14.Bölüm:Koku

1.5K 96 70
                                    

Selamlar. Bugün bölüm biraz rötarlı geldi ama alıntı işlerimizle ilgileniyordum.Yeni yılın ilk günü nasılız?Ben bomba gibi hissediyorum çünkü çok çok güzel bölümler var önümüzde. Sabırsızlanıyorum paylaşmak için. Artık İnzibat'ın kendine özel bir instagram hesabı da var hemen adını yazıyorum.
inzibatofficial

Güzel yorumlarınızı ve yıldızımızı parlatmanızı bekliyorum❤️
Lafı daha fazla uzatmadan bölümü huzurlarınıza bırakıp bölüm yazmaya kaçıyorum ❤️

*******

"Bilmediği kokuyu da özlermiş insan.Göremediği annesinin kokusunu , henüz olmayan bebeğinin kokusunu özlermiş."

Doğumlarda ,ölümlerde bizim içindi değil mi?Az önce Barkın Yüzbaşı ve timi görevden gelmişti.Bir kişi eksik indiler.Eksiklik helikopterin içinden birinin naaşının çıkmasıyla tamamlandı.Şehit vermişlerdi,bizi şehit vermeye alışık sanarlardı.Buna alışamazdık ki,sonucunda bir acıydı,kaybedişti.

Dün gece de çocuğu dünyaya gelmişti şehidimizin,bunu yeni öğrenmiştik.Eşi hastaneden kaçıp kucağında bebeğiyle askeriyeye gelmişti.Dizlerinin üzerine düşmüştü zavallı kadın gözlerimizin önünde.

Keşke dedim içimden.Keşke o görevde eşinin yerine ben şehit düşseydim.Arkamdan üzülecek kimsem yoktu .Bebek babasız büyüyecekti.Babasıyla hiçbir hatırası olmayacaktı,babasının yanında olabileceği tek yer şehitlik olacaktı.Ne acı,ne acımasızca.Ne büyük bir haksızlık.

Diğer çocuklar babasız büyümesin diye babası kendinden feragat etmişti ama kendi oğlu babasız büyüyecekti.Yapabileceği en büyük fedakarlığı kendi oğluna yapmıştı.Oğlunun kokusunu hiçbir zaman bilmeyecekti ama hep burnunda tütecekti.

Herkes gardı düşmüş bir şekilde bakarken kadın bebeği Bulut'un kucağına bıraktı.Bulut da sesleri duyup dışarı çıkmıştı.Kadın Barkın Yüzbaşı'nın üstüne doğru yürürken,Bulut afallamış bebeğin yüzünü inceliyordu.O an gözünden düşen yaş bebeğin battaniyesine düştü,gördüm.Gözleri kıp kırmızıydı.Bir başkasında böyleyse,bende nasıl olmuştu kim bilir ne yapmıştı?

Kadın kimsenin beklemeyeceği bir şekilde Barkın Yüzbaşı'nın yakasına yapıştı.

"Hani hiçbir şey olmayacaktı?Biliyordun doğum olacağını,izindeydi gelmeyecekti o göreve Harun.Ne yaptın ettin götürdün.Allah seni bildiği gibi yapsın,kimseyle uğraşacak halim yok seni Allah'a havale edebilirim ancak."dedi kadın gözünden akan yaşlar durmak bilmezken.

Sarsıldı Barkın Yüzbaşı daha çok afalladı.Ağzını bıçak kesmiş gibiydi,açmıyordu bir türlü.Ağzından bir kelime bile çıkmamıştı.Ne bir karşı çıkış ne de bir savunuş.Ne diyebilirdi ki?Bile isteye askeri,silah arkadaşı şehit olsun istemezdi.Kim isterdi ki?Bende şehit vermiştim ama içimden geçen keşke onlara olan bana olsaydı olurdu hep.

Kimine göre duygusuzdum,dışarıdan bakılınca böyleydi aslında.İçimi bir Alp bilirdi.Bulunduğum timlerde şehit verdiğimizde o da benimle oturup hüznümü paylaşırdı.Ağlasam benimle oturup ağlardı.Mutluluğuma ortak olduğu gibi kederime de ortak olurdu.Erkekler ağlamaz algısını başlı başına yıkardı.Bir keresinde bir şehidimizin organlarını ayrı ayrı yerlere koymuşlardı mesela.Birinde baygınken üstüne benzin döküp yakmışlardı,hiçbir bünye kaldıramazdı bunları.Ama biz intikam alabilmek için duygularımızı bir kenara atardık.Ya da işte duygusuzmuş gibi görünmeyi seçerdik.

Herkes Barkın Yüzbaşı'ya odaklanmışken,Janset kadının yanına doğru yaklaşıyordu.Merakla takip ettim onu,kadın kendinde değildi.Kadının kulağına bir şeyler söyledi Janset.Kadın ellerini Barkın Yüzbaşı'nın yakasından indirdi.Önden Janset arkadan kadın arka bahçeye doğru gittiler.Hava çok soğuktu bebek daha fazla üşümemeliydi.Bulut'un yanına gidip "Bebekle içeriye geçin ben yanınıza geleceğim olur mu?"dedim çıkmakla çıkmamak arasında gelip giden bir ses tonuyla.

İNZİBAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin