Keyiflice okuyun la
📍
"Abim mi sızdı? Ya emin misiniz Agah abi? Abimden bahsediyoruz onun alkol toleransı yüksektir." Yavuz oturduğu yerde doğruldu Kerem de ona dikkat kesilirken. "Allah Allah ya valla şaşkınım, neyse abi ben hemen geliyorum o zaman. Bekleyin siz beni geliyorum ben... Ne diyor o? Sonsuz askerlik mi diyor? Ne oldu buna ya iyice kafayı yedi."
"Tamam abi tamam..." Yavuz saatine bakıp telefonu kapattı. "Ne oldu? Abin sarhoş mu?" Turan'ın içkiye olan toleransı yüksek olmasına karşın sarhoş olması garipti. "Evet, arada bir bağırıp duruyormuş. Neyse ben şunu alayım ya, hay Allah bir de otobüsle geldim oğlum ben."
Kerem kahkaha attı.
"Ay fakir! Bak çok üzüldüm Turan abime, o nedenle ben de seninle geliyorum. Şimdi abin kendini çok yalnız hisseder." Yavuz aynen kardeşim diyerek ceketini giydi. "Araba yok diyorum ben de geleceğim diyorsun. Normali yok normali..."
Kerem paspal haline aldırmadan üstüne kalın bir sweatshirt geçirdi, altında ise sadece gri eşofmanı vardı. Ayaklarına kalın yünlü çoraplarını geçirip Yavuz'un peşine takıldı.
İkili aşağıya indiklerinde kurt'un da üstünü giyindiğini gördüler. "Siz nereye çocuklar?" Celal hoş gülümsemesi ve belindeki kocasının eliyle baktı aşağıya inen ikiliye. Bu akşam onlar için çok keyifli bir akşam olmuştu. "Abim sarhoş olmuş da Celal amca, şimdi onu almaya gidiyorum." Güzel çehre soldu birden, Mahir ise kaşlarını çattı.
"Ben sizi götürürüm oğlum, arabasız gelmişsindir sen şimdi buraya." Genelde öyle olurdu, eğer önemli bir yere gitmiyorsa ya da gece orada kalacaksa toplu taşıma araçlarını tercih ediyordu Yavuz. "Ayy Turan oğluşum içmezdi ki! Ayy niye içti bu çocuk? Bir derdi mi var? Ayy bir de sarhoş olacak kadar içmiş!"
"Ben onları bırakırım Mahir amca, hadi düşün önüme. Ben de gidiyordum zaten." Yavuz Celal amcasına sarıldı sıkıca,bir erkek nasıl bu kadar anaç olabilir bunu kesinlikle Celal ile deneyimlemişti. "Normalde yapmazdı ama vardır belki bir derdi Celal amca, olmadı hemen sana yönlendiririm döversin sen azıcık öğrenirsin."
Orta yaştaki adam kıkırdadı şirince, eski güzelliğinden ve işvesinden pek bir şey kaybettiği söylenemezdi. Kurt'a döndü hemen Yavuz, onunla bir kaç saat önceki sohbetleri aklına doluşurken reddetmek için ağzını açtı.
"Çeneni kırarım senin, itiraz istemiyorum. Düşün önüme gidiyoruz dedim." Kerem gülerek babasının yanağını öptü kocaman, ellerini adamın beline doladı. "Annemle azıcık yalnız kalacaksın bak sakın çocuk işlerine girme Doruk'u bile öldürmemek için zor duruyorum. Bu oynar başlıklı fettandan uzak dur, şeyine sahip çık!"
Celal gülümsedi ve oğlanın kulağından tutarak kocasından ayırdı Kerem'i. "Aaa! Of of! Bıraksana anne ya! Of tamam demeyeceğim öyle! Anne bari kondom takın nolur!"
"Kuracağım tüm bacaklarını senin ya, beyefendi ben babana benzemem yolarım seni. Git düzgünce, gel sonra. Hatta abinle geliyorsun eve!" Oğlan kulağını tuta tuta Kurt'un arkasına saklandı. "Baba ya sen de buna hep fırsat veriyorsun! Beni hiç sevmiyorsun sen!"
