13.Bölüm
🩸Şaşkınlık🩸
Boodline x Pony (speed up)
—————————————————————
Xaiver koşarak yanıma geldi. "Derin herşeyi anlattı. İyi misin?" Dediğinde başımı "iyiyim." Der gibi salladım gülümsemeye çalışarak. Yerdeki yatan şeyi gösterdi "Onu sen mi öldürdün?" Dedi. Tekrardan başımla onu onayladım. Şaşkın bir şekilde baktı."Eee, hadi gidelim her yerim kan battı." Dedim. Kendi arabamıza atladık. Xaiver'de kendi arabasıyla bizim evimize geldi. Hala şoktaydım.
-Az önce cinimsi bir şeyi öldürmüştüm. Ya da öyle sanmıştım.-
Evin kapısını açtım, içeri girdim. Evin sıcak atmosferi vücudumu kucakladı. "Siz geçin, ben elimi yıkayayım. Her yerim kan battı." Dediğim sırada dışardan bir tıklatma sesi geldi. Dönüp oturma odasının geniş camına baktığımda, gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Kafasına bıçak saplı bir şekilde o şey bize doğru bakıyordu.
Koltukta oturan Derin, Melek, Rumeysa ve Xaiver'e baktım. Xaiver fark etmişti. Xaiver'e baktığımda onunda bana baktığını gördüm. Kızlara doğru "Kızlar camda az önce öldürdüğüm şeyin olduğunu söylesem inanır mısınız?" Dedim. Hepsi kafasını aynı anda cama çeviridi ve ordan korkarak uzaklaştılar.Artık sinirden ne yaptığımı bile bilmiyordum. Koşarak mutfağın ortasında olan tezgahtan bıraktığım bıçağı aldım, ve camların ordaki balkon kapısına doğru koştum. Balkon kapısını bir anda açtım ve puf. Yok oldu.
Derin koşarak yanıma geldi, ve pijamamın yakalarından tutup neni çekiştirdi. "Gerizekalı! Ne yapıyorsın? Ya bir şey olsaydı?" Dedi. Rumeysa ve Melek'de yanımıza geldi, ve bizi ayırmaya çalıştılar. Sonunda Derin beni bırakmıştı.
"Sizi korumak için ben kendimi yırtıyorum, ama senin bana yaptığın muamele bu mu!?" Dedim bıçağı ona doğru tutarak. Derin korkmuş şekilde bir bıçağa bir bana bakıyordu. "Seni bıçaklayacak halim falanda yok korkma!"
Xaiver araya girdi "Tamam sakin olun." Dedi bizi yatıştırmak ister gibi bir ses tonuyla. Bıçağı hala fark etmeden Derin'e doğru tutuyordum. Ama kafam Xaiver'e çevriliydi. "Ravza hani sen demiştin ya bir tane kağıt var falan diye. Ona ne oldu." Dedi. Bilmediğimi göstermek için omuz silktim.
Derin bir anda cebinden bir parşömen çıkardı. Anlamaz şekilde Derin'e bakarken, Derin buruşmuş kağıdı açtı ve bize gösterdi. Kızlarla ve Xaiver'le aynı anda "Onun sende ne işi var?" Dedik. Yüzünü kağıttan kaldırarak "Ne olur, ne olmaz diye yanımda tutuyorum." Dedi. Başımla onu onayladım.
Gözleri dolmaya başladı bir anda, Derin'in elindeki kağıtı aldım ve yazana baktım.
YSFKE(R)M(D)
Bu harflere dikkat edin...Bu sefer bu notta bir farklılıklar vardı. "R" ve "D" harfi yuvarlak içine alınmıştı. Ama şöyle bir sorun vardı. Bu harfler Derin, ben ve Rumeysa'nın baş harfleriydi. Kafamı kaldırıp etrafımdakilere baktım. Xaiver bir anda elimdeki kağıdı aldı ve yırtıp attı. "Eşyalarınızı alın. Bize gidiyoruz." Dedi.
Rumeysa dönüp "Nasıl? Anlamadım?" Dediğinde, Xaiver ona bakarak "Ravza, Derin eşyalarınızı alın biz de kalıcaksınız. Melek ve Rumeysa, güvenliğiniz için sizde." Dediğinde şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım.
-Ne yani? İzinsiz bir şekilde elini tuttuğum kişinin, yani Taylor ve arkadaşının evinde mi kalacaktım şimdi?-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Kadehi
HorrorParmaklarımı pürüzlü, keskin taşlarla bezenmiş kadeh de gezdirdim. Büyükeyici bir güzellikteydi. Kutusunun üzerinde bulunan bir yazı dikkatimi çekti. Kutu da "Korku Kadehi" yazıyordu. Demek ki ası buydu. Bu güzeller güzeli siyah kadehin hayatımı der...