58.Bölüm:Çiçekler

98 8 0
                                    

Bugünün ikinci bölümünü getirdim,hemen huzurlarınıza bırakıyorum❤️

İyi okumalar,yorumlarda buluşalım❤️

****************************

Yollar gide gide bitmez derdi dedem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yollar gide gide bitmez derdi dedem.Hayat bir yol ama biter de demişti.Hayat bin bir türlü yoldan oluşan biten bir yol derdi.Küçükken bunu neden dediğini anlayamazdım.

Şimdi anlıyordum,yolumuzun bitmesine Eskişehir'in içine girmemize az kalmıştı.Yarın kınam vardı.Sonrasında düğünüm.İçimde bayram havası vardı mesela,hep Alp'in yanında olabileceğim için huzurluydum.

Alp ayarlanan otelin konumunu açmışken telefonunu alıp konumu kapattım.Haklı olarak sorarcasına yüzüme baktı.

"Ben otele gitmek istemiyorum.Her zaman Gülizar anneyi ziyaret edemiyoruz.Annem çiçekler ayırmıştı,onları ekeriz."dediğimde Alp'in gözleri dolu dolu oldu.Konu Gülizar anne olduğunda dolan gözlerini benden saklamıyordu,sanki bu anlarda daha çok birbirimize sığınıyorduk.

Alp "Gidelim tabi,annemi görelim."dediğinde yüzündeki sevinç yaşamam için yeterli sebeplerden biriydi.Bir tek bana böyle güzel gülmesini istemem bencillik olur muydu peki?

Kısa süre içinde mezarlığın önünde durduk.Bagajdan çiçekleri aldım.Gülizar annenin yanına gelince bu sefer ilk konuşan ben oldum.

"Gülizar anne,biz geldik.Sana güzel haberler getirdik."Bizi gördüğünü biliyordum.Alp'in elini tuttum,yüzüklerimiz görünür şekildeydi.

"Biz evleniyoruz,yarın kınamız var.Diğer gün düğünümüz.Ama sakın merak etme ben gelinliğimi,Alp de damatlığını giyince ilk olarak sana geleceğiz."dediğimde minik bir serçe gelip mezar taşına kondu.

Alp"Annem nasılsın?Bak kızınla geldim.Artık daha sık geleceğiz.Aysel anne sana çiçek göndermiş,Bahar da önce sana gelmek istedi.Düşünceleri ne güzel değil mi Bahar'ın?Keşke ikimizin de seninle en azından beş dakika zaman geçirme şansımız olsaydı."dediğinde boğazım düğüm düğüm oldu.Keşke elimizden bu gelseydi.Canım pahasına bunu yapabilseydim keşke ama yapamazdık ki.Gülizar anne ölmüştü,annemiz ölmüştü.

Yere eğilip çiçekler için biraz toprak kazıdım.Alp ilerideki çeşmeden bidona su doldurup getirdi.Can suyunu döktükten sonra çiçeklerin üzerini tekrardan toprakla kapattık.

Gülizar anneyle vedalaşıp yönümüzü otele çevirdik.

Annemler,Doğukanlar,Tuncay Komutanlar ve Kazım Albay odalarına çoktan yerleşmişti.Gece yarısı yola çıktığımız için sabah kahvaltımızı yolda yapmıştık.Herkes yol yorgunluğundan acıkmış olmalıydı.Eşyalarımızı odaya yerleştirince Alple ayrılıp tek tek herkesin odasına gidip yemeğe çağırdık.En sonunda restaurantta bir araya gelince büyük olan bir masaya yerleştik.

Masaya soslu salatalar geldikçe midem bir tuhaf olmuştu.Daha doğrusu kusasım gelmişti o yüzden hızlıca yerimden kalkıp kendimi lavaboların olduğu yerde buldum.

İNZİBAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin