60.Bölüm:Yanına Yakışıyor Muyum?

88 10 0
                                    

Çok moralim yerinde olmadığı için konuşma kısmını atlayıp bölümü atıyorum,iyi okumalar💕


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



********************************

İnsan ilk kez düğünü olunca heyecanlanıyormuş,her ne kadar sevdiğim adamla ikinci kez nikah masasına oturmuş olsam da düğün heyecanı da bir farklıymış işte.Annem sürekli gül ki sana suratsız gelin deyip durmasınlar dedi.Bir insan ciddiyse ne yapsın yani?Tamam her dakika somurtmazdım ama her dakika da gülemezdim.Yapıma biraz tersti çünkü ben bir Alp'e gülmeyi yadırgamıyordum.

Her neyse heyecandan pek de bir şey yememiştim.Sürekli su içiyordum,o yüzden içim de bir hoş olmuştu.

Mübarek bir gelinliği giymek ne de zormuş.Üç kişi birden girişmiş anca giyebilmiştim.Eğer Adana'da ya da Hakkari'de olsaydık gelin alma kısmını da yapacaktık ama biz Gülizar annemin memleketi olan Eskişehirdeydik.Bunu içten bir şekilde istemiştim.Çünkü her zaman Gülizar anneyi ziyaret etme fırsatımız olmuyordu.

Makyaj ve saç işine girişmeden Gülizar annenin yanına gitmek istiyordum çünkü biliyordum bugün annemizin yanında ağlayacaktım.Alp çoktan hazırdı,üzerinde jilet gibi olan damatlığı vardı.

Yüzüme gülümsememi yerleştirdim.Annemlerin odadan çıkışıyla Alp geldi.Ben onu damatlıkla görmüş olmama rağmen o beni gelinlikle ilk kez görüyordu.Gözleri titredi karşımda,gözlerinden öpesim geldi.

"Bahar,güzelliğinin karşısında ne desem sönük kalacak,"dediği an aramızdaki mesafeyi koşarak kapattım.Kapattığım şey sadece aramızdaki mesafe değildi,dudaklarımı da dudaklarına kapattım.Çok seviyordum bu adamı,dudaklarımı dudaklarından çekmek istemeyecek kadar çok seviyordum.

Nefes nefese kaldığımızda ayrıldık,Alp başını boynuma doğru gömdü.İçim ürpersede onunla böyle durmayı seviyordum.

Ama çok da oyalanmak istemiyordum.Gülizar anne bizi doya doya görmeliydi."Alp çok oyalanmayalım,anneme gidelim.Güzel çiçekler alalım ona."dediğim an gözleri dolu dolu baktı.

Daha fazla oyalanmadan otelden çıkıp arabaya geçtik.Alp ben yerleşmeye çalışırken bana yardımcı olmuştu.Alp'in kapımı kapatıp sürücü koltuğuna yerleşmesiyle mezarlığa çevirdik yolumuzu.Mezarlığa giden yolda gördüğümüz ilk çiçekçide durup çeşit çeşit çiçekler aldık.

Mezarlığa geldiğimiz an içim hem buruk hem de heyecanlıydı.Gülizar annenin mezar taşının üstüne bir kuş geldi bizimle eş zamanlı olarak.Su içip gidince bizden önce de birinin mezarlığa geldiğini fark ettim.Çiçekleri ekmek için toprak kazıdık,can suyunu vererek ektik.

Belki de Kazım Albay gelmişti,sevdiği kadınla dertleşmişti ama ondan da bir cevap alamamıştı.Cevap alamamak acı veriyordu işte.Cevap alamayacağını bile bile konuşmak da paramparça ediyordu.

İNZİBAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin