"Benim?" dedi Taylor soru sorar bir ifadeyle."Artık senin değil." Kutuyu alıp arkama sakladım. Derin'e bakıp gülümsedim. Bu sadece şaka yaptığımın bir kanıtıydı. Ama Taylor bunu anlayamazdı. Çünkü o bi' Derin değildi.
Taylor'un mutlu bakışları ifadesizleşmeye başladı. Dudakları düz bir çizgi halini aldı. "Dalga mı geçiyorsun Ravza?" Ne? Hangi ara bu kadar bağımlı olmuştu hu lanet şeye? Şakam artık ciddi bir hâl almaya başlamıştı. Bunun bu kadar sert bir tepki vereceği aklımın ucunda dahi geçmezdi.
"Hayır. Dalga geçmiyorum." Artık amacım dalga geçmek değildi. Şaka bitmişti.
Elini uzattı. "Paketi ver." Yanımda oturan Derin'in gerilmeye başladığını hissediyordum.
Kaşlarımı çattım. Emir kipi kullanması canımı sıkmıştı. "Oldu Taylor. Başka? İçmeyeceksin onu." İyice sinirlenmeye başladım. Uzun zamandır pek sinirlenmiyordum. Hatta sinirlenmemem gerekiyordu. Paketi arkamda tutarak ayaklandım.
"Benimle düzgün konuşur musun? Ver diyorsam da ver." Kendimi kaybederek gülmeye başladım. Hala emir veriyordu!
"Ne oldu? Yoksa o mafya güçlerinle öldürür müsün beni?" diye bağırdım yüksek sesle. Evdekiler uyanmadıysa çok şanslıydık.
"Sezsiz ol Ravza." Sesi bayağı sakin gelmişti.
Derin, şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Ona aldırış etmedim. O zaten anlayacağını anlamıştı büyük ihtimalle. "Korktun mu mafya Taylor?" Sesimi alçaltmıştım.
Taylor eliyle ağzımı kapattı. Hiç beklemediğim bir anda bunu yapması şoke olmama neden olmuştu. "Susar mısın artık?"
Başımı salladım. Elini çekti. "Parfümü sıkmışsın," dedi sakince. Ne ara bu kadar değişmişti ruh hali? Adamı kanser ederdi bu!
Cevap vermeden başımı salladım. Daha fazla katlanmamak için sigara paketini ona uzattım. Aldı.
"Bir daha içmem." Duraksayıp devam etti, "Atıyorum şimdi."
Tebessüm etmemek için yanaklarımın içini ısırdım. "Pekala." Kupasını alıp kulübeden çıktı.
Derin anında bana döndü. "Ne oluyor? Taylor mafya mı?" diye sordu. Sesinde derin bir merak vardı.
"Şuan anlatmasam daha iyi olur, Derin."
"Tamam. Ne zaman istersen o zaman anlatabilirsin." Elini omzuma koyup gülümsedi.
🩸🍷🩸
Artık anlatma vakti gelmişti. Yaklaşık üç saattir sohbet ediyorduk. Derin'le beraber yaşasak bile her zaman konuşacak bir konumuz olurdu. Mutlaka bir şey buluyorduk.
"Derin. Artık anlatma vakti geldi." Her şeyi anlatmaya başladım. Balo günü neden ortadan kaybolmamı bile... O ise hiç soluksuz beni dinlemişti.
"Sen ciddi misin? Buna inanamıyorum! Çok havalıı!" diyerek ellerini çırpmaya başladı.
"Ne?" Bunun neresi havalıydı be?
"Duydun işte. Ravza mafya arkadaşımız var. İnanamıyorum..."
"Şaka gibisin Derin." Başımı olumsuz anlamda salladım. Gerçekten benim arkadaşlarım çok tuhaftı. Ama hepsi iyi ki de vardı. Yeni tanıştıklarım olsun, kaç yıldır arkadaş olduklarım olsun hepsinin yeri bende farklıydı.
Bazen düşünmüyor değildim. Acaba herkese çok mu güveniyordum. Ama o zaman hissederdim. Hiç bir şey hislerimin önüne geçemez.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Kadehi
HorrorParmaklarımı pürüzlü, keskin taşlarla bezenmiş kadeh de gezdirdim. Büyükeyici bir güzellikteydi. Kutusunun üzerinde bulunan bir yazı dikkatimi çekti. Kutu da "Korku Kadehi" yazıyordu. Demek ki ası buydu. Bu güzeller güzeli siyah kadehin hayatımı der...