35. Bölüm 🩸Dışanmış gibi🩸

12 1 0
                                    

Bölüm şarkısı: Kali uchis - dead to me
Ezekiel - help_urself (prod.dyn remix) slowed reverb
Blackpink - play with fire (speed up)
_____________________________
Aklımdan geçen soruları bir kenara fırlattım. Herhangi bir kadeh. Bu kadar abartmaya gerek yoktu. Kadehi kutusuna kattım ve yukarı, yani oturma odasına. "Derin! Bak ne buldum," dedim elimdeki kutuyu ona uzatarak.

"Bu ne?"

"Korku Kadehi'ymiş. Kutuda öyle yazıyor," dedikten sonra kutusundan çıkarıp ona uzattım.

"Oha! Ne kadar güzel. Şuraya koyalım," dedi şöminenin üzerini göstererek.

"Ben bunu çizeceğim. Çizdikten sonra koyarım."

"Tamam. Az kaldı işim haberin olsun. Bir de, Erva'yı da çağıralım mı?"

"Çağıralım. Son zamanlarda onunla pek görüşemedik."

"O yüzden diyorum ya zaten kız," dedi ve yanımdan uzaklaşıp temizlik yapmaya devam etti. Arkasından gülümsedim. Yukarı çıkıp kapalı balkonuma oturdum ve ısıtıcıyı kapattım. Artık resim çizmeye başlayabilirdim.

                      🩸🍷🩸

Resmi panoma astım ve hazırlanmak amacıyla dolabıma ilerledim. Altıma krem rengi, yan tarafında lacivert şerit olan bol paça bir eşofman. Üzerime ise krem rengi, lacivert, reglan kollu bir sweatshirt giydim. Zaten üzerime mont giyecektin o yüzden pek özenmeme gerek yoktu kıyafetlerime. Cüzdanımı ve telefonumu alıp aşağıya indim. Benden önce hazırlanmaya başlayan ama bir türlü hazırlanamayan Derin'i beklemeye koyuldum.

Bir süre sonra Derin gelmiş, ve yola koyulmuştuk. Erva'yı almak için evine gittik. Onu da aldıktan sonra alışveriş merkezine doğru yol almaya başladık. Hava dondurucu derece soğuktu. Soğuk hava insanı olan ben donmuştum. Ravza soğuk havayı sevsen ne olacak? Herkes soğukta üşür. Erva ikiziyle kalıyordu. Yani Xaiver'la. Ama Xaiver'da Taylor'la kaldığı için Erva başka bir evde duracaktı. Ev arıyordu ve bulduğu ev ise buraya uzaktı. Derin'e danışıp Erva'ya bizim evde kalabileceğini söylemek isterdim. Her yakın arkadaş bunu yapardı çünkü. Değil mi?

"Haris'le konuştunuz mu hiç?" diye sordum Erva'ya.

"Hayır. En son okulda ders programını vermek için konuşmuştuk," dedi.

"Tamam. Merak ettim de. Tam onun gelişini buldu bütün kötü şeyler. Telafi etmeliyiz."

"Salak salak konuşma Ravza! Biz mi istedik? Veya sen mi istedin bunları? Kimsenin bir suçu yok. Sen bıçaklandın. İlk önce sağlık," dedi sinirle Erva. Arabanın dikiz aynasından ona bakıp göz kırptım.

"Sen benu mi düşüneyrsun uşağum?" Diye sordum şive yapmaya çalışarak. Pek başaramamıştım ama galiba.

Derin kıkırdamaya başladı. Ortaokuldayken bir kere şiveyle konuşmuştum ve çok komik yaptığımı söylemişti. Üzgün olduğunda o yüzden bu şekilde konuşmaya çalışırdım. Gülüyordu çünkü.

"Haris nerede kalıyor?" diye sordu Derin.

"Dün mesajlaşmıştım azıcık. Ev tutmuş. Ama birazcık uzakmış galiba. Birkaç tadilat ihtiyacı varmış evin. Onunla uğraşması gerekiyormuş."

"En azından buluşmalara çağırıp engel olmuyoruz," dedi Erva.

"Aynen." Yolun geri kalanı boyunca onlar konuştu ben dinledim. Konuşmayı çok seviyordum ama düşünceliydim şu aralar. Her şey üst üste gelmişti. Hele hele bu durumda annenin, babanın yanında olmaması sanki beni kimsesiz gibi hissettiriyordu. Tek ihtiyacım karşıma annemi alıp ona ne yapmam gerektiğini sorup fikir almaktı. Onun bana destek çıkmasıydı. Ona sarılıp ağlamaktı. Evet. Ben, yani Ravza ağlayacaktı. Ağlayanlara ben destek çıkardım genellikle. Onlara sarılır, teselli etmeye çalışırdım. Başından bir an ayrılmazdım gerekirse. Ama şuan benim ona ihticayım vardı.

Korku KadehiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin