Şarkı: Ariana Grande- İnto you
————————————
Sinirle Taylor'dan uzaklaştım. "Neden bahsediyorsun? Bu insanlar mafyaymış. Söylediğim bilgilere göre beni öldürecekler. Ve sende buraya ait olduğunu mu söylüyorsun?" Ne saçmalıyordu şimdi bu?!Bu sefer bana baktı. Ellerimi tuttu. Sonrasında bir şey hatırlamamla ellerimi çektim, ama o da benimle aynı anda ellerini çekmişti. "Ravza, onlar benim ailem." Dediğinde, ilk başta yüzüne boş boş baktım. Ama sonrasında kahkahaya boğuldum. "Taylor, şakanın sırası değil." Gülmekten konuşamıyordum.
"Ravza şaka yapmıyorum." Dedi ciddiyetle. Gülüşüm yavaş yavaş soldu. Ayaklandım ve karşısında durdum. "Kafan yerinde mi senin? Seni neyle tehdit ediyorlarda bu şekilde konuşabiliyorsun?" Sesim sinirli çıkmıştı.
O da ayağa kalktı ve karşımda durdu. "Beni ciddiye almayı düşünüyor musun bugün? Şaka yapacak halim yok sana. Tehdit falanda edilmiyorum, az önce seni getiren kadın benim öz annem!" Dediğinde yüzüne bir süre bakakaldım. Sonra yutkundum. "Tamam. Bunları sindirmem biraz zaman alıcak. Peki, eskiden neden söylemedin? Yakın arkadaş olduğumuzu sanıyordum!" Dedim, öfkem dinmiyordu.
"Çocukken aklım bunları almıyordu. Adı üstüne, daha çocuktum. Lütfen sakin olur musun? Bir şey yapamazlar sana." Dediğinde, az da olsa sinirim geçmeye başlamıştı. Ama bu seferde ellerim titremeye başlamıştı.
İstemsizce ağzımdan kelimeler döküldü. "Taylor, senin sevgilin mi var?" Dedim. Allah beni kahretsin!
"Hayır da, neden sordun?" Dedi tek kaşını kaldırarak.
"Fiona'yla çift yüzüğünüz olduğu görmüştüm."
"Ne? Benim bundan haberim yok." Parmağındaki yüzüğe baktı. "Peki, sen ne zamandır sevgilin Haris'le?"
"Haris benim sevgilim değil. Biz onunla çocukluk arkadaşıyız." Gözlerimi kaçırdım.
"Neden böyle bir şey yaptın?" Dedi hala bana bakarak.
Gözlerimi tekrar onunla buluşturdum. "Nedenini bende bilmiyorum. Yaptığım bazı hareketleri kendime bile açıklayamıyorum." Sıcacık elleri, ellerimi tuttu. "Anladım. Ellerin neden bu kadar çok titriyor?" Dedi, başını yana yatırarak. Lanet olsun! Bunu durduramıyordum!
O esnada kapı çaldı. Taylor ellerimizi ayırdı. "Gelebilirsin?" Dediğinde annesi, yani Emily Taylor'a baktı. Taylor, Emily'ye, "Ona söyledim." Dedi. Emily, "Baban, Ravza'yı bekliyor."
"Tamam, şimdi geliyoruz." Dediğinde Emily kapıyı örttü. Önceden fön çekilmiş, düzgün olan saçlarım dağılmıştı ve yüzümü azıcık kapatıyordu. Taylor, yüzümü kapatan saç tutamımı aldı, ve kulağımın arkasına sıkıştırıp gülümsedi. Bende ona öylece bakakaldım.
"Sadece sakin ol." Dedi yatıştırıcı bir sesle. Tek kelime edemeden kapıya doğru yürüdüm ve ecelimin olduğu odaya doğru yol aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Kadehi
TerrorParmaklarımı pürüzlü, keskin taşlarla bezenmiş kadeh de gezdirdim. Büyükeyici bir güzellikteydi. Kutusunun üzerinde bulunan bir yazı dikkatimi çekti. Kutu da "Korku Kadehi" yazıyordu. Demek ki ası buydu. Bu güzeller güzeli siyah kadehin hayatımı der...