Bir Çift Ela ve Kehribar Göz

2.4K 155 105
                                    

Medya: Dolu Kadehi Ters Tut-Ölüm Dansı

İyi okumalar delilerim🖤

Abimin gelmesi ile günlerim biraz daha hareketli geçiyordu. Eve gittiğimde bir ses vardı. Kafamı dağıtıyordu ve Yula'dan hâlâ bir haber yoktu. Aslında aramıştım hatta bir kaç mesaj atmıştım. Telefonu kapalıydı büyük ihtimalle. Ne attığım mesaj okunmuş, ne de telesekreter sesi gitmemişti.

Endişeleniyordum ama yanına gidecek cesaretim yoktu. Korkuyordum, neredeyse 1 ay olacaktı. Aynı gün saatlerce kapısında ağladığım adamın yanına gitmeye korkuyordum. Ya bana eskisi gibi bakmazsa, bana kırılmışsa, onu beklettiğim için üzgünse, ben ne yapardım.

Bu çok aptalca, evet biliyorum ama deli gibi korkuyorum. Ben onu üzmekten, kırgın görmekten, bana da herkese baktığı gibi bakmasından ölesiye korkuyordum.

"Bugünlük bu kadar ben çıkıyorum." ağız alışkanlığı ile söylediğim şeyle, boş odaya baktım. Filiz gitmişti ve ben artık tektim. Normalde burada oturmazdım ama dışarıya çıkmak istemiyordum.

Ceketimi ve çantamı alıp odadan ayrıldım. Kafamı yere eğdim ve hızlı adımlarla binanın içinden çıktım. Köşeyi dönmem ile bir şeye çarpmıştım. Çanağımın üstüne yapıştığımda, acısını tüm bedenimde hissetmiştim.

Kafamı kaldırdım ve çarptığım bedene baktım. Bir çift kehribar göz ile dondum kaldım. Hiç bir tepki vermemiştim, şuan çektiğim acı umrumda değildi. Çünkü kalbim çoktan atmayı bırakmıştı.
Kalbime giren ağrı ile istemsizce elim kalbime gitti. Gözlerim dolmaya başladı. Kafamı yeri eğdim, görmesin istedim. Beni bu şekilde, bu kadar acizken görmesin.

"İyi misin?"

Sesine yıllarca şiir yazılır, binlerce şarkı bestelenirdi. Duymayı o kadar özlemiştim ki, bir damla yaş düştü. O yaş fütursuzca toprağa karıştı. Hemen gözlerimi sıkı sıkı kapattım.

Cevap vermeden kafamı salladım. İyiydim değil mi? İyi olmalıydım ama değildim. Gözlerimde ki yaşlar beni zorluyordu. Fakat biliyordum, eskisi gibi olmayacaktı. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı ve ben asla iyi olmayacaktım.

Ayağa kalktım ama dönen başım ile ne olduğunu anlamadan, kendimi onun kollarının arasında buldum. Etrafımı sarmıştı, endişeliydi. Benim ise gözlerimi açacak halim yoktu. O kadar yorulmuştum ki, artık nefes alacak halim yoktu.

Yaşıyordum ama nefes almıyordum. Ruhum, bedenimi çoktan terk etmişti.

"Gözlerini aç, Balamir! Balamir!" yüzümde hissettiğim hafif dokunuş ile burnum sızladı. Açmak istemiyordum, halim yoktu ve işin aslı, biraz daha dokunsun istiyordum. Biraz daha hissedeyim onu ve sonra zaten her şey yok olacaktı.

Kafamı göğsüne yasladım. Kokusunu çektim içime, Yula belki ne yapmak istediğimi anlamıştı ama umrumda değildi. O benim panzehirimdi ve o yokken vücudum, çok fazla zehir salgılamıştı. Şuan ona, kokusuna, gözlerine ve sıcaklığına ihtiyacım vardı

"Delirteceksin beni!" dişlerinin arasından konuştu. Bacaklarımın altından tuttu ve vücudumu havalandırdı. Kucağında daha rahat bir pozisyona gelerek, kollarımı da boynuna sardım. Kulağım tam kalbinin üzerine gelmişti. Bu ritmik ses bile beni ağlatabilirdi. Ona ait her şey, şuan beni yok edebilirdi.

Seviyordum! Ben Yula'yı delicesine seviyordum. Aşıktım ben ona!

Kabul ettiğim gerçeklerdi bunlar. Ona hissettiğim duygular basit şeyler değildi. Anlamıştım bunu ve nasıl yapmıştı bilmiyorum. Beni nasıl kendisine böyle bağlamıştı, hiç bir fikrim yoktu.

Kapı açılma ve kapanma sesi duydum. Sırtım yumuşak bir yüzey ile temas etti. Gözlerim ise hâlâ kapalıydı. Başımda ki ağrı, giderek kendini belli etmeye başlamıştı.

"Gözlerini aç lütfen." yalvarırcasına çıkan sesiyle, göz kapaklarım titredi. Açabilir miydim? Beni özlemiş miydi? Gözlerim dolmaya başladı. Karanlıktı, çok karanlıktı. Gözlerimi açmak istiyordum ama gerçekler daha karanlıktı.

"İstemiyorum." diyerek fısıldadım. Sesim çok az çıkmıştı. Ben bile zar zor duymuştum sesimi.

Gözlerimde hissettiğim doku ile elim, hızla elinin üstüne gitti. Yula, göz kapaklarımın üstünü seviyordu. Bir süre orayı okşadı, sonra elini yanağıma indirdi. Kafamı avuç içine bastırdım, çünkü ihtiyacım vardı. Benim Yula'ya çok ihtiyacım vardı.

"Beni o güzel elalarından mahrum bırakma." baş parmağı ile bulunduğu yeri okşamaya başladı.

Titrek bir nefes çektim ciğerlerime. O da benim gibi korkuyordu, ya karşısında ki adam gözlerine farklı bakarsa diye. Yavaşça gözlerimi araladım. Çok yavaşdım, o kadar yavaşdım ki kaplumbağa bile daha hızlıydı.

Sonunda tamamen araladığımda, gördüğüm gözler ile ağlamaya başladım. Bu adamın karşısında kendimi bebek gibi hissediyordum. Her şeye ağlayan bir bebek gibi ama beni bu hâle o getiriyordu. 

Mesela kimse ona birine bu şekilde bakarsan, o kişi ağlamak ister dememiş miydi? Kesin bilerek yapıyordu başka açıklaması olamazdı.

Ağlak bir insan hiç bir zaman olmamıştım ama bu adam, benim tüm hayatımı yıkmıştı. Tüm tabularımı hatta önceliklerimi bile ama korkmuyordum. Beni bu hâle getirmesinden, nokta kadar korkmuyordum.

"Ağlama, canım acıyor." elimi tuttu ve kalbinin üstüne götürdü. Hissettiğim o yavaş atışlar ile irkildim.

"Özledim, çok özledim. O kadar özledim ki, nefes alamayacak kadardı." bu cümleleri, gözlerimden şiddetle akan yaşların arasında kurdum. 

"Bende çok özledim." beni kaldırdı ve hızla bedenime sarıldı. O kadar sıkı sarılıyordu ki, nefesimi ciddi anlamda kesmişti. Şikayetçi değildim ama onunla geçirmek istediğim daha çok anı vardı.

"Seni seviyorum." kulağına fısıldadım ve boyun girintisine dudaklarımı bastırdım. Şuan nerede, ne halde veya ne olduğu umrumda değildi. Umrumda olan tek şey, Yula ve ona olan özlemimdi.

"Bende seni seviyorum. Her zaman sevdim, her şeye rağmen, her kötülüğe rağmen sevdim ve sevmeye devam edeceğim." o da benim yaptığım gibi boyun girintimi öptü. Hissettiğim sıcak dudaklar ile gözlerimi kapattım. Yaşlarım hâlâ durmamıştı ama artık iyiydim. Nefes alıyor ve sevdiğim adama sarılıyordum.

"Bende sevgilim, bende."

Konuşmamız gerekiyordu. Konuşacaktık ama şuan sadece onunla, anın tadını çıkarmak istiyordum.

O ve ben,
Bir Çift ela ve kehribar göz,
Birbirimize olan özlem,
Vücutlarımızın ısısı,
Ve onun güzel, kırmızı dudakları.

Şuan olması gerek şey bunlardı. Daha fazlasına ihtiyacım yoktu, ihtiyacı yoktu.

Bu kadardı işte, seversen böyle oluyordu...

Bölüm sonu.

Normalde dram üstüne dram yazacaktım ama size kıyamadım. Yine de kendinizi sonraki sahneler için hazırlayın derim :)

Duyguları istediğim şekilde aktardıysam, ne mutlu bana😀

Umarım beğenmişsinizdir 🏳️‍🌈

Sevgilim Asker Bey •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin