Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
Bölüm sınırı; 150 yorum
📍
Mahir'lerin ev yine doluydu, herkes akşam yemeği için toplanmış konuşuyorlardı. Yemekler yarım saat önce yenmişti.
"Ay Betül o keki yemezsen sana kötü kaynana olurum bak söylüyorum. Hemen ye onu. " Celal zaten yemekte doğru düzgün bir şey yemeyen kıza bari kek yesin diye minik bir uyarıda bulunmuştu. Genç kız gergin olduğu bin kilometre öteden belli olan ses tonuyla tamam Celal amca, dedi.
Ahmet Can annesinin bu çabasına güldü, genç kızın elinin üstünü okşadı yavaşça. "Anne üstüne gitmesen Betül'ün? Zaten sizinle tanıştığı için çok heyecanlı. " Arada bu eve gelse de evlenme kararıyla ilk kez geliyordu.
Bu onlar için resmi bir tanışmaydı.
"Betüş sen emin misin bununla evlenme konusunda? Bak ya buna benzeyen çocukların olursa? Whatsapptan engellerim seni o zaman. " Kerem'in konuşmasıyla herkes kahkaha atarken oğlan somurttu.
Bir kaç tane Ahmet Can daha istemiyordu hayatında.
"Ben eminim de öyle çocuk falan şimdi ayıp şeyler. " Kerem kahkaha attı. "Ay anne duyuyor musun utanıyormuş! Bizimle biraz takıldıktan sonra değişirsin hiç merak etme. " Celal de gülümsedi, Betül çok tatlı bir kızdı ve kendi gençliğindeki o utangaç haline benziyordu.
"Bulaşma kıza Kerem. Ahmet Can, kız arkadaşının arkasına yastık koysana kız kaldı öyle. " Oğlu dediğini yaparken kenarda Yavuz ve Kurt sessizce konuşuyorlardı.
"Anne yaza nişan düşünüyoruz biz Betül'le, değil mi güzelim? " Ahmet Can sevgilisinin elinin üstünü okşadı, genç kız ise gülümsemişti adama. "Evet... Güzel olur bizim için. "
Mahir oğluna baktı ilkin, ardından eşine döndü. "Evimizdeki kız sayısı artıyor güzelim... Gelinimize şöyle güzel bir nişan yapalım olur mu? " Celal'in zevkine çok güveniyordu. "Olur aşkım Mahir'im, ben her şeylerin en güzelini yaparım bir tanecik gelinime. "
Şen şakrak sohbetler devam ederken Kerem de huysuzca kıpırdandı, bunu fark eden Mahir ise eşine uzattığı keki yemesini bekleyip oğluna baktı. "Kerem ? Bir şey mi oldu yavrum? " Kerem kendisine verilen ilgiyle olduğu yerden fırlayıp babasının oturduğu koltuğun kenarına oturdu.
"Babacım canım benim biriciğim... Hazır abim bu evden gidiyor... Bana da biraz imtiyaz tanır mısın hm? Bak ben buradayım sevgilim taa evin diğer ucunda. Senden korktuğu için bana yanaşmıyor hiç! " Dudaklarını büzmüş tatlı tatlı şikayetini söylüyordu babasına.
Mahir oğlunun saçlarını okşayıp şakağından öptü. "Korku iyidir güzelim, sana yanlış bir şey yapacağı zaman bir 4 5 kez düşünür artık. Hem o benim oğlum bundan sonra, ne yapması ve nasıl davranması gerektiğini bilir. " Turan'la konuşmuşlardı daha öncesinde fakat oğlanın haberi yoktu.
"Ya baba gerçekten mi?! Ya sen benim bir tanemsin ki! " Babasının yanaklarından öptü Kerem, Mahir'in Turan'ı kabullenmesi çok önemliydi onun için. "O zaman ben ufaktan bazı geceler senin de izninle sevgilimde kalabilir miyim? " Kerem'in tatlı tatlı lafı uzatarak sorduğu soruyla Mahir gülümsedi.
"Hayır."
"Ya baba ya! Hiçbir şeye de izin vermiyorsun. " Hıhlayıp başını diğer tarafa çevirdi ve kendisini hayran bakışlarla seyreden sevgilisini gördü. "Erkenden dede olmak istemiyorum Kerem, Turan'a güveniyorum ama seni de biliyorum. "
Oğlan alınmış gibi ağzı açık halde babasına döndü. "Hep günahımı alıyorsun baba ya, ben hiç de öyle şeyler yapmam. " Celal ya ya yapmaz asla çok masum zaten bizim bebeğimiz diyerek kinayeli konuşup herkesi güldürdü.
"İzin vermezseniz de kaçarım ki ben. Çok uzak da değil zaten değil mi canım aşkım? " Turan acı bir şekilde gülümsedi, Kerem onun aklıyla oynuyordu resmen. "Baban ne derse o Kerem, Mahir amcam en iyisini bilir. "
"Dört bir yanımı hain sarmış, hiçbirinizi sevmiyorum hıh! Beni ararsınız ama asla bulamazsınız. " Yavuz lafa atladı hemen. "Yukarıda Hyunjinle aşk yaşıyor olursun muhtemelen. Allah aşkına senin tribin aldığın duştan daha kısa sürüyor. " Her gün yaklaşık 15 dakika duş alıyordu oğlan.
"İddiaya girelim mi öküzcük? Bakalım sizinle kaç gün konuşmuyorum hm? " Kerem dudağını ısırdı, sinirleniyordu artık. Celal oğlanı kolundan tutup yanına çekerek saçlarını okşadı. "Bizim güzel bebeğimiz bizi asla üzmez ve bize küs kalmaz. Değil mi güzelliğim? " Oğlunun gönlünü nasıl yapacağını iyi biliyordu.
"Yaa anne... Seni çok çok seviyorum. Sana asla küsmem ki zaten ben. Bunlara küseceğim. " Celal'e sıkıca sarıldı oğlan. "Mahir amca bir şey yap bu bir uke direnişi başlangıcı olabilir. " Yavuz'un gaza getiren tavrı herkesi güldürdü.
"Görüyorum oğlum, ben eşimin gönlünü yaparım her türlü de Turan düşünsün. " Genç adam içi giderek baktı sevgilisine. "Aslında sahile inebiliriz... İzniniz olursa tabii Mahir amca. " Kerem ise meraklı bakışlarla babasına baktı izin verecek mi diye.
"Olur olur... Tamam çoğu şeye izin vermiyoruz dedik ama o kadar da değil yani. " Kerem ya babacım diyerek kuş gibi uçtu babasının dizinin dibine doğru. Adama sıkıca sarılıp yanaklarından öptü sesli bir şekilde. "Ay aşkım hadi çabuk kalk gidelim gezelim bir şeyler de yeriz. "
Turan gülümseyerek kalktı yerinden, oğlanın bu heyecanlı hallerine bayılıyordu.
"Biz de kalkalım o zaman, malum tam yerleşemedik yeni evimize. Berkant da uyudu zaten. " Yavuz konuştu ikili adına, keyifli bir akşam geçirmişlerdi ve bu gece eve gidene kadar Berkant uyanırsa ona olan biteni açıklayacaklardı.
"Ya ama daha sohbet edecektik? " Celal de ikili için ayaklanmıştı. Kerem çoktan sevgilisinin elinden tutup çıkmıştı evden. Kurt gülümsedi ve elini pantolonuna sürttü, ilişkileri bilindiğinden beri aile toplantılarında utanç sarıyordu bedenini.
"Bu akşamlık bu kadar yeter Celal amca, artık başka zamana. Hem belki bu sefer siz bize gelirsiniz belli mi olur? " Celal heyecanla geliriz tabii balım demiş ve Yavuz'la Kurt'u yanaklarından öpmüştü. Yavuz ise bu vedanın ardından Berkant'ı kucağına aldı.
İkili evden bir kaç dakikada çıkabilmiş, Kurt'un arabasına binmişlerdi. Yol boyu sessizce duran ikili gergindi aslında, Kurt bu durumu nasıl açıklayacaklardı bilmiyordu.
Sonunda eve geldiklerinde Yavuz aracı park etti ve sevgilisinin eline uzandı. "Şş çok gerginsin, sakin ol. Senin için bu kadar zorsa söylemek zorunda değiliz. Ev arkadaşı olarak bilir bizi. " Hala fedakarlık yapmaya hazırdı.
"Bunu ben istiyorum Yavuz, o gerçeği bilmeli. " Peki dedi adam, onu anlıyordu. "Hadi evimize gidelim. " Hm hm dedi Kurt, Yavuz inip yine oğlanı kucağına aldı ve eve geçip odasına götürdü. Tam üstünü çıkarıp yatağına yatıracakken oğlan gözlerini açtı.
"Lan paşa uyandın mı hemen? Sabah olmadı daha hadi uyu sen. " Berkant uyku mahmurluğuyla gözlerini kırpıştırdı.
"Yavuz abi? "
"Efendim abicim? "
"Sen benim babam oldun değil mi? "
"Ne? "
📍
Bölüm nasıldı???
Bu kadar geç geldiği için üzgünüm.
Sizi seviyorum 💕💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnci Tane
General Fictionintersex birey içerir. Yılgın kitabının devamıdır... mpreg kurgudur.