İyi okumalar delilerim🖤
Dün gece Yula ile harika zaman geçirmiştik. Birbirimize bir sürü izler bırakmıştık. Dün akşam binbaşının dediği gibi, bu akşam mangal keyfi yapılacaktı. Geçen yıl ben daha stajyer olduğum için pek katılmak istememiştim. Bu yıl ise doktor olarak katılmam gerekiyordu, ayrıca Yula'da olacaktı.
Çıkış saatinden sonra beklemeden dışarıya çıktım. Ne zaman yapılacağını sormayı unutmuştum ve şuan beklemekten zarar gelmezdi. Bu sırada eğitim alanına gittim. Daha önce katıldığım eğitimlerden beni tanıyanlar vardı ve yanımdan geçen çoğu kişi selam veriyordu.
Yula'nın timi olan Ruh timi de eğitim alanındaydı. Onlara ruh denmesinin sebebini bilmiyordum ama bir gün öğreneceğime emindim. Hepsi oldukça neşeli insanlardı ama böyle anlarda ruh gibi oluyorlardı. Belki de ruh dedelerinin sebebi buydu. Düşüncelerimden sıyrıldım ve banka oturdum.
Ruh timi sırayla Er'lerin karşısına dizilmişti. Yula, Selim, Yusuf, Faruk, Fesih ve Asaf. Hepsi harika adamlardı ama şuan yüzlerinde tek ifade yoktu. Bence askerlerin genetiği böyleydi. İstedikleri zaman istedikleri yüz ifadesine bürünüyor ama çoğu zaman böyle, ruhsuz duruyorlardı.
Gözlerimi Yula'nın üzerine diktim ve izlemeye başladım. Defalarca kez burada onu izlemiştim ama şuan farklı hissettiriyordu. Şuan o benim sevgilimdi ve birlikte olmuştuk. Ona bakarken hissettiğim şeylere engel olamıyordum. Eminim şuan otuz iki diş sırıtıyordum.
"Bugünlük eğitim bu kadar!" Yula eğitimi bitirdi ve arkasını döndü. Direkt benimle göz göze geldiğinde, şaşırmıştım. Benim burada olduğumu nasıl anlamıştı ve direkt buraya bakmıştı.
Tim kendi arasında gülerek ve şakalaşarak bana doğru geliyordu. Yula ise gözlerini gözlerimden almamıştı. İşte gözlerinde kaybolduğum adamdı. Beni ilk fark eden her zaman ki gibi Faruk idi. Tim ile ne zaman denk gelsek, ilk Faruk bana merhaba diyordu.
"Ooo doktorummmm." diyerek boynuma ağladığında güldüm. Bende sarılarak karşılık verdim. Seviyordum Faruk'u, iyi bir insandı. Neşeliydi ve diğerleriyle pek benzemiyordu.
"Kıvırcık! Ben sana temas konusunda ne dedim!" Yula dişlerinin arasından, Faruk'u uyandığında hafif şekilde gülümsedim. Benim yaşım Asaf, Fesih Faruk'a daha yakındı, bu yüzden ondan çekinmiyordum. Yusu abi ve Selim abi, Yula ile neredeyse aynı yaştaydı. Yula hepsinden büyüktü, her şekilde.
"Komutanım siz cimri bir insansınız!" Faruk'un tepkisi ile kahkaha attım. Biraz haklıydı ama sende, adamın sevgilisine öyle sarılma.
"Mangala geliyor musun Balamir?" Selim abinin sorduğu soru ile ona döndüm.
"Geliyorum abi, hatta o yüzden buradayım. Ne zaman yapılacağını sormayı unuttum. Bende biraz bekleyeyim dedim." güldüm ve önüme do döndüm. Selim abi, benim has adamımdı. Kendi abim kadar seviyordum. Aynı şekilde, Yula'nında en yakın arkadaşımdı.
"İyi yapmışsın, bizde üstümüzü değiştirip geliyoruz. Binbaşı, mangalı yine bize kitledi. Hayır anlamıyorum biz olmasak mangal keyfi yapmayacak. Sırf o yüzden böyle gün belirliyor." Selim abinin dediğine gülmek istedim ama gülemedim. Zaten cümlesini bitirir bitirmez, Yula'dan kafasına şaplak yemişti.
"Boş boş konuşma Selim, biri duyacak yanlış anlayacak." Yula bunu çok ciddi bir şekilde demişti. Haklıydı, Binbaşı ve Ruh Tim'i çok iyi anlaşıyordu ama yerin kulağı vardı.
"Balamir sen gel benimle, biraz işim var birlikte geçeriz hemen. Bunlarla seni baş başa bırakırsam salak olacaksın. " Yula kafasıyla önüme düş işareti yapmıştı. Bir şey demeden kafamı salladım ve ilerledim. Arkamızdan Faruk ve Selim abinin gülüşlerini duymuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim Asker Bey •bxb
Teen Fiction[+18] "Tek hatam azıcık Redbull içip araba kullanmaktı." "Tek hatanın sadece o olduğunu düşünmüyorum." ... "Sevgili Asker Bey-" "Sevgilim Asker Bey, diyecektin diye düşünüyorum." eğilerek, kulağına fısıldadığı sözlerdi. [🏳️🌈]