Yorumlarda buluşalımm.İyi okumalar.
*****
"Benim evim de ,yuvam da senken şimdi evsiz kaldım. Kokuna hasret kaldım. Ve en önemlisi de sensiz kaldım ."
Üzerime yeşil bir kazak ve altıma da siyah bir pantolon giymiştim. Yeşil can yakıcı bir renkti kimileri için ,yakılan canlar sonuna kadar yakılmayı hak ediyordu bu sadece küçük bir dokunuştu .Montumu da giydikten sonra adımlarımı dışarıya yönelttim. Bugün onunla birlikte ev bakmaya gidecektik sanki benden başkasıyla ev bakmaya gidemezmiş gibi. Sinirlerime hakim olmaya çalışarak yürürken onu hali hazırda arabamın yanında görmeyi beklemiyordum.
"Ne kadardır bekliyorsun beni?" dedim sesimin duygusuz çıkmasına özen gösterirken. Çünkü duygularım yokken varmış gibi sesime yansımasına hiç gerek yoktu.
"Kendimi bildim bileli. "dedi bir anda içli içli. Anlık bir acıma isteği gelsede bunu belli edemezdim. Çünkü dediğim gibi anlıktı, fevri davranamazdım.
"Tam senden beklediğim bir cevap biliyor musun? Tam sana yakışan cinsten .Az önce bir aklın olduğunu idrak ettiğine göre çok doğru bir cevap oldu bu. "dedim kaşlarımı biraz daha çatarken.
"Kendini zorluyorsun Bahar, bunun sende farkındasın .Sen bu değilsin. Duyguların yokmuş gibi davranamazsın. Yüzünün her karışını ezbere biliyorum senin ve sen içinde başka bir insan var gibi davranıyorsun. Yapma bunu, kıyma kendine. Bana kıy ama kendine asla Bahar ." dedi bir çırpıda. O kim beni düşünmek kim ,bunca insan varken benim derdim, tasam ona mı kalmıştı?
"Günlük felsefe ve nasihat dozun bittiyse ,arabaya binebilir miyiz artık? İzin günümün hepsini sana harcayamam, gitmem gereken bir akşam yemeği var. Hem de hayatımda çok değerli olan bir insanla. "dedim. Gitmem gereken bir akşam yemeği yoktu ama küçük bir yalanın da kimseye bir zararı dokunmazdı. Pembe hatta tozpembe bir yalandı bu.
Susarak karşılık verdi ve arabaya bindik. Elim radyoya gitti direkt çünkü eğer radyo açık olmazsa o konuşurdu sürekli. Dinlemeye tahammül edemeyeceğim birini değil de radyoyu dinlemeyi seçtim .Gayet mantıklı bir seçimdi.
Türkünün sözleri doldurdu arabayı.
"Hep sen mi ağladın, hep sen mi yandın?
Ben de gülemedim; yalan dünyada
Sen beni gönlümce mutlu mu sandın?"
Onun bağlama çalarken söylediği türkülerden biriydi daha çok dinlesem eskiler canlanacaktı gözümde .O yüzden hiç tereddüt etmeden kapattım. Beklemediğim bir sessizlik hakim oldu ortama çünkü o hep konuşurdu, konuşmaması gereken yerde bile.
Emlakçının verdiği konuma gelmiştik, arabayı durdurdum. Hızlıca arabadan indik çünkü bakacağımız birkaç ev daha vardı. Her şeyde bir terslik vardı normalde şu ana kadar bir lojman ayarlanmış olurdu ama ayarlanmamıştı.
Apartmanın önüne gelince ismini kontrol ettim ."Kızıl Apartmanı." yazıyordu girişte doğru yerdeydik demekti bu da .Her katta bir daire olacak şekilde dizayn edilmişti. Bakacağımız daire beşinci kattaydı. Beşin uğursuz sayım olduğuna karar verdim, hep uğursuzluğuyla gelmişti çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNZİBAT
Fiksi Umum"Asker Kurgusu" Asker-Doktor🏚🩶 Bir ailenin ocağı yanmıştır yine. Kızlarının şehit haberi kasıp kavurmuştur ocaklarını. Sadece ailenin değil ,sevgilisinin de yüreği yanmıştır. Ama beş yıl sonrası yine ortalık darmaduman olmuştur. Bir havaalanı ay...