5.Özel Bölüm:Ocakbaşı

396 40 50
                                    

Selamlar,bugün çok çok özel bir gün. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun öncelikle. Sonrasında Bulut'un doğum günü kutlu olsun.
Ben yine yorumlarınızı bekliyor olacağım,lafı uzatmadan bölümü bırakayım.
İyi okumalar,yorumlarda buluşalım ❤️

**************

 "Biz yan yanayken ölümü konuşmak yok

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Biz yan yanayken ölümü konuşmak yok.Biz birbirimize ölmeyelim.Biz birbirimiz için yaşayalım."

23.04.1992

Eskişehir güne yeni bir kazanç ve kayıpla başladı.Hastaneyi bir bebeğin ağlayışları,bir annenin de haykırışları doldurdu.Bebek doğdu,anne öldü.Anne bebeğin ağlayışını bile duyamadı.Duymak için çok uğraş gösterdi ama bir kez olsun duyamadan göçtü gitti.Bir kez Alperen'ini göremedi,koklayamadı,öpemedi.

Gülizar oğluna hasret kalarak gitti bu dünyadan,bir kez görse bırakamazdı ki onu.Canıydı,kanıydı,tek varlığıydı.Kalbine gömdüğü aşkının meyvesiydi.

Oğlunun göbek bağını alabilseydi eğer asker olsun diye askeriye yakınlarına gömecekti.Adını boşuna Alperen koymak istemiyordu.Alperen Türk tarihinde gücü simgeliyordu.Oğlu herkesten güçlü olsun isterdi Gülizar.Oğlu,sevdiğine benzesin isterdi işte.Babasının oğlu olsun isterdi.

Karşısına geçip hamileyim de diyememişti çünkü sevdiği görevdeydi.Sevdiği askerdi Gülizar'ın.Adama deli gibi tutulmuştu ama görevden de dönmemişti işte.Ailesine ne derdi,arkadaşlarına ne derdi?Okulun müdürü fark etmişti bu hamileliği.Evlenmiş gibi yapabiliriz demişti,çocuğuna babalık yaparım demişti.Ama ne babalıktı yaptığı,sahip bile çıkmamıştı.Neredeydi babalığı?

Sevdiği adam görevden döndüğünde karnı burnunda hamileydi Gülizar.Parmağında başkasının yüzüğü ve kalbinde sevdiği adamın mühürü vardı.Sevdiği şok geçirmişti,görev dönüşü seni ailenden isterim demişti.Her şey adetlere göre olsun istemişlerdi ama hayat hiçbir şekilde onlardan yana değildi.Dünya gerçekten kalbi temiz olanlara ait bir yer değildi.

Onlardan yana olsa Kazım,Gülizar'ın elinden başkasının tuttuğunu görmezdi.Nefesi kesilir gibi olmazdı,Kazım hayata küsmezdi.

Kazım hayata asıl küskünlüğünü tam da bugün yaşamıştı.Sevdiği kadın doğumda ölmüştü,cenazesine katılmıştı ama uzaktan izlemekle yetinmişti ta ki kalabalık dağılana kadar.Kalabalığın tamamen dağıldığından emin olduktan sonra gözleri yana yana Gülizar'ının yanına ilerledi.Yeni gömüldüğü için mezar taşı yoktu.Bir tahta koymuşlardı baş tarafına,tahtanın üstüne kırmızı bir tülbent bağlanmıştı,kadın olduğunu belirtmek için.

En sevdiği renk kırmızıydı.Kırmızı ruj,kırmızı oje vazgeçilmeziydi.Cenaze boyunca bebeği de ağlayıp durmuştu.Annesinin gidişini anlamış gibi ağlamıştı işte.Yazığı gelmişti Kazım'ın,kendi oğluna yazığı gelmişti.

İNZİBAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin