Yarım kalan bir aşka hazır mısınız? Pişmanlığa?
"Ben nasıl unuturum seni can bedenden çıkmayınca?"
*
Azılı bir mafyanın öldürmek istediği kişileri eklediği kara listesine giren istihbarat görevlisi Yakut Yalınkılıç, amiri tarafından korunaklı olduğu düşünülen bir yere gönderilir: Yakut'un tam beş sene önce terk ettiği aile evine.
Yakut kötü hatıraların doğduğu, hatta bu hatıraların benliğini yok ettiği aile evine geri dönmek istemez çünkü o evde annesi, babası, abisi değil; babaannesi yaşıyordur. Adını, vicdanını ve doğrularını ondan aldığı babaannesi.
Ve tüm itirazlara rağmen, tam beş yıl sonra iki Yakut karşı karşıya gelir.
Yaşlı Yakut direttiği doğrularından dolayı pişmanken, İkinci Yakut ise babaannesine benzemekten korktuğu anda yine ona benzeyerek ayrıldığı eski kocasına karşı yoğun bir özlem duyuyordur.
Bu esnada geçmişe dalarlar... Deli dolu bir aşkın onları gülümsetmelerine izin verirler.
Geri döndürülemeyen zaman, onlara ancak hatıralara tutunma hakkı sunmuştur çünkü bir daha eskisi gibi olamayacak kadar köhne haldedir her şey.
*
Kitabımı hiç bu şekilde tanıtmamıştım. Duygulandım... 🥺
İki istihbaratçının nefretten aşka doğru sürüklenen deli dolu ve bir o kadar da tutkulu hikayesini okumak isterseniz eğer Sarraf'a beklerim.
Eğer daha çok fikir edinmek isterseniz de kitabı şu şekilde açıklayabilirim: Geçmiş ve günümüz odaklı olarak ilerleyen kitapta günümüz kısmı babaanne ve torun arasındaki pişmanlıklarla geçerken geçmiş ise aynı istihbarata hizmet eden iki istihbarat uzmanının bir arada kaldıkları her an engel olamadıkları arzularını konu alıyor. Yakut insanlarla anlaşamayan huysuz birisiyken Uygar ise içinde bulunduğu istihbaratın en nitelikli ve sevilen adamıdır... Fakat gözünü, herkesin uzak durduğu bu huysuz kadından alamaz.
Tabi onca şeyi anlattıktan sonra Yakut ve Uygar'ın boşanmalarından iki sene sonra tekrardan karşılaşmalarından bahsetmesem olmaz. O da ilerleyen bölümlerin mevzusu.
Onlar iki huysuz... Yaşlı Yakut ve torunu İkinci Yakut.
Bir de aşkından deli divane yanan ama en sonunda Yakut tarafından gerçekten ateşe atılan bir Uygar var.
Seveceğinizi düşünüyorum, bekliyorum.
💝✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AF
Teen FictionBabası onu terk ettiğinde küçük bir kız çocuğuydu. Annesi öldüğündeyse henüz büyüyememişti. Ona arkadaşlık etmek için yanında bir tek dedesi vardı, o da sevgi konusunda eli çok sıkı bir adamdı. O zor da olsa kendi kendini büyüttü; sonra pahalı ayakk...