61.Bölüm:Felaketin Sesi

35 5 3
                                    

Selamlarr,bugün üç bölüm atacağım umarımm çok seversinizz

İyi okumalar❤️❤️

"Artık odadan çıkın komutanım,Alp her şeyi anlayacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Artık odadan çıkın komutanım,Alp her şeyi anlayacak."dediğimde gelin odasının kapısı tekmelenircesine açıldı.

Kazım Albay ile bakışlarımız kapıyı döndüğünde Alp'in içeri girişi yeri resmen ayaklarımın altından kaydırdı.Kulağımda felaketin sesi uğuldamaya başladı.

Yutkunmayı denedim,yutkunamadım.Konuştuklarımızı duymamasını umdum ama bakışları ve içeri giriş şekli ummamam gerektiğini söylüyordu.Hatta haykırıyordu.Çünkü o felaket bizi etkisi altına alacaktı.

Önce bana,sonra Albay'a baktı.Gözlerini yumup,tekrardan açtı.Sinirlendiğinde böyle yapardı.Duydukları,yine de duymamasını umuyordum,onu bu duruma getirmişti.Biliyordum ama bir yandan da bildiğim gibi olmamasını umuyordum.

"Sen,"derken elini bana doğru salladı Alp."Ailem dedim,her şeyim dedim.Gözümün içine baka baka bir yalanı devam ettirmişsin.Gözümün içine baka baka,hassasiyetimi bile bile."demesiyle tutunacak bir yer aradım.Bencildim,yıllarını bana vermiş olan adamın hayatıyla ilgili bir gerçeği saklamama rağmen yine de tutunacak bir yer arayan bendim.Öğrendiği gerçekle yanında destek olarak durmam gerekirken yine destek arayandım.

"Sen,"deyip hızlıca Albay'a döndü."Sevdim,saydım.Bir baba sıcaklığı gördüm,babalığın ne olduğunu bilmeye bilmeye hemde.Karşımda babamın olduğunu bilmeden,dar günlerimde yanımda oldun.Minnet borcuyla doldum taştım.Hakkını nasıl ödeyeceğini düşündüm.En çok da güvendim.Bir şeyim olduğunda Bahar'dan sonra ilk senin yanına koştum."deyip elini yumruk yaparak duvara vurdu.

Sıkıntılı bir nefes alıp konuşmaya devam etti."Baba gibi gördüğüm adamın babam olduğunu duydum.Bunun benden saklandığını duydum.Bu saatten sonra biyolojik baba olmaktan öteye geçemezsiniz.Keşke o bile olmasaydı da,iş işten geçtikten sonra elden gelen bir şey yok.Senin yüzünden gidip başka bir adamı hırpaladım.Kendi hakkımı geçtim de o adamın hakkını nasıl ödeyeceksin?Ben o adamın hakkını nasıl ödeyeceğim?"

Alp'e yaklaşırken "Alp,"dediğimde elini kaldırarak gerisini getirmeme izin vermedi.

"Sen varya hiç konuşma.Konuşmaya hakkın var mı?Gelip bana söylemek varken böyle bir şeyi sakladın.Eğer üzerinde bir hakkım varsa,helal etmiyorum.Bundan sonra ne ölüme,ne dirime.Benden benimle ilgili bir gerçeği saklayan kadının yüzünü dahi görmek istemiyorum.Boşanacağız,hayatımdan yok olup gideceksin."dediğinde gözümde akmayı bekleyen yaşlar aktı.Aramıza mesafe gireceğini biliyordum ama düğünümüzün olduğu akşam boşanacağımızı söylemesini de beklemiyordum.

Ne diyebilirdim.Konuşmaya hakkım zaten yoktu.Ama ben öleyim,o ölmesin. O yaşasın...

Araya giren sessizliği Kazım Albay bozdu."Kızım'ın bir suçu yok oğlum.Ben söyledim saklamasını,ben söyleyeyim istedim."dediğinde Alp delirdiğini belli eden bir kahkaha attı.

İNZİBAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin