Sevgilim Asker Bey •bxb

Sen Nesin Böyle?

Hehehe güzel bir bölüm ile geldim:)

Sizi yükseltecek şarkıları dinlemeniz önerilir, uzun bir bölüm olacaktır diye umuyorum :)

İyi okumalar delilerim 🩶

Yula'nın beni içeriye itmesi ve üstüme yürümesiyle şok olmuştum. İç sesim bir anda tamamen kaçmıştı. Ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Sakin olmaya çalışacağım ama olamıyordum. O geldikçe ben geri adım attım. Sonunda belim, daha demin elimi yıkadığım lavaboya deyince durdum.

"Ne yapıyorsun Yula? Bir şey mi oldu?" son gücümle konuşmuştum.

"Bir şey mi olması gerekiyor?" ellerini yaslandığım lavabonun iki tarafına dayadı ve eğildi. Anca yüz yüze geldiğimizde, içimi ısıtan bir gülümseme sundu bana.

Kalbim eriyecekti şimdi. Ben bu adamı, bu gülüşü kimseye göstermek istemeyecek hâle gelecektim.

"Bana büyük yaptığını düşünüyorum." dudaklarımın tam üstüne, gözlerimin içine bakaran fısıldamıştı. İşte şimdi kalbim saatte bilmem kaç atmaya başlamıştı. Bir doktor olarak söylüyorum, bu kadar kalbinizi hızla attıran birisi varsa kaçın. Sonu genelde iyi olmaz ve sizin için tehlikelidir.

Tabi bu tehlikeyi isteyip, kaçmak istemeyedebilirsiniz. Tıpkı şuan benim yaptığım gibi...

"Neden öyle bir şey yapayım Yüzbaşım? Kanıtlarınız var mı bu konuda?" ne istediğini bilmiyordum ama umurumda değildi.

Hadi ama kızlarrr, ben gaydim ve karşımda deli gibi arzuladığım bir adam vardı. Önüme eğilmiş, beni o koca vücudunun arasına sıkıştırmış ve gözlerimin içine bakarak, dudaklarımın üstüne fısıldıyordu. Şuan bana emir verse bile sikimde olmazdı.

"Kanıtlarım var Doktor Bey." dudaklarımın üstüne üstüne fısıldıyordu.

"Nedir o kanıtlarınız Yüzbaşım." bende gözlerinin içine bakarak, dudaklarının üstüne üstüne konuşuyordum.

Elimi tuttu ve kalbin üstüne götürdü. Gözlerimin içine baktı, elimin altında ki kalp aynı benim kalbim gibi atıyordu. Hızlı ve tehlikeliydi, oldukça tehlikeli. Ritimlerinden ölmek isteyecek, çıldırmak isteyecek kadar tehlikeliydi.

"Eğer benim gibi bir adamın bile kalbinin böyle atmasını sağlıyorsan, bunun büyü olmadığını nasıl kanıtlayacaksın?" biraz daha kafasını yaklaştırdı.

Kalbim olabilecek en çılgın şekilde atmaya başladı. Hatta şuan inanılmaz bir acı hissediyordum. Heyecandan ölmezdim herhalde...

Bende eline uzandım. O kocaman elini avuçlarımın içinde tuttum. Bende uzun bir adamdım, asla küçük değildim ama elim elinin altında bebek eli gibi durmuştu. Beni dikkatle izliyordu, görmüyordum ama emindim.

Beni öldürecek gibi atan kalbimin üstüne koydum. Ne oluyordu? Neden oluyordu bilmiyordum ama şuan ölsem bile, kalkıp bu adamla sevişmek isterdim.

"O zaman bana siz büyü yaptınız, Komutanım." son kısmı kafamı biraz yana eğip kulağına söylemiştim. Yaptığım hareket ile gözlerini kapattı. Ben elimi çektim ama o elini göğüsümden çekmemişti.

Öyle büyüktü ki eli benimkini tek eli ile, tamamen kavrayacağına emindim. Eli biraz aşağıya indi ve göğüsümü avucunun altına aldı. Orayı ezmek, toz etmek ister gibi avucunu bastırdı.

Benim ağzımdan otomatik olarak kocaman bir inleme kaçmıştı. Dudaklarının üstüne en ahlâksız şekilde inledim. Gözlerini açmıştı ve gözlerinin içinde ki alevleri görüyordum.

"Sen nesin böyle? Beni iki yılda nasıl bu hâle getirdin?" şuan yaptığı şeylere değilde, bana karşı bu şekilde olmasına inanamıyordu.

Beklediğim haraket tam buydu. Sadece bir adım at Yula bana, ben sana bin adım gelirdim. Dudaklarının çeneme bastırdı. İstediğim o adım geldi ve bu saatten sonra beni tutana aşk olsundu.