Şarkı: Him and I (speed up)
Bir süre kızlarla konuşup birbirimizi daha yakından tanıdık. Bu gün olanlardan sonra kafamı yastığa koyup derin bir uykuya dalmak istiyordum. Ve büyük ihtimalle diğerleride bunu istiyordu.
Yeteri kadar örtü ve yastık falan yoktu, Gloria ve Jenna beraber, Rumeysa'yla Melek beraber, Derin'le ben ve son olarak ise Taylor tek yatıcaktı.
Yatıcak yerlerimizi de ayarladık ve yattık.
🩸🍷🩸Etrafın hala karanlık olduğu bir satte dürtüldüğümü hissederek gözlerimi araladım. Kafa mı yumuşak yastıktan kaldırdığımda karşımda Jenna vardı. "Ne oldu?" dedim uyku sersemi bir sesle. İşaret parmağıyla kapıyı gösterdi. Kapıyı bir çey zorluyordu, ve kapı pek dayanabilecek gibi durmuyordu.
Anında doğruldum ve kapının anahtar deliğinden dışarı baktım, dışarda biri vardı. Bizim kütüphaneniniki tane anahtar deliği vardı, biri altta biri üstte olmak üzere ve içerde sürgülü kilit vardı. Bunu ilk defa fark ediyordum, bunun burda ne işi vardı?
Kapının arkasında olan şey kapının alt anahtar deliğini anahtarla açmaya çalışıyordu. Hemen sürgülü kilidi çektim ve koşarak Taylor'un baş ucunda olan anahtarı alıp üst deliğe taktım kapıyı açamasın diye. Bir süre aonra kapıdaki şey gitti, Gloria'yla derin bir "ohh" çektik ve kendimizi puflara attık.
İçeriyi sokak lmabalarının turuncu ışığı aydınlatıyordu. Olan olaylar esnasında saate bakamamıştım, telefonumu alıp saate baktığımda saatin 02:30 olduğunu gördüm.
Jenna'ya dönüp "Sen nasıl uyandın? Uyanık mıydın?" dedim. Jenna kendini attığı puflardan doğruldu "Uyku tutmamıştı, bende telefona baktım. Sonrasında kapı bir anda zorlanmaya başladı, bende seni uyandırdım." dediğinde onu başımla onayladım.
Bir anda telefon çalma sesiyle irkildik, etrafı gözlerimle taradığımda telefonu çalan kişinin Taylor olduğunu gördüm. Jenna'yla beraber Taylor'un yanına gittik. Eğilip Taylor'un telefonunu alan Jenna arayana baktı, ve bana gösterdi. Arayan Xaiver'di.
Telefonu kapatıp tam bırakıyorduk ki Taylor gözlerini araladı ve "Hayırdır?" dedi. Jenna "Telefonun çalıyordu bizde kapatmaya geldik." dediğinde Jenna'yı destekledim. Taylor'da doğrulup "Siz ikimünşz neden uyanıksınız?" dediğinde Jenna'yla bir birimize dönüp baktık. "Sanane." demeyi çok isterdim, ama kaos çıkaracak havamda değilim.
"Sesler duyduk uyandık Taylor. Sen şu arayana bir bak istersen." dedim. Taylor telefonu alıp arayanı, yani Xaiver'i tekrar aradı. "Alo! Nerdesiniz lan siz! Okulda değil misiniz? Az önce kütüphanebin kapısı açmaya çalıştım birileri arkadan kilitlemiş." dediğinde elimi anlıma vurdum. İnsan benim bile mi demezdi yaa!
Taylor'un elindeki telefony seri bir şekilde Jenna aldı ve "Sen bizimle dalga mı geçiyorsun? Çabuk gel üst kata, açıcaz kapıyı." telefonu Xaiver'in yüzüne kapattı ve telefonu Taylor'a verdi. Kalkıp kapıya yöneldim ve anahtarları çevirip kapıyı açtım.
Kafamı dışarı çıkararak baktığımda, elleri cebinde sakin adımlarla gelenXaiver'i gördüm. Azıcık daha yaklaştığı sıradan dayanamayıp kolundan tutup onu içeri çektim. Şaşkınlıkla bana bakan Xaiver yüzünü ekşitti "Senin burda ne işin var? Diğerleri nerde?" dediğinde üzerime yürümüş bana dik dik bakıyordu. Elimi bir çırpıda ışığı açmak için uzattım ve ışığı açtım ve kafamı çevirdim. Bize bakan iki çift gözle karşılaşınca Xaiver benden uzaklaşıp, bize bakan Taylor ve Jenna'nın yanına gitti ama hala bana bakıyordu ters ters.
Xaiver'in hafif turuncumsu kahvemsi uzun saçları vardı. Koyu kahve rengide gözleri vardı. Yüzünde eski bir dikiş izi vardı ve bu onu çok güzel ve korkunç gösteriyordu.
Şunu fark etmiştim, Taylor'la ufaktan da olsa benzerlikleri vardı. Gözlerimi Xaiver'den çekip arkasında duran Taylor ve Jenna'ya baktım. Diğerleride yavaş yavaş uyanıyorlardı ve yarı uyanık bir şekilde bir Xaiver'le bana, birde Jenna'yla Taylor'a bakıyorlardı.
Derin "Ne oluyor oğlum gece gece yaa!" dedi sert bir şekilde, ama kendimi tutamadım ve kısık bir sesle kıkırdadım. "Ee. Bu da mı bizimle duracak?" dedim Jenna'yla Taylor'a bakarak. Taylor "Evet, tek erkek olmak istemiyorum." dedi. Rumeysa gülerek "Beraber yatmayı kabul ederseniz neden olmasın?" dediğinde ikiside bir birine bakarak, aynı anda "Hayatta olmaz!" dediklerinde çoktan yatağıma oturmuş, anıra anıra gülerek onları izliyordum.
"Yok ben uyuyayım Xaiver'le istersiniz." dedim şakayla. Ama, ama hiç kimse gülmemişti! Bir dakika, bunlar beni ciddiye almıştı! Şimdi s**mış sıvamıştım.
"Tövbe, tövbee! Dalga geçiyorum, bakmayın öyle!" dediğimde hepsinin yüzündeki ciddiyet kaybolmuştu, derin bir "ohh" çektim. "Ben puflarda uyurum, ama Derin ne yapar bilmiyorum." dedim ve puflara uzandım, cebimdende telefonu çıkarıp arkada dönen kargaşayı videoya çekmeye başladım. Çektikten sonra herkesin yüzünü yakınlaştırım gülmeye başladım.
Sonra bir anda biri telefonumu elinden çekip aldı. Anında doğrulup "Sen hangi hakla-" derken biri sözümü kesti ve "Videomuzu çekersin?" dedi. Başımı telefonumu alan kişiye çevirdiğimde o kişinin Taylor olduğunu gördüm. Tam yanına gidiyordum ki koşarak lavaboya gitti. Bende koşarak peşinden gittim.
Tam lavaboya girdiğinde kapıyı yüzüme kapatıp kilitledi, bende kapıya tosladım. "Aptal! Telefonumu ver!" dedim ve devam ettim "söz siliceem!" kapıyıda bir yandan tekmeliyordum. Geriye doğru gittim, tam ben kapıya omuz atmak için koşarken Taylor kapıyı açtı! Kendimi durduramayıp Taylor'un üstüne düştüm. O kadar koşmama rağman hala ayaktaydı. "Kahretsin!" diye fısıldadım kendi kendime.
Hemen geri çekildim ve yüzüne sinirli bir şekilde baktım "Telefonumu ver!" dedim. Gıcık bir sırıtış takındı yüzüne ve telefonu verdi.
Ama benim için bu iş bu kadar kolay bitemezdi. Taylor'un cebindeki telefonu kaptığım gibi yan kabine girdim. O daha ne olduğunu anlamamıştı bile, cebine bakıp telefonunu göremeyinceki yüz mimiklerini tahmin edebiliyordum. Ve bir anda hayal edince istemsizce telefonuna bakarak gülümsedim.
Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Kadehi
HorrorParmaklarımı pürüzlü, keskin taşlarla bezenmiş kadeh de gezdirdim. Büyükeyici bir güzellikteydi. Kutusunun üzerinde bulunan bir yazı dikkatimi çekti. Kutu da "Korku Kadehi" yazıyordu. Demek ki ası buydu. Bu güzeller güzeli siyah kadehin hayatımı der...