Satır arası yorumlarla destek verirseniz çok mutlu olurum🤍
-
2.KISIM: KENDİNİ AFFETMEK
Açılan kapının ardında bekleyen annesine hiç bakmadan içeri girip ayakkabılarını çıkardı ve tek koluna taktığı çantasını az sonra fırlatmak hevesiyle odasına ilerledi. Aslında oradan çabucak uzaklaşmak istemişti fakat yine de adımları yavaştı. Arkasından annesinin "Hoş geldin oğlum," diye imayla seslendiğini duydu yorgunca ilerlerken.
"Anne Baran bugün senin benim için hazırladığın kuruyemişlerimi çaldı," derken Yağmur'un sızlanır sesi de araya karışmıştı.
"Öyle mi? Niye acaba?"
Baran ikisini de dinlemeden odasının kapısını hızlıca açtı ve gevşekçe tuttuğu çantasını yere fırlattı. Gözlerini içeride gezdirirken ne yapacağını bile unutmuştu, sonradan aklına bir şeyler gelince hala açık duran kapıyı örttü ve üstündeki kıyafetleri çıkarmaya koyuldu.
Okul tişörtünü sandalyesinin üstüne fırlattığı an odasının kapısı açılmıştı. Baran çatık kaşlarıyla geri döndü, açılan kapının kenarında kollarını bağlamış halde annesi ve ona benzemeye çalışarak ikizi Yağmur bekliyordu.
Kaşlarını daha da çattı öfkeyle. "Ne oluyor ya? Üstümü değiştiriyorum çıksanıza dışarı!"
"Bize bağırma Baran!"
"Oğlum ne bu mecnun haller? Suratın asık bir de? Birisiyle mi kavga ettin yoksa?"
Baran dolaptan bir tişört çekip alırken gözlerini bıkkınlıkla devirmişti. Aklına Naz'ın ona bugün söylediği sözler geldikçe yutkunmakta zorlanmaya başlıyordu Gözlerini birkaç saniyeliğine kapatıp bekledikten sonra "Soyunacağım diyorum hala aynı yerde dikiliyorsunuz," diye mırıldandı. "Artık çıkar mısınız odamdan?"
"Cevap alamadım ama?" derken annesi tek kaşını merakla havaya kaldırmıştı.
"Cevaplayacağımı söylemedim," dedikten sonra derince oflayarak başını dolaba yasladı Baran. "Anne beni lütfen rahat bırakın, okuldan geldim yorgunum siz niye benimle uğraşıyorsunuz?"
"Sen deli olunca daha çok mutlu oluyoruz çünkü." Yağmur'un yüzünde hala aynı huysuz ifade vardı. Başını annesinin omzuna yaslayınca ise ufacık tebessüm etmişti. "İnşallah uzun bir süre aynı duyguları yaşamaya devam edersin biz de daha çok mutlu oluruz."
Baran başını dayadığı dolaptan geri çekilip öfkeyle baktı kardeşine. "Kızım bana bak geri al çabuk o sözlerini!"
Zeynep aceleyle iki çocuğunun arasına geçerken "Hop hey şştt sakin!" diye seslenmişti. "Buna izin vermiyorum, yasak! Kavga yok!"
"Anne bu kız bana beddua ediyor duymadın mı?"
"Ay onun bedduası nereden tutsun? Bırak şimdi..." Geri geri gidip kızını odadan çıkardıktan sonra kapıyı kapatmaya koyuldu ancak son kez başını aralıktan uzatmıştı. "Hadi sen giyin üstünü biz çıktık odandan baaayyy!" Kapı kapandıktan sonra annesinin kızgın sesini duymuştu Baran. "Kızım sinirli insana öyle şey söylenir mi?"
Onları da huzursuz ettiğini fark edince parmaklarını saçlarına daldırıp sıkıntıyla bekledi. Yarım kalan üstünü değiştirme işini devam ettirmeliydi, belki de sonra kendini sakinleştirmeliydi.
Okul kıyafetlerinden tamamen kurtulunca bedenini yorgunca yüzüstü yatağına bıraktı. Gözlerinin önüne gelen görüntü, bazen kulaklarını çınlatan ses sürekli alnını sıvazlayarak dikkatini başka yerlere yöneltme çabasına girmesine sebep oluyordu fakat işin ucunda düşünceler tek noktaya kaydığında gösterdiği tüm uğraşın nafile olduğunu anlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AF
Teen FictionBabası onu terk ettiğinde küçük bir kız çocuğuydu. Annesi öldüğündeyse henüz büyüyememişti. Ona arkadaşlık etmek için yanında bir tek dedesi vardı, o da sevgi konusunda eli çok sıkı bir adamdı. O zor da olsa kendi kendini büyüttü; sonra pahalı ayakk...