HELO.Ben geldimm.Bol bol yorumlarınızı okumak istiyorumm. Yorumlarda görüşelim.
İyi okumalar❤️*********
"Adana'nın bana verdiği tanrı misafiri ve asıl kalbimin tek sahibi."
Biraz gergindim doğrusu çünkü birazdan Kazım Albay'ın odasına girip izin alacaktım hafta sonu için.Yakında da bir görevimiz görünmüyordu.Yani aslında izinliydim ama burada olamayacaktım .Kazım Albay'ın haberi olmalıydı.
Kapıyı tıkladım,Kazım Albay'ın "Gir" komutunu duyunca içeriye girdim.Selam durdum.
"Rahat ol Bahar Yüzbaşı geç otur."dedi Kazım Albay.
Karşılıklı olan koltuklardan birine oturdum,konuşmaya başlayacakken kapı çaldı tekrardan."Gir"komutunu verdi Kazım Albay.Kimin geldiğini deli gibi merak ederken Alp bütün endamıyla giriş yaptı.Benim içeride olmamı o da beklemiyordu.Haberleşmiştik bugün Kazım Albay ile konuşalım diye ama kader onu da aynı zamana denk getirmişti.
Alp hala ayakta bekliyordu.Kazım Albay'ın"Otur evladım ."demesiyle karşımdaki koltuğa oturdu.Kısa bir süre gözlerini üzerimden çekmemişken Kazım Albay'ın odasında olduğumuzun kafasına dank etmesiyle öksürerek kendine bir çeki düzen verdi.
Önce davranarak"Komutanım izninizle hafta sonu şehir dışına çıkabilir miyim?"dedim.
Biraz düşündü Kazım Albay.Yüzündeki ifadeden de ne diyeceği hiç anlaşılmıyordu.
"Görünen bir göreviniz yok Bahar Yüzbaşı izinlisin gidebilirsin."dedi Kazım Albay.Evet biri tamamdı ama şimdi Alp'in de sorup izin alması lazımdı ama hafta sonu nöbeti görünüyordu.
"Albayım ben de izin alabilir miyim?Hafta sonu nöbetim var ama diğer nöbete gelen meslektaşım ile konuştum eğer izin verirseniz yerime nöbete gelebilir."dedi Alp.
Bu sefer hiç düşünmedi Kazım Albay."Sende izinlisin doktor bey .Siz ikiniz neden aynı günlere izin aldınız?Anlaşmaya başladınız sanki."dedi Kazım Albay.
Bir öksürük krizi gelmişti bu sorudan sonra.Fark ediliyordu demek,anlaştığımız.
"Şartlar öyle gerektirdi Albayım."derken gözümün içine bakmıştı Alp.Geldiğinden beri askeriyenin içinde onu bu kadar mutlu görmemiştim ama artık böyle mutlu görecektim bu paha biçilemez bir şeydi.
Kazım Albay'ın odasından birlikte çıktık,birlikte her şeyi yapmayı özlemiştim.Şimdi oturup saymaya kalkışsam saatlerimi alırdı.
Tam eski günlerde neler yaptığımızı düşünürken Alp "Arka tarafa gitsek mi?"dedi.Ne dese kabul ederdim artık o yüzden başımla onayladım.Arka çıkış kapısından arka bahçeye çıkmıştık.Olması gereken mesafe içeride kalmıştı arkada bizi ne gören olurdu ne de duyan.
"Şartlar öyle gerektirdi demek."dedim bankın sağ tarafına otururken.Aramızdaki mesafeyi kapatarak iyice yanıma yaklaştı Alp.
"Ne deseydim Bahar'ım?Albayım Bahar benim evimi bastı ..."diyerek konuşmasına devam edecekken Alp ellerimi ağzına götürerek durdurdum onu.
"Bastırmasaydın efendim o zaman .O günkü şartlarda öyle gerektirmişti."dedim onu taklit ederken.
"Trip atarken bile bu kadar etkileyici olamazsın yalnız Bahar Yüzbaşım.Seni öpmemek için zor tutuyorum kendimi ama dua etmelisin ki şu an askeriyedeyiz.Yoksa kendimi tutacağımı hiç sanmıyorum."dedi Alp ardından soluklanma gereği duydu çünkü nefes almadan konuşmuştu yine tıpkı küçük bir çocuk gibi.
"Şu an askeriyede olmamayı tercih ederdim ama malum görevler beni bekler.Bu kadar kaçamak yeter.Hem yokluğumuz fark edilmesin."dedim çoktan ayaklanmışken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNZİBAT
General Fiction"Asker Kurgusu" Asker-Doktor🏚🩶 Bir ailenin ocağı yanmıştır yine. Kızlarının şehit haberi kasıp kavurmuştur ocaklarını. Sadece ailenin değil ,sevgilisinin de yüreği yanmıştır. Ama beş yıl sonrası yine ortalık darmaduman olmuştur. Bir havaalanı ay...