Sevgilim Asker Bey •bxb

Seni Nasıl Eziyorum Gör

Kitabı yeni kitap olarak yayınlandığım için diğer bölümler, tabiki flop kaldı. Yine de bundan sonra yorumlarınızı bekliyorum delilerim. İsterdim ki watty peşimi biraksın ama işte bırakmıyor. Aşık bana kerata ne yapsın...

Medya Yula'mın tam olarak boy ölçüsü :))

Balamir altında kalmasa bari...

İyi okumalar delilerim 🩶

2 yıl sonra ~

Artık mezun bir insandım. Ne kadar zor olsada sonunda bitirmiştim. Tayinimin çıkacağı yer hiç önemli değildi ama yine İstanbul'da kalıyordum. Staj yapacağım yere gidecektim.

İki yılda çok fazla şey olmuştu. Birbirinize yakınlaşmış ve kimlerin eğlenceli, kimlerin sorunlu ve kimlerin umursamaz olduğunu çok iyi biliyordum. Kendime buna hazırlamıştım ve sonunda stajyer değil, resmi bir doktor olarak gidecektim.

Yüzbaşı Kılıç ile ise çok tuhaf bir ilişkimiz oluşmuştu. ilk yıl zaten öyle böyle derken geçmişti. Haliyle haftanın 2-3 günü birbirimizi görüyorduk. Birbirimizi daha iyi tanımaya başlamıştık. Sonra ki yıl yani, geçen yıl ise timi ile bir operasyona gitmişti. Yaklaşık 6 ay boyunca gelmemişlerdi.

Evet, bu süreçte ise sürede ise arada telefonla konuşuyorduk. Bana beni kardeşi gibi gördüğünü söylüyordu. Benim zaten bir abim vardı ve ikincisine gerek yoktu. Ona her defasında söylememe rağmen dinlemiyordu. Gece dışarıya çıktığım saatlere, hatta dışarıya yabancı biri ile çıktığımda bile hesap soruyordu.

Bana kendine dair çok şey anlatmamıştı. Bildiğim şeyler kadar bilmediğim şeylerde vardı. Mesela en sevdiği ve en çok korktuğu şeyleri biliyordum. Evli olup olmadığını ya da nefret ettiği şeyleri. Fakat ailesini bilmiyordum, şikayet ettiği şeyleri ve yönelimini...

Yöneliminden emin değildim çünkü bana hiç heteroseksüel gibi gelmiyordu. Belki ben öyle görmek istiyordum çünkü ondan oldukça etkileniyordum. Fakat Filiz'in yaklaşık, benim yanımda, 1,5 yıldır flörtlerini görmezden geliyordu.

Hatta bazen binbaşının kızı ya da diğerlerinin tanıdıkları gelirdim. Çoğu kişi ona iltifatlar veya numarasına isterken, sürekli reddediyordu. Bir tek benim numaramı almıştı. Onu da kendi istemişti, zaten o gün kalp krizi geçiriyordum.

Her türlü bir garipti ama çok fazla düşünmek istemiyordum. Ayrıca beni daha önce tanıdığını söylemişti. Bana ikinci bir şok dalgası gelirken, staj başlamadan önce az kalsın yiyeceğim cezaya, engel olan askermiş...

Bilmiyorum her şey tuhaftı ama bu durumdan mutluydum. Ona karşı olan bu etkilenme tabiki iki yılda fazlaca artmıştı. Yinede elimden geldiğince ondan uzak durmaya çalışıyordum. En azından tensel temaslardan uzak durmaya çalışıyordum.

Yula, yüzbaşım, çok fazla tensel temasa düşkündü. İşi gereği hiç öyle durmuyordu ama dışarıda vakit geçirince aslında çok farklı biriydi. Askeriyede ciddiydi, hatta ilk gün ben bile korkudan ölecektim. Tabi sinirlenince hâlâ korkudan ölecek gibi hissediyordum.

Adamın o gür sesi ve boyu zaten, direkt kalp krizi sebebiydi...

İki yıl boyunca geldiğim askeriyeye yeniden gelmiştim. Bıkmadım ama bazı insanlar beni çok yoruyordu. Özellikle 'Filiz', ben doktor olarak geldiğimde gider diye düşünmüştüm fakat, askeriye büyütülmüş ve daha fazla sorumluluk gerekliydi. Bu yüzden hâlâ burada kalacaktı.

"Merhaba Namık abi." kapıda duran adama selam verdim.

"Merhaba Balamir, sonunda resmi bir doktor oldun." ne zaman burada olsa beni hep gülerek karşılardı. Bu iki yılın en güzel insanıydı.