzünden konuşamıyoruz. Ben bitirdim 4 yılda bölümü, sen gittin o zekayla beyin doktorluğunu seçtin. Afedersin ama biraz salaksın kardeşim."
Evet beyin doktoruna salak demiştim. Feryat zekiydi ama salak olmasını değiştirmiyordu. En yakın arkadaşlar, her zaman birbirine salak gelir.
"Tamam tamam hadi laf yapma. Ben kapattım ama mesajla atacağım gideceğimiz yeri. Hadi öptüm kardeşimmmm."
Öpücük sesleri ile telefonum kapandı. Salak salak ekranla bakıştım. Çocuk kalan son beyin kırıntısını da öldürmüştü.
"Hayırdır kim bu Feryat?" altımda ki beden, huysuzca kıpırdandı.
"Benim çok yakın üniversiteden arkadaşım. Adı aslında Ferhat ama ona öyle diyesim gelmiyor. Bugün benimle buluşmak istiyormuş, bende kabul ettim. Hem ortam değişikliği falan iyi olur. Onunla da uzun süredir görüşememiştik." tek tek açıklamıştım.
"Tamamdır küçüğüm. Hadi kalkalım, kahvaltı falan yapalım." dedi ve yataktan kalktı.
Oturur pozisyona geldiğinde, benide kucağına otutturdu. Kollarımı boynuna sardım ve dudaklarının üstüne bir öpücük kondurdum.
"Günaydın sevgilim." bir kez daha öptüm ve geri çekildim.
"Günaydın küçüğüm." saçlarımı öptü ve yataktan tamamen kalktı.
Beni de kendisiyle kaldırdı. Hızla bacaklarımı beline sardım. Onunla bu şekilde dolaşmayı seviyordum. Kendimi onun küçüğü gibi hissediyordum. Hareketime gülümsedi ama yoluna devam etti.
"Nereye gideceksiniz?" meraklı bir şekilde sormuştu.
"Bilmiyorum, mesaj atacak. Sen askeriyeye gidecek misin?" beni kucağında hoplattı ve biraz daha yukarıya çıktım. Tek elini kalçamı avuçlayarak düşmemi engelledi.
"Evet gideceğim, işlerim var."
Lavaboya gelmiştik. Ben kucağında olduğum için işlerini halledemeyecekti. Bu yüzden kucağından inmek için harekette bulundum ama beni engelledi.
Kucağında bir kez daha hoplattı. Kafası neredeyse göbeğime geliyordu. Tek eliyle beni sıkı sıkı tutuyordu. Diğer elini aşağıya indirdi ve penisini çıkardı. Ne yapmaya çalıştığını anladığım için sakince durdum.
"Kucağında ben varken işemezsin be!" kinayeli bir şekilde konuştum.
"Neden olmasın? Küçüğüm, kucağımdan inmek istemiyor. Bende onun isteklerini yerine getiriyorum." dedi ve göz kırptı. Bu adam çok fenaydı gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim Asker Bey •bxb
Teen Fiction[+18] "Tek hatam azıcık Redbull içip araba kullanmaktı." "Tek hatanın sadece o olduğunu düşünmüyorum." ... "Sevgili Asker Bey-" "Sevgilim Asker Bey, diyecektin diye düşünüyorum." eğilerek, kulağına fısıldadığı sözlerdi. [🏳️🌈]