İyi okumalar delilerimm🖤
Yula'nın ağzından~
Gözlerimi açtığımda, üstümde ki bedenin görmem ile gülümsedim. Bu dünyada yanında rahatça güldüğüm tek insan Balamir'di. Yanında kendim olabildiğim tek kişiydi. Onu kaybetmekten deli gibi korkuyordum.
Evet daha önce bir evlilik yapmıştım. Ailemin zoruyla ve biraz da belki demiştim. Belki severim, belki olabilir bir şeyler ama olmadı. İhanetin en ağırı ile karşılaşmıştım. Ailemi çok severdim. Belki asker olmama karşılardı ama asla sevgisiz bir çocuk olmadım. Hâlâ annemin ellerini saçlarımda hissederdim. Fakat hepsi bana ihanet etmişti.
İhanet bu hayatta sevmedim tek şeydi. Bence ihanet eden insan, vatanını satıyordu. Cezası bir o kadar ağır olmalıydı. Asla affetmezdim, ne ihaneti ne de onu yapanı. İhanet eden insan kalpsizdi, kötüydü ve içinde asla iyilik barındırmazdı.
Oysa şuan üstümde yatan bu çocuk, bana her şeyi unutturmuştu. Korkmuştum onu kaybedeceğim için. Evet korkuyordum, ben herkesin korkulu rüyası olan Yüzbaşı Kılıç, bu küçük çocuğu kaybetmekten korkuyordum.
Onu ilk 19 yaşında, ailesinin mezarının başında görmüştüm. Benim ailemin katil olduğu ailesi. Annesine ve babasına bir şeyler anlatıyordu. Her dediği şeyde yüz şekli değişiyordu. Bazen kızgın, bazen mutlu oluyordu ama en çok üzgün şeklini alıyordu suratı. Sıkça babasına bakıyordu. Annesine gülerken bakıyordu ama babasına daha fazla şey anlatıyordu. Ailesini sevdiği her açıdan anlaşılıyordu.
Orada bir kez daha ailemden nefret etmiştim. Beni bile bile yalnız bırakan ailemden nefret ediyordum. Günahsız insanlara bunu yaşattıkları için ölesiye nefret ediyordum. Tüm gün ailesinin mezarının başında oturdu. Ağladı, güldü ve sonunda elinde ki kırmızı karanfilleri iki mezara da bırakıp gitti.
Balamir'i ikinci defa askeriye görmüştüm. Binbaşının odasında gördüğüm beden ile gerilmiştim. Evet hayatımda ilk defa orada gerilmiştim. Beni izleyen gözleri, vücudumu yavaş yavaş dolaşıyordu. Elaları beni içine çekiyor gibiydi. Tüm vücudumu büyük bir arzu ile incelediği belli oluyordu.
Bu durum içten içe gülümsememi sağladı.Hayatımın her döneminde dikkat çekmişimdir. Cüssemden dolayı, her zaman gözler üzerimdeydi. Kız veyahut erkek benim için sorun değildi. Genelde hepsine belirli bir tavrım olurdu. Kimseden bir rahatsızlığım yoktu. Kimsenin karşısında da gerilmezdim ama o inceler gerilmiştim.
Vücudumu baştan aşağı inceledikten sonra yüzüme çıkmış ve göz göze gelmiştik. O sırada utanmış ve hızlıca kafasını eğmişti. Bu yakalanmanın vermiş olduğu utançtı.
Onunla ben ilgilenmeye başlamıştım. Bu duruma itiraz etmemiştim. Ona farklı bir Yula göstermiştim. Herkesin korkulu rüyası Yüzbaşı Kılıç yerine, sadece Yula'yı göstermiştim. Ona soğuk Yüzbaşı Kılıç yerine, samimi ve incitmekten korkan Yula'yı göstermiştim. Ruh Tim'i o halimi görseydi götleri ile gülerdi.
Bu durumdan sonra değişmişti her şey, bana öyle güzel bakıyordu ki. Elalarında benim için parıldayan bir şeyler oluyordu. Onunla ilgilenmek ve kırmamak istedim. Yeterince hayatı mahvolmuştu ve bunu yeniden mahvetmek istememiştim.
Zamanla ondan ayrılmaz olmuştum. Kendimi her gün ona mesaj atarken ya da yanına giderken buluyordum. Bir süre sonra ondan uzak durmak istemiştim, fakat bunu yapamamıştım. Her gün ona biraz daha yaklaşırken, uzak duramamıştım.
Yanlıştı, o küçüktü ve yanlış kararlar verebilirdi. Ben büyüktüm, olgundum ve belki birilerine göre yapmamam gerekirdi. Fakat olmadı, yapmadım. Ondan uzak duramadım. İlk defa hissettiğim bu duygu seline sırtımı dönemedim. Her şeyi bir kenara atıp gidemedim. Onu bir kenara atamadım, onun bana hislerini bir kenara atamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim Asker Bey •bxb
Teen Fiction[+18] "Tek hatam azıcık Redbull içip araba kullanmaktı." "Tek hatanın sadece o olduğunu düşünmüyorum." ... "Sevgili Asker Bey-" "Sevgilim Asker Bey, diyecektin diye düşünüyorum." eğilerek, kulağına fısıldadığı sözlerdi. [🏳️🌈]