Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
📍
"Ee başka ne oldu?" Saat 22'ye gelirken Yavuz ve Kerem görüntülü konuşuyor, adam Kerem'e tüm olan biteni anlatıyordu. "Kahvaltımızı yaptık, ben uzun uzadıya konuştum Kurt'la. Anlattım kendimi, ona neler hissettiğini sordum, ben ne hissediyorum söyledim."
"Ee? Bana bak bunun sonucunda sevgili misiniz değil misiniz?" Onu sadece bu ilgilendiriyordu. " Sevgiliyiz... Sevgiliyiz ama ne bileyim Kerem evden gidiyorum bir sarılıp öpmedi amına koyayım öylece mal gibi kaldım."
Kerem kıkırdadı ve cipsiden bir avuç alarak yemeğe başladı. "Sana müstehak! Oğlum adam nereden bilsin cilvelenmeyi, sarılmayı öpmeyi. Şimdi daha yeni yeni görüşüyorsunuz, dur bakalım bir alışsın sana."
Yavuz ofladı ve telefonunu kontrol etti, ne arama vardı ne mesaj. Adam resmen onsuz bir şekilde hayatına devam ediyordu. Kerem alay ederek konuştu. "Genç kızlara döndün he, 5 dakikada bir kontrol etme şu telefonu. Çok merak ediyorsan sen ara manyak." Merak ediyordu elbette, bu akşam nöbeti vardı adamın ve zırt pırt rahatsız etmiş olmayı istemiyordu.
"Nöbeti var bu gece, rahatsız etmek istemiyorum." Oysa biraz bile olsa konuşmak istiyordu. Kerem çocukluktan beri arkadaş olduğu adamın derdini hemen anladı. "Bence ara, o da seni merak ediyordur eminim ki. Sonuçta günün her anı beraber değilsiniz."
"Keşke olabilsek, yani ileride bir gün olur belki. Hep beraber oluruz. Bir de... Merak ediyor mudur sence?" Sesindeki çocuksu merak gerçekten aşık olmaya başladığının göstergesiydi. "Ediyordur tabii, hadi onu ara. Gününü sor, nasılmış öğren, Berkant'ı sor... Çocuğunu merak ettiğini düşünmesi senin için bir artı sonuçta. Ona iltifat etmeyi de unutma kafasız tamam mı?"
Yavuz'la konuşurken bir taraftan da sevgilisinin ona verdiği raporu okuyordu telefonundan. Turan lise arkadaşlarıyla buluşmuş, ortamda kim var hepsinin Instagram hesabına kadar rapor olarak vermişti oğlana.
"Ne iltifatı edeceğim lan ben? Güzelim desem erkeksi yüzü var, yavrum desem adam benden kaç yaş büyük..." bir de bunun sıkıntısını yaşıyordu, ne diye hitap edecekti adama?! Bunca zaman hiç ilişkisi olmamıştı ki! "Niye olmasın? Erkeğe de güzel denir hem, öyle salak salak yargıların olmasın, içinden yavrum demek istiyorsa söyle, sevgilim demek istiyorsan de, güzelim diye hitap etmek istiyorsan et."
Yavuz'un tereddütlerini görüyor, anlıyordu. O da bazen kendinden bir kaç yaş büyük ve belirli bir olgunluğa sahip sevgilisiyle uyum sağlamakta zorlanıyordu fakat bazen akışına bırakıp yaşamaları gerekiyordur.
"Peki madem... Ben o zaman arıyorum şimdi Kurt'u?" Kerem gülümsedi kocaman. "Hadi ara kocanı, görüşürüz canım."
Yavuz sessiz bir görüşürüz diyerek kapattı görüntülü görüşmeyi, telefonu eline alarak çabucak adamın numarasını buldu ve aradı. Gergince dudağını dişledi adam telefonu açana değin, parmaklarıyla da masaya ritim tutuyordu.
"Alo? Yavuz?" Kurt başını yatağın başlığına yaslamış halde gözlerini dinlendiriyorken gelen arama karşısında şaşkınlıkla telefonu açmıştı. Yavuz'un yarın veya diğer gün onu arayacağını düşünmüştü kafasının içinde. "Kurt... Nasılsın? Ne yapıyorsun?"
Adam duraksadı bir kaç saniye, yatağında dikleşti. "İyiyim, gözlerimi dinlendiriyordum biraz. Sen? Sen nasılsın? Ne yapıyorsun?" Ortam çok gergin, çok resmiydi. Yavuz bu durum karşısında serzenişte bulunmaktan geri durmadı. "Gerçekten karşımda bir asker olduğu o kadar belli ki. Gerim gerim gerildim Kurt."
Yavuz'un serzenişine Kurt kaş çattı. "Memnun değilsen kapatıyorum ben, hem arıyorsun hem şikayet ediyorsun." Tam kulağından telefonu çekerken Yavuz atladı.
"Dur! Lan şikayet ettiğim falan yok. Özledim seni merak ettim arıyorum, soğuk soğuk konuşuyorsun. Ne yapayım ben Kurt? Ben mi cilve yapayım sana? Ben mi kur yapayım?" Aralarında nasıl bir ilişki var ikili hala çözememişti.
"O zaman öyle söyle, serzenişte bulunma bana. Hem ne cilve yapacakmışım lan? Kız mıyım ben?" Hala ilişkideki olduğu kişiyi kabul etmeyip her şeye cinsiyetçi bir bakış açısıyla yaklaşıyordu.
"Her cilve yapan kız mı olmak zorunda kurt, insan sevdiğine cilve yapar tabii ki. Kerem'i görmüyor musun? Abimi çevresinde döndürüyor, bir iki hareketle yaptırmayacağı hiçbir şey yok." Kurt sessiz bir iç çekti, üzerinde duran üniformasıyla oynadı biraz.
O Kerem gibi feminen olamazdı ki... Bu pek mümkün değildi.
"Bence sen Kerem gibi birini bulmalısın.. ben cilveden de işveden de anlamam..." Sesi hafif kırık çıkmıştı, karşısındaki adam hiç olmadığı birini tarif ediyordu. "Yok, ben sadece seni istiyorum. Olduğun gibi, her şeyinle... Senden bir daha böyle şeyler talep etmeyeceğim, özür dilerim."
Olduğu kişiden daha farklı davranmasını istemiyordu, onun bu ketum halini bile çekici buluyordu Yavuz. "Eğer... Yani tabii ilişkimiz epey bir ilerlerse... Belki öyle davranmak içimden gelebilir. Bilmiyorum yani öyle olur muyum ama olabilir de... Neden olmasın ki!"
O da böyle kedi gibi sevgilisinin kucağına çıkar mıydı acaba? Kerem'e bu nedenden ötürü bir miktar özeniyordu. Kendisi Yavuz'dan aşağı kalır değildi cüsse olarak.
"Olur yavrum, her şey zamanla olur. Biz sadece zamana bırakalım."
"Peki zamana bırakalım... Sevgilim."
📍
Çok kısa farkindayım ama çok çalışıyorum ve yoğunum, sırf bölümsüz kalmayın diye yazdım vallahi
Bölüm nasıldı???
Sizi seviyorum ♥️ 🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci Tane
General Fictionintersex birey içerir. Yılgın kitabının devamıdır... mpreg kurgudur.