Babasına çemkirmeyi asla ihmal etmedi, Yavuz gülerek kapıyı açtı ve Kurt, Kurt'a yapışan Kerem'le çıkması için yol verdi. "Güzel eşim karşısında hiçbiriniz kazanamazsınız, üzgünüm yavrum."
"Alacağın olsun adı Mahir olan insan! Şuan reddettim seni babalıktan!"
Celal ve Mahir boş boş konuşan oğullarına baktılar. "Biz bunu yaparken hiç bismillah demedik galiba güzelim, yoksa ikimizde de böyle gen yok yani." Celal kıkırdayıp kızgınca bakan oğluna dil çıkardı. Mahir iki bebeğinin olduğunu düşündü o an.
"Yok, birimize daha fazla benziyor sanki." Kurt da dahil hepsi gülerken Celal kocasına baktı. "Kime? Bana hiç benzemiyor değil mi kocacım? Çünkü ben hiç böyle değilim."
"Asla güzelim, aynı ben!"
Dalgavari konuşmasına hem Celal hem de Kerem söylendi. Daha fazla lak lak yapmamak adına üçlü evden çıktı çabucak, hepsi Kurt'un cinsiyeti olmayan ama cinsiyeti olan arabasına yöneldi ve bindiler aynı hızla. "Şoförünüz mü var lan! Biriniz öne gelin."
İkilinin gereğinden fazla olan teması zaten kurt'un sinirlerini bozuyorken bir de gözünün önünde olması ekstra sinir bozucuydu. Kerem şirince sırıttı Yavuz'a, hafifçe yanaşıp kulağına konuştu. "Erkeğinin yanına otur bakalım haşin adam, Kurt da sikicilik görsün. Hadi canım!"
Adamı resmen yanından itekleyerek konuşmasına fırsat bile vermeden indirdi arabadan. Yavuz ne olduğunu bile anlayamazken bir anda kendisini ön koltukta buldu. "Şu mekanın ismi ne? Harizondalar mı?"
"Ha? Ha evet evet oradalar."
Kurt daha fazla konuşmadan arabayı çalıştırdı, olabildiğince hızlı şekilde sürmeye başladı. "ee Kurt'cuğum senin yapışkan oğlan ne oldu? Bizi görünce bir unuttun sanki sen onu?" Kurt ciddi ciddi bir an çocuğunu unutmuştu. O nedenle direksiyon kontrolünü saniyelik kaybetti, Yavuz hemen ellerini adamın ellerinin üstüne koyarak kontrolü ele aldı.
Kerem şuh bir kahkaha attı. "Adam çocuğunu unuttu resmen ya! Bir de bize abilik taslıyor, buna komutanım diyorlar." Yavuz da gülmemek için yanağının içini ısırdı. Hayatında cidden bir tane bile normal bir insan yoktu.
"Unutmadım, uyuyakaldı da ondan bu akşamlık bıraktım sizde. Hem ben sana neyi açıklıyorum ya acaba yer faresi, çirkinlikten akan suları durduran oğlan bana kusur buluyor." Kerem sinirle çığlık atıp tırnaklarını adamın boynuna geçirdi.
"Ulan dur! Anormal manyak!"
İkili boğuşurken Yavuz artık bıkkınlık geçirme noktasına geldi. "Lan yeter! Durun!" Sert sesi arabada yankı yaptı, ikili duraksadı bir kaç saniye. "Hrrr Yavuz'um, of of ıslandım." Yavuz ağzının içinden gerizekalı diyip arkaya sinirle bakan Kurt'un çenesini tutup öne çevirdi.
"Hadi bu çocuk, sen koskoca adamsın Kurt ya! Araba sürerken kavga mı edilir?" Kurt hala çenesini tutan genç adama baktı bir kaç saniye.
İkilinin bakışmasını Kerem'in hülyalı konuşması kesti.
"Hetero olmasanız manyak sikişirdiniz aaaa!"
📍
Abi şaka gibi yazamıyorum
Koptum iyice buradan.
Hayırlısı
Bölüm nasıldı?
Sizi seviyorum ♥️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci Tane
General Fictionintersex birey içerir. Yılgın kitabının devamıdır... mpreg kurgudur.