İyi Geceler Küçüğüm

2.6K 153 95
                                    

İyi okumalar delilerim🖤

Yula'nın evine gelmiştik, abime ise kısa bir mesaj yollamıştım. Ona hâlâ anlatmak istiyordum ama şuan değildi. Belki benden nefret edecekti ama beni anlayacağını düşünüyordum.

"Bir şeyler içmek ister misin?" kollarını benden çekmişti.

"Hayır istemiyorum." daha sıkı sarıldım. Onun sıcaklığına ihtiyacım vardı.

"Bir şeyler yemek ister misin?" sesinde mesafe yoktu ama bir soğukluk vardı.

Her şeyi boşverdim ve gözlerinin içine baktım. Geçmişi unuttum, geleceği düşünmedim, olanları unuttum ve sadece onun gözlerine baktım.

"Ben her şey için üzgünüm. İlk gün gelmiştim kapına ama yapamadım Yula. Her şeyi sindirmem gerekiyordu. Kendime gelmem ve emin olmam gerekiyordu." derin bir nefes aldım ve elimi yanağına çıkardım.

"Sana göre toy ve küçüğüm. Ben ileri de seni suçlamak istemiyorum. Her şeyi düşünüp kabul etmem gerekiyordu. Sensiz olamayacağımı anlamam gerekiyordu. Bu durum ileri de ikimize, hatta en çok sana zarar verecek. Ben senin daha fazla zarar görmeni istemediğim için, düşündüm. Her şeyi kabul edip, sana gelmek için düşündüm." gözümden bir damla yaş aktı.

"Ben kabul ettim Yula. Ben sensiz yapamam, nefes alamam. Dedim sana, sen bekle dersen sonsuza kadar beklerim. Şimdi sana sonsuza kadar gelme nasıl derim." elini yanağıma çıkardı. Yavaşça okşadı. O sıcak avuç içi kalbimi sızlattı.

"Seni çok seviyorum, gerçekten çok seviyorum." dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Geri çekilmedim, bekledim. Günlerdir hasret kaldığım dudaklardı. Bu sıcak dudaklar benim mezarımdı.

"Bence her şeyi konuşmalıyız. Bende senin içine atmanı istemiyorum. Tüm sorularını sor, ben hepsine cevap vereceğim." kendisini benden çekerken konuşmuştu.

"Şuan konuşmak istemiyorum. Biraz daha hasret gidereyim, göğüsünde biraz daha dinleneyim." kafamı göğüsüne yasladım ve kollarımı bedenine sardım.

Kokusunu derin derdin içime çekmeye başladım. Onun tek eli saçlarımı, diğer eki bel boşluğuma gitmişti. Saçlarımı yavaş yavaş okşamaya başladı. Gözlerim kendiliğinden doldu. Babamda böyle okşardı saçlarımı, onunda sıcak avuçları vardı. Ona ait hatırladığım son şeylerden biriydi. Şimdi bu adamın avuç ileri bana onu hatırlatıyordu.

Mayışmaya başlıyordum. Ne kadar öyle kaldığımızı bilmiyordum. O ellerini saçlarımdan çekmemişti. Bende kafamı göğüsünden ayırmamıştım. Bir süre sonra bedenim havalanmıştı. Uyumuyordum ve uyumadığımı biliyordu.

Sırtım yumuşak yatakla temas etti. Beni yatağın üstüne bıraktı ve üstümden kalktı. Ben kafamı ona doğru çevirdim. Aramızda hiç bir konuşma yoktu. Bana bir şey demiyordu çünkü hasretimi gidermemi bekliyordu. Bir şey demiyordum çünkü an bozulsun istemiyordum.

Odayı sadece ikimizin nefes sesleri dolduruyordu. Rahatsız değildim bu durumdan. Ben onunla gözlerimle bile anlaşırdım.

Üstünde ki kıyafetleri çıkardı. Altına bir tane eşofman geçirdi ve yanıma geldi. Kendisi de yüz üstü yattı ve beni üstüne çekti. Şuan onun üstünde, yorgan görevi görüyordum. Ellerim çıplak vücuduna gitti. Onun bu kadar büyük olması, böyle anlarda çok hoşuma gidiyordu.

Kafamı boyun girintisine soktum. Tek elimi yanağına çıkardım. Yavaş yavaş çıkan sakalları ile oynamaya başladım. O diken diken hissi hoşuma gidiyordu. Babamın da her yanağını öptüğümde, sakalları dudaklarıma batardı.

Yula ellerini belime attı. İki eliyle de bel boşluğumu okşamaya başladı. Bu durum derin bir nefes almamı sağladı. Heyecanlanıyordum, bana her dokunuşunda heyecanlanıyordum.

"Biliyorum şuan ki durum çok zor. Beni de zor kabul edebilirsin. Fakat benden uzaklaşma Balamir. Evet biliyorum bir askerim, bir adamım. Evet biliyorum senden yaşça büyüğüm ama olmuyor. Günlerdir neler yaşadığımı bile bilmiyorum. Hayatım boyunca, kimse benim beynimde ve kalbimde bu kadar yer kaplamamıştı. Tüm duygularımda samimiyim." dudaklarını saçlarıma bastırdı.

"İstersen ileri de beni suçla ama beni kendinden mahrum bırakma. Çok zordu, bu kokuyu ciğerlerime çekememek çok zordu." dudaklarını bir kaç kez daha bastırdı ve derin derin nefesler çekti.

Bir insan, bir insanı bu kadar sevebilir miydi?

Sevebilirdi ve seviyordu, seviyordum. İkimizde zor şeyler yaşamıştık. Onun acısını, yaşadıklarını ve hayal kırıklıklarını düşünmek bile istemiyordum. Bende acı çekmiştim ama yanımda ailem vardı. Abim, kız kardeşim ve arkadaşlarım. Yula'nın ise kimsesi yoktu. Herkesi ve her şeyi kaybetmişti. Şuan bana güveniyordu, beni seviyordu.

Gözlerim yeniden dolmaya başladı. Son zamanlarda ne kadar ağlıyordum böyle. Kendime hakim olamıyordum. Ona yapılan haksızlıklar ve sesini kimsenin duymaması, benim canımı yakıyordu. Sevdiğim insanların canı yanarsa, benimde canım yanardı.

"Hiç sorun değil ve emin ol Yula, senin hiç bir suçun yok. Ben seni suçlamadım ve asla da suçlamayacağım. Evet sorularım var ama bunları sonra konuşabiliriz. Tek istediğim şey, bir şeyden emin olman. Ben seni duyuyorum ve görüyorum. Hissettiklerini anlıyorum ve hissediyorum. Unutma, bende aynılarını hissediyorum. Sen benim için çok değerlisin, önemlisin." kafamı kaldırdım ve gözlerinin içine baktım.

Acı çeken gözlerine, hüzün kokan gözlerine, aşık olduğum o gözlerine doya doya baktım. Bu gözlere bakarken, şair olma isteği geliyordu. Çok klişe ama bir o kadar da güzeldi. Tüm her şeyini, bin bir şiir ile anlatabilirdim.

"Teşekkür ederim, her şey için teşekkürler." gözlerime baktı. En içine baktı.

Bu teşekkür öylesine değildi. Bu teşekkür, beni anladığın için, gördüğün için, hissettiğin için, dokunduğun için minnettarım diyordu.

Samimi bir şekilde gülümsedim. Belki de hayatımda hiç bu kadar içten gülümsemedim. Ulaşsın istedim, benimde hissettiğim duyguları anlasın istedim.

Anlamıştı. O da kocaman gülümsedi. Hüzünle parlayan gözlerine rağmen, kocaman gülümsedi.

"Uyu sevgilim, uyu ve yeni bir güne birlikte başlayalım." yanağına dudaklarımı bastırdım ve gözlerimi kapattım.

"İyi geceler küçüğüm." dudaklarını son kez saçlarıma bastırdı.

En son hissettiğim, üstüme örtülen örtüydü. Altımda ki bedenin sıcaklığı, beni anında uykunun kollarına bırakmıştı.

Bilmiyordum, o gün Yula'nın uyumadığını ve sabaha kadar beni izlediğini. Acı çektiğini bilmiyordum...
Bilsem uykuya direnir ve acı çekmesine izin vermezdim.

Bölüm sonu.

Bu dünyada, en önemli şey sevgi bağıdır. Gerçek sevgi bağı, aile bağlarından bile daha kuvvetlidir. Bunu unutmayın, sizi siz olduğunuz için seven insanlarda olacaktır.

Umarım beğenmişsinizdir🏳️‍🌈

Sevgilim Asker Bey •bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin