☘️ 38

1.9K 264 109
                                    

Keyiflice okuyun la

Yorumlarınızı bekliyorum

📍

Kerem derin uykuya dalmış sevgilisinin omzundan öptü uzunca, Turan'ın ter kokusuna bile aşıktı. Başını döndüren adama her şeyiyle teslim olmuştu artık, kuşatma bitmişti.

Burnunu adamın omzuna sürttü ve mırıldandı, güneş öğlen olduğunu belli eder şekilde tepedeydi. "Aşkım... Uyan hadi." Yavaşça yüz üstü yatmış adamın üstüne uzandı, bu ağırlık Turan'ı asla rahatsız etmiyordu.

"Turan... Aşkım acıktım ben." Üzerinde sadece adamın tişörtü vardı ve baldırlarını dahi kapatıyordu. Adamın üstünde doğrulunca tam kalçalarına oturmuş oldu ve kahkaha attı. "Ay Turan kalçaların ne güzel, ay askerlerin güzel zaten ama buna bayıldım." Kendi kendine konuşup duruyordu.

Turan sadece homurdandı, dün tüm gün ev işleri dahil odun kırmaya kadar her şeyi o yapmıştı ve önceki gece de pek uyumadığından ancak çıkmıştı uykusuzluğu meydana.

"Aşkım şimdi götünü mıncıracağım umarım acımaz." Hadi bismillah demiş, dilini ağzının dışarısına çıkarıp sağ eliyle adamın sol kalçasını kuvvetlice sıkmıştı.

"Ahhh ulan Kerem!" Genç adam yattığı yerden hışımla kalktı, canı cidden acımıştı. Oğlanı hemen tuttuğu gibi altına aldı ve Kerem'in çenesini ısırdı. Genç oğlan çığlık çığlığa kalmış, Turan'ı itmek için onun altında debeleniyordu.

"Sevgilinin kalçası sıkılmaz Kerem, ne biçim acıdı ortaçağ cadısı mıydın neydin?" Kerem keyifle kıkırdadı, ikili hala debeleniyordu. "Ama çok nefes kesici görünüyordu aşkım dayanamadım. O yumuşaklık, çıktığında ele gelen o sıkı kaslar... Ya bir kere daha sıkabilir miyim?"

Turan hasbinallah dedi. "Anlatışa bak sikeceksin herhalde bir de?" Götü elden gidiyordu galiba. "Ay sevgilim miniminnak olmasam düşünürdüm biliyor musun ama miniminnakım." Hüzünle eğdi başını, tatlılık yaparak bir mıncırma daha kazanacaktı sevgilisinden.

Turan hiç oralı değildi, yemezdi bu sefer. Akıllanmıştı artık. Kerem alttan alttan burnunu çekerek baktı.

"Çok miniminnak..."

Tamam daha akıllanmamış olabilirdi... Aptallığına sonra kızacaktı. "Tamam ama sadece bir kez sıkacaksın sonra ömrün boyunca yok." Götünün bir ehemmiyeti vardı, bir duruşu bir karizması vardı. İkide bir oğlana sunamazdı ki! Kerem onu mıncıklayarak jelibona çevirirdi.

Kas namına da bir şey bırakmazdı.

Kerem'in maden bulmuşcasına parladı göz bebekleri, hemen heyecanla doğruldu ve sevgilisinin yeni çıkmaya başlayan sakallarından öptü. "Sana çok çok çok fazla aşık olduğumu söylemiş miydim canım askim bir tanem?!" Turan yatağa yeniden yüz üstü yatıp Kerem'in kıkırtılar eşliğinde kalçasıyla oynamasına müsade etti.

Oğlanın keyifle çıkardığı seslerle o da keyiflenmiş, ne kadar huzurlu olduğunu bir kez daha anlamıştı. Kerem ona nefes, hayat veriyordu. Canına can suyu katıyordu süphesiz.

"Turan, sevgilim ben kahvaltı hazırlamadım..." Turan kalçasıyla işi biten oğlana döndü yeniden." İstediğin bu olsun, zahmet etmeyelim ikimiz de hazırlanıp dışarıda kahvaltı yapalım." Kerem heyecanla seni çok seviyorum diyerek valizine yöneldi.

En sonunda ikili yataktan ayrılmayı başarmış ve güzel bir manzaraya sahip yerde sere serpe kahvaltılarını yapmışlardı. Yarın sabah ikilinin tatili biteceği için de içlerinde buruk bir mutluluk vardı. Sanki bu anlar hep sonsuza dek sürecek sanmışlardı.

Akşama doğru sarmış dolaş uzanılan koltukta film izlerlerken Kerem ne zamandır düşündüğü şeyi sonunda dile getirdi.

"Turan... Yanlış anlamanı asla istemiyorum beni... Ama hep asker mi olacaksın? Ben sana bir şey olacak diye hep tetikte mi bekleyeceğim?" Moralini bozuyordu bu durum, elbette vatan toprak ve bütünlük çok önemliydi fakat o bunu kaldırabilecek kadar güçlü değildi.

"Yaptığımız meslek çok önemli Kerem, öyle hafife alınacak bir şey değil... Haliyle bize ne emredilirse nasıl yaşamamız gerekirse o şekilde yaşarız." Kerem sevgilisinin boynundan öptü. "Aşkım öyle değil, yani tabii ki yap senin sayesinde milyonlarca insan rahatça evlerinde uyuyabiliyor... Ama zaten yıllardır askersin, yanımda ol istiyorum ben... Yani yanlış anlamazsan... Babamın bir şirketi var zaten, sen ve Kurt devralsanız? Yani hem Yavuz da ben de bu kadar endişeli olmayız hem de siz de çalışmış olursuz. İkiniz de işletme bitirdiniz zaten..."

Turan karşısında yanlış anlaşılmamak için çırpınan oğlana gülümseyerek baktı. "Güzelim o şirkete babam da ortak biliyorsun değil mi? Seni yanlış anlamıyorum elbette, sadece benim için ha diyince bitecek bir mesele değil bu askerlik işini. Bunu etraflıca düşüneyim ben olur mu?" Kerem'in gönlünü kırmak istemiyordu.

Oğlan neşeyle güldü. "Olur aşkım... Sen etraflıca iyice düşün tamam mı ama? Bak ama düşünürken birazcık da beni araya sıkıştır olur mu?" Masum masum birazcık derken çok sevilesi duruyordu. O birazcık yapan parmaklarını yiyecekti şimdi.

"Ama ya beni terk edersen? Ortada öylece bırakırsan? Ben ne ederim o zaman?" Turan'ın sorularla dolu cümlesine kaşlarını çattı hemen. "Aşkım biraz salak bir söylem oldu bu duymamış gibi yapacağım, asıl sen bana bir evlenme teklifi etme de ben babama neler anlatıyorum gör. Cüneyt amca bile kurtaramaz seni sadece uyarıyorum."

Minik fareye benzeyen suratındaki her bir noktayı öpmeye başladı Turan, Kerem kızgın olsa da bazen istemsiz gülüp itiyordu genci. İkilinin cilveleşmelerinin sesleri dışarıya vuruyordu. "Seninle evlenmek için her şeyi yapabilirim."

Kerem yaa diyerek hemen sevgilisinin kucağına çıktı. " Bir ön gösterim yapabilir misiniz peki Turan bey? Neler yapabilirsiniz görmek istiyorum."

"Hay hay efendim."

📍

Bölüm nasıldı????

Sanırım rahat 55 60 bölüm görecek gibiyiz, belki daha fazla bilmiyorum

Sizi seviyorum ♥️ 🌼

İnci TaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin