Medya son sahnenin temsilidir :)
İyi okumalar delilerimm🖤
Can sıkıntısından, kenarda duran dolabı düzenlemeye başlamıştım. Belgeleri halletmiş ve kalan zamanımı değerlendirmek istemiştim. Kapının çalınması ile dikkatimi o tarafa verdim. Bu Yula olamazdı çünkü o kapıyı çalmazdı.
"Girebilirsin." verdiğim komut ile kapı açıldı. Ali'yi görmem ile kaşlarım çatıldı. Normalde o buraya gelmezdi. Birine bir şey mi oldu korkusu içimi kaplamıştı.
"Bir şey mi oldu Ali?" içimdeki merak ve korku duygusu birbirine karışmıştı.
"Binbaşı seni çağırıyor Balamir. Acil gelsin dedi." Binbaşının emrini yerine getirdi ve odadan çıktın. Benim ise içimi korku kaplamıştı.
Binbaşı normalde beni çağırmazdı, hatta hiç çağırmazdı. Acaba Yula ve beni mi öğrenmişti? Odasının önüne gelene kadar düşüncelerimi susturamadım. Bana bir şey olacağı için değil, ona bir şey olacağı için endişeleniyordum.
Kapıyı tıklattım, aldığım komut ile içeriye girdim. Girdiğim gibi tük ihtişamı ile kenarda ki koltukta oturan Yula'yı gördüm. Kaşları çatılmıştı, sinirli gibi duruyordu. Bu içimde ki korku tohumlarını daha da suladı.
Bizi mi öğrendi? Ya Yula'nın işine son verilirse? Aklımda ki düşünceleri susturdum ve gülümsemeye çalıştım. Her ne kadar gerginlikten ve korkudan yüzümde eğreti dursada.
"Merhaba komutanım, beni çağırmışsınız bir şey mi oldu?" gerginlikten ölmek üzereydim. Kafamı çevirip Yula'ya bakamıyorum.
"Merhaba Balamir, önce bir otur bakalım." oldukça ciddi bir şekilde konuşuyordu.
"Peki." Yula'nın karşısında ki koltuğa oturdum. Gözlerime ona çevirdiğimde bana bakmıyordu. Düşünceli ve sinirli bir şekilde, arkamda ki duvara bakıyordu.
"Konuya gireceğim ama önce bir şeyler içmek ister misin?"
"Yok sağolun komutanım. Lütfen direkt konuya girin." sonuçta olmuşla ölmüşe çare yoktu. İnceldiği yerden kopsundu.
"Peki öyle diyorsan. Senden önce Yula ile de bu konuyu konuştum." gözlerini Yula'ya çevirdi. Yula ise ona bakmıyordu. Benim tansiyonum düşüyordu galiba. Burada ne olmuştu tam olarak?
"Kesinlikle herhangi bir zorlama olmadığını belirtmek istiyorum. Son zamanlarda terör örgütlerin eylemleri arttı. Hatay'da bir çok kayıp ilanı almaya başladık. Köylerden çocukları ve doktorları kaçırıyorlarmış. Ayrıca geçen yıl temizlediğimiz dağın yakınlarında, bir mağara açılmış. Gereken işlemleri yaptık ama mağara, yer altında bir sürü yere çıkıyor." derin bir nefes aldı.
Demek istediğini anlamaya başlamıştım ve korktuğum şey olmadığı için küçük bir aldım.
"Hepsinin temizlenmesi gerekiyor ve biz, Ruh Tim'i ile birlikte senin gitmeni istiyoruz. Ankara'dan yazılı bir belge geldi. Size katılacak timler ve doktorlarda olacak ama ilk Ruh Tim'i gidecek. Gerekli incelemeleri ve bir çok şeyi ilk siz yapacaksınız. Orada olman, burada olmandan daha çok işe yarayabilir." gülümsemeye çalıştı ama gergindi.
Gözlerimi Yula'ya çevirdim. Siniri geçmiş gibiydi ama düşünceliydi. Elleriyle oynuyordu ve bu demekti ki, korkuyordu. Neyden korkuyordu?
"Komutanım size demiştim. Balamir şuan deneyimsiz bir askeriye doktoru. Deneyimsiz bir doktoru, bir anda savaşın ortasına atamayız." sakin ama hırçındı. Dedikleri kalbimi kırmamıştı çünkü haklıydı ama bilmiyorum üzülmüştüm. Beni düşündüğünü biliyorum ama yine de bilmiyorum işte kötü hissetmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgilim Asker Bey •bxb
Teen Fiction[+18] "Tek hatam azıcık Redbull içip araba kullanmaktı." "Tek hatanın sadece o olduğunu düşünmüyorum." ... "Sevgili Asker Bey-" "Sevgilim Asker Bey, diyecektin diye düşünüyorum." eğilerek, kulağına fısıldadığı sözlerdi. [🏳️🌈]