İyi okumalar delilerim🖤
Yula'nın ağzından~
Sırtımda bir anda hissettiğim kollar ile gerilmiştim. Adımı bağıran kız ile arkama baktım. Gördüğüm yüz ile 'Ya sabır' diyerek gözlerimi kapattım.
"Efsun, abisi. Yula değil Yula ABİ, kollarını da çek üstümden." dişlerimin arasından konuştum. Gözlerim masaya kaydığında, Balamir bize öldürecek gibi bakıyordu. Bir adım geriye gittim ve belimde ki kolları çözdüm.
Efsun'u severdim, önceden kardeş gibiydi. Benimle birlikte büyümüştü. Şuan 25 yaşındaydı ve bu durum beni geriyordu. Özellikle binbaşının kızının hislerini öğrenmesi. Yaklaşık 3 yıldır sürekli bir haller vardı. Önce bana abi demeyi bırakmıştı ve yabancıların temasını sevmememe rağmen, sürekli temas halindeydi.
Telden kızaran etleri, bir tabağa aldım. Herkes neredeyse gelmişti ve açıkçası, baya açtım. Arkamda ki kızı umursamadan işime devam ettim. Sonunda tüm etleri aldığımda, masaya ilerledim.
"Selim geri kalan etleri sen pişir." dedikten sonra Balamir'in yanına oturdum. Oldukça büyük bir insan olduğum için, kenarda ki kalın tahtanın üstüne oturdum. Balamir'in arkasındaydım ama herkesin beni gördüğüne emindim.
"Emredersiniz komutanım!" diyerek mangalın başına gitti.
"Yulaaa!" Balamir, bana dönerek Efsun'un sesini taklit etmişti. Sadece benim duyduğuma emin olmuştu. Dudaklarımın kenarı yukarıya kıvrılmıştı.
"Ellerine sağlık aslan parçası. Hadi yiyin afiyet olsun." diyerek ilk lokmayı almıştı, Binbaşı.
Herkes yemeye başlamıştı ama Balamir hiç bir şey yemiyordu. Kollarını bağlamış ve dalgın dalgın masaya bakıyordu. Kafasında bir şeyler kuruyordu ve bu seni sinirlendiriyordu. Kendisini boşu boşuna üzüyordu. Daha deminki olayı kafasına taktığını biliyordum.
Elime telefonumu aldım ve mesaj yazmaya başladım. İyi bir azar falan mı atsam? Kendi kendine kurma artık dememe çok az kalmıştı.
Küçüğüm🖤
Kollarını çöz ve yemeğini ye.
Sana o kızı bu akşam evimizde anlatacağım. Aramızda hiç bir şey yok ve olmadı.
Kendi kendini üzüyorsun, seni böyle görmek beni de çok üzüyor.
Üzülmene dayanamıyorum...Mesajı attıktan sonra hızla telefonu cebime soktum. Balamir'in telefonu ard arda titremeye başladı. Herkes kafasını ona çevirdiğinde, mahçup bir şekilde eline aldı.
"Sevgilin yazdı herhalde doktorum." diyerek araya atılan kıvırcığa baktım. Ben bunu dövsem, acaba vatan haini olur muydum?
"Evet sevgilim yazmış." Balamir'in cevabı ile ona baktım. Doğruyu söylüyordu, ben yazmıştım.
"Wow, Doktor'um... sizin sevgiliniz mi vardı? Kalbim çok kırıldı şuan." Kıvırcığın dalgası ile herkes gülmüştü ama ben gülmemiştim. Kafamı ona çevirdiğimde sinirle bakmaya başladım.
"Şuan tüylerim diken diken oldu. Lütfen bu kişinin yüzbaşım olduğunu söylemeyin." demesiyle Balamir bana baktı. Yüzümde gördüğü ifade ile daha da güldü. Gülme oğlum gülme kalp var.
"Kötü haber tez gelirmiş, evet o." Balamir'in dediği ile yeniden herkes güldü. Faruk hiç bana bakmadı ve önünde ki etleri yemeye başladı.
"Sen bir daha o sahiplik ekini kullan bak, onları senin götüne yazıp askeriyeyi dolaştırmayan Yüzbaşı Kılıç olmasın." dişlerimin arasından söylenmeye başlamıştım ama Balamir'in kıkırtısını duymuştum. Duymuştu ama hiç umurumda değildi. Çocuk değildim ama insandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim Asker Bey •bxb
Teen Fiction[+18] "Tek hatam azıcık Redbull içip araba kullanmaktı." "Tek hatanın sadece o olduğunu düşünmüyorum." ... "Sevgili Asker Bey-" "Sevgilim Asker Bey, diyecektin diye düşünüyorum." eğilerek, kulağına fısıldadığı sözlerdi. [🏳️🌈